HABER MERKEZİ- Hizbullah üyelerinin kullandığı Asya menşeli çağrı cihazlarının hacklenmesi, söz konusu cihazların üretim ve rotasına ilişkin yoğun araştırmalara yol açtı.
Modern savaşlarda teknolojinin yıkıcı etkisinden kurtulmaya çalışan silahlı güçler, 90’ların teknolojisini labirentten çıkış kapısı olarak görüyordu. Son Lübnan saldırısı bunun hiç de öyle olmadığını gösterdi. Bu durum, eski teknolojiye sahip cihazların satıldığı istihbarat servislerinin rahatça sızdığı şeffaf olmayan bir pazarı ortaya çıkardı.
Lübnan’da Hizbullah’a dönük saldırı istihbarat örgütlerinin teknolojiyi yalnızca dijital olarak denetlemediğini fiziki takibini ve satışını da kolaylaştırdığını kanıtlar nitelikte. Üretici devletler ve ittifakları kimi zayıflatacaklarına karar verdiklerinde de bu elektronik cihazlar bir haber alma kaynağından silaha dönüşmüş oluyor.
Kim üretti, kim sattı!
Geçtiğimiz hafta Lübnan’da 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3 bin kişinin yaralanmasına neden olan cihazlarla isimleri ilişkilendirilen şirketlerin tepkileri, bunların nasıl ve ne zaman silah haline getirildiğini belirlemenin zorluğunu ortaya koyuyor. Tayvan merkezli Gold Apollo, sorumluluğu Avrupa’da ticari markasını kullanma lisansına sahip olan bir şirkete yükledi. Bunun üzerine Macaristan, Bulgaristan, Norveç ve Romanya’da cihazların kökenine ilişkin soruşturmalar başlatıldı.
Bi dünya fason üretim
Japon ICOM firması ise başlangıçta kendi adını taşıyan telsizlerin orijinal olup olmadığını belirleyemediğini, çünkü piyasanın sahte ürünlerle dolu olduğunu belirtti. Ancak firma bir gün sonra yaptığı bir açıklama ile Lübnan’da patlayan telsizlerin kendi ürünleri olmama ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. ICOM, Lübnan İletişim Bakanı Johnny el-Karm’ın cihazların bir distribütör aracılığıyla ithal edilmediğini ve aynı model numarasına sahip sahte ürünlerin başka ülkelerden ithal edildiğini söylediğini aktardı.
ICOM’a göre sorunlardan biri, söz konusu IC-V82 modelinin üretimini yaklaşık 10 yıl önce, sahte ürünlere karşı koruma sağlamak amacıyla holografik etiketlemeye başladığı dönemde durdurmuş olması.
En kolay iş zincire sızmak
Teknoloji uzmanı ve danışman David Fincher, “Eğer cihazların içine patlayıcı koymak için tedarik zinciri tehlikeye atıldıysa bu inanılmaz bir planlama. Ancak mevcut tedarik zincirine sızmak zor değil ve muhtemelen yapılacak en kolay şey de bu” değerlendirmesinde bulundu. Fincher, “Bir teknoloji uzmanı olarak, kablosuz iletişim cihazlarına küçük miktarlarda patlayıcı yerleştirmenin zor olmadığını söyleyebilirim” dedi. Reuters’tan aktardığı habere göre bir güvenlik kaynağı, Hizbullah’ın cihazları yaklaşık beş ay önce Gold Apollo’dan satın aldığını söyledi.
BM: Ülkeye girmeden önce yerleştirildi
Patlamadan sonra bir cihazın fotoğrafları, telsizlerin üzerinde ICOM’un adının ve ‘Made in Japan’ ifadelerinin yer aldığı etiketler olduğunu gösterdi. Tayvan ve Japonya cihazların kendi ülkelerinde üretilmediğini duyurdu. Lübnan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu’nun BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği mektuba göre, Lübnanlı yetkililer tarafından cihazlarla ilgili olarak yapılan ön soruşturmada, cihazlara ülkeye gelmeden önce patlayıcı yerleştirildiği sonucuna varıldı.
Fason üretim sürüyor
Reuters tarafından yapılan bir kontrol, üretimi durdurulan IC-V82 modelinin Vietnam’da e-ticaret platformu Shopee’de de satıldığını ve yaygın olarak bulunduğunu gösterdi. Markası Budapeşte merkezli BAC’ye lisanslı olan Gold Apollo için tedarik zinciri, çeşitli ülkelerdeki yetkililerin şimdi tanımlamaya çalıştığı gizemli bir üretim rotasına dönüştü.
Kaynak: Yeni Özgür Politika