HABER MERKEZİ
Türkiye devrimciliği ve solculuğu günümüzde zor bir dönemi yaşamaktadır; faşizmin ağır yenilgisinden ve bunun yarattığı karışıklıktan hala kurtulmuş değildir. Bu nedenle Türkiye halkının çıkarlarını esas alan devrimci cephe bir türlü şekillenemiyor. Fakat Türkiye halkı ve proletaryası da amansız bir baskı ve sömürü cenderesi altında yaşamaya devam etmektedir. Görülmemiş emperyalist işbirlikçisi bir iktidarın had safhada olan, ekonomik, sosyal, siyasal baskıları söz konusudur. Buna karşı dikilmesi gereken devrimci güç, cephe ve