Amed- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nda Amed merkezli 21 kentte yürütülen soruşturma kapsamında 25 Nisan’da yapılan operasyonlarda gazeteci, avukat, sanatçı ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alandı. Gözaltına alınanlardan 48’i “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.
Tutuklanan isimlerden biri de yaşamını yitiren oğlu HPG’li Agit İpek’in kemiklerinin bir kutu içinde kargo yoluyla kendisine gönderilen Halise Aksoy idi. Halise Aksoy’un oğlunun kemiklerinin olduğu kargo kutusuyla çekilen fotoğrafı ise Kürt annelerine reva görüleni de gözler önüne serdi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; Halise Aksoy, kızı Mizgin Karataş, 4 yaşındaki torunu Çiya ve damadı Harun Karataş ile gözaltına alındı. Bir gün sonra 4 yaşındaki torunu Çiya Karataş bir akrabasına teslim edilirken, 3 günlük gözaltının ardından Halise Aksoy, kızı Mizgin ve damadı Harun Karataş Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi. Harun Karataş adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Halise Aksoy ve kızı Mizgin Karataş tutuklandı. Halise Aksoy’un da her Kürt kadının olduğu gibi, onu cezaevi kapılarının ardına gönderen bir direniş hikayesi var. Halise Aksoy, şimdilerde bu direnişi tutulduğu cezaevinde ortaya koyuyor.
Halise Aksoy Kimdir?
Mêrdîn’in Artuklu ilçesi Tizyan (Elmabahçe) köyünde 9 nüfuslu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Halise Aksoy, 11 yaşına geldiğinde kendisinden 15 yaş büyük dayısının oğlu ile evlendirilir. 8 çocuğu olan Halise Aksoy, devlet baskısıyla erken tanışır. Halise Aksoy’un ailesine koruculuk dayatılır, baskılar sonucu çocuklarını da yanına alarak 1993 yılında Amed’e taşınır, köydeki evi ise askerlerce yakılır.
1996 yılında İstanbul’a göç eder
1996’da İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Halise Aksoy’un çocukları, burada kimliklerinden kaynaklı sık sık polislerce baskılara maruz kalır. Bunun üzerine İstanbul’un başka bir semtine taşınan aile, devlet baskılarından kurtulamaz. Oğlu Agit, çocuk yaşına rağmen defalarca gözaltına alınır, işkence görür. 2010 yılında henüz 15 yaşındayken evden çıkar, bir daha da geri dönmez. En küçük kızı olan Şinda da çocuk yaşına rağmen Kürtlere yapılan zulme tanıklık eder ve ağabeyi gibi bir süre sonra yüzünü dağlara döner.
Oğlunun kemikleri kutuda gönderildi
Tekrar Amed’e yerleşen Halise Aksoy’a yönelik baskılar son bulmaz. Halise Aksoy’un oğlu Agit, 2017 yılında yaşamını yitirir. Halise Aksoy, oğlunun cenazesini alabilmek için önce Dersim’e, sonra Meletî’ye, oradan da İstanbul’a ve tekrar Dersim’e gider, ancak tüm girişimleri sonuçsuz kalır. Yıllarca oğlunun cenazesini arayan Halise Aksoy’a, 10 Nisan 2020’de Agit’in kemikleri bir kutuda kargoyla gönderilir.
Ev baskınları, gözaltılar
Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan o fotoğraf hafızalara kazınırken, Halise Aksoy’un evi 24 Aralık 2020’de basılır, dağıtılan evde çocuklarına ait fotoğraflara el konulur. Daha sonra 4 Mart 2022’de ve hemen ardından 18 Mayıs 2022’de Halise Aksoy darp edilerek gözaltına alınır ve daha sonra serbest bırakılır.
Son gözaltı operasyonunda tutuklandı
25 Nisan’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında tekrar evi basılan Halise Aksoy, kızı Mizgin Karataş (28) ve damadı Harun Karataş ile gözaltına alınır. Halise Aksoy ve kızı Mizgin Karataş, tutuklanarak Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilir. Harun Karataş ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılır. 4 yaşındaki oğlu Çiya ile yalnız kalan Harun Karataş (37), Halise Aksoy’un cezaevinden “Bunlara boyun eğmeyin” mesajını iletti ve neden hedef alındıklarını anlattı.
