HABER MERKEZİ –
“Her anı bir buluşmadır bu koşunun ve durmak tanıdık yegane
korku
Şükrediyorum sana, hala yürünmemiş yola ve ayaklarıma
Benimki cevabı
ummanda saklı bir akarsu sorusu
Yeter, bana tek bu akışın sevinci
kalsın”
Heval Fuat (Akış Sevinci Şiirinden)
Sonsuz bir sevgi sarmalında yürüyor yaşam dediğimiz şey. Bu sonsuz sevgiyi yaratan da öfkenin bizleri irade kıldığı vakit var olan güzelliğin yaratımıdır. Düşman gerçekliğine ve bu kirli yaşama karşı, güzelliği savunmak için sabunu yanında gezen varlık oluyorsun. Kendini arındırdıkça, arındırmaya başlıyorsun. Bu da savaş ile oluyor. İnsan bu hakikatin içinde en çokta kendiyle savaşıyor, düşman gerçekliği ile de savaşırken. . Bu yüzdendir zamana hükmetmiş bilge” Savaşan, özgürleşir, özgürleşen, güzelleşir, güzelleşen de sevilir” diyor. Buda öyle kolay olmuyor. İnsan zor ile mücadele ettikçe bu tanıma kavuşuyor. Zaten zor olmasa elde edilen güzellikte yalnızca biçim oluyor, öze inmiyor.
Bunları belirtirken neden hep özgür insan ve hakikati tanımlarken Önderliği ve şehitleri örnek verdiğimize anlam yükleyebiliriz. Önderlik tanımladığı ve olması gereken hakikati kendinde gerçekleştirendir. Anlam, gerçekleşmeyi bekler derken de aslında anlam yüklediği herşeyi gerçekleştirmiş olmanın öz gücüyle bu anlama çağrı yapar. Hakeza bu çağrı da öyle gelişi güzel bir çağrı değildir. Bu çağrı etrafında köy çocuklarını toplamak için kuş avlayan ve dağıtan çocuğun, sonrasında bir dere kenarında kulağa “Kürdistan Sömürgedir” diyen ve her dediğinin hakkını veren hakikat yaratıcısının çağrısıdır.
Yine bunun yanında o çağrıya koşan ve başta belirttiğimiz şehadete erişen de var olan toplumdaki İnsan karakteri değildir. Kendini bu çağrıyla kuşatmıştır, boşanmak istemiştir sistemle. Ve yol yürümüştür. Yol amacı ifade eder , yani amaçlı olan insan da yürümeyi ve akmayı ifade eder. İşte burada şehît yolu yürüyen ve bu yolu yaşamından vazgeçecek denli güzelliğe odaklı olandır. Yürüyüş halinde iken neyle karşılaşacağı ve ne ile sınanacağı belli değil iken , şehît bu sınanmada üstüne düşeni yapmıştır ve bu uğurda ermiştir gerçeğe. Haliyle güzellikte yolun en güzel yürümüş halidir.
Yol güzelleştirir ve inanılmayacak denli çekicidir arayan için. Yol hakikatlidir, yalana panzehir arayan için. Yine yol, kendi olmaya doğru en iyi zemindir .
Feride TOLHILDAN