‘Devlet zulmüne yabancı değiliz’
Soruşturma kapsamında evlerine yapılan baskın anını anlatan Harun Karataş, “Sabah saat 06.00 sularında geldiler, gelenler hem resmi hem sivil polisti. Biz Halise ana ile birlikte yaşıyorduk. Halise ananın evinin biraz ilerisinde eskiden yaşadığımız yeri de basmışlardı. Orada kimse olmamasına rağmen kapıyı kırıp içeri girmişlerdi. Halise ananın da evini bastılar. Sadece bir tanık ifadesine dayanarak olarak bizi de gözaltına aldılar. Aslında devletin hukuksuzluklarına yabancı değiliz” dedi.
‘Çiya annesini soruyor’
Oğlu Çiya’nın sürekli annesini sorduğunu ve onu bahanelerle oyaladığını ifade eden Harun Karataş şunları aktardı:
“Ben de 3,5 yaşındayken babam Kürt özgürlük mücadelesine katıldı. Oğlumun psikolojini kendimden biliyorum. Çiya’da kendimi görüyorum. Babam giderken, Çiya’dan küçüktüm. O zaman dayandım bu yaşlara kadar, fakat Çiya annesizliğe dayanamaz. Dönüp dolaşıp annesini soruyor, biz de kendisine ‘Annen hastanede, serumu bitsin gelecek’ diyoruz. O da ‘serum neden bitmedi’ diye soruyor. Çiya, Halise ana gözaltı aracına bindirilirken gördü. Kendine araştırmacı, yazar, devrimci diyen herkese söylüyorum. Bu çocukların psikolojisini anlayın artık.”
Çiya da cezaevine girecek
Halise anaya, eşi Mizgin’e ve oğlu Çiya’ya bakmak için çalışması gerektiğini belirten Harun Karataş, “Çiya annesiz durmuyor. Üstelik ben çalışıyorum. Oğlumu annesinin yanına göndermek zorunda kalacağım. Mizgin de oğlunu yanında istiyor. Dilekçe verdikten sonra Çiya’yı göndereceğim” dedi.
‘Boyun eğmeyeceğiz’
Harun Karataş, “Halise ana tutuklanınca kızına verdiği mesajında ‘Bunlara boyun eğmeyin’ diyor. Cezaevinde bu şekilde direneceğini söylüyor. Bu dışarıda kalan bizler için de mesajdır. Biz bu mücadele içerisinde gelebileceğimiz en üst noktalara kadar geldik. Her şeyi gördük, biliyoruz, boyun eğmiyoruz, eğmeyeceğiz” diye konuştu.
Halise Aksoy’un avukatı Necat Çiçek de müvekkilinin açık tanık Ümit Akbıyık beyanları kapsamında tutuklandığını söyledi. Necat Çiçek, şunları aktardı:
“Halise Aksoy’a yöneltilen suçlama Ümit Akbıyık’ın beyanları ve evini ‘güvenli ev’ olarak kullanması yönünde. Halise anaya gazeteciler ile telefon görüşmeleri de suç olarak gösterildi. Sulh Ceza Hakimliği’nde anneye Agit ile ilgili soru soruldu. Halise Ana, ‘Oğlum şehit oldu’ dedi. Sulh Ceza Hakimliği ‘şehitlik’ kavramını açıklamasını istedi. O ise şöyle söyledi: ‘Oğlum benim için şehittir’ dedi. Halise ana tutuklama kararından sonra ‘Bijî Kurdistan’ sloganı attı. Kızı Mizgin’e ise ‘Bunlara boyun eğme’ dedi.”
Necat Çiçek, Halise Aksoy’un “Bilinç olarak yetersizdim, içeride kitap okuyup bunların başına daha çok bela olacağım” dediğini de aktardı. Mizgin Karataş’ın avukatı Hasan Yalçın ise, tutuklama için itirazda bulunduklarını söyledi. Hasan Yalçın, “Yer gösterme işlemleri ve telefon görüşmeleri dışında dosyada herhangi bir şey yok. Tutuklamaya dair itiraz ise 1 haftaya kadar sonuçlanacak” diye konuştu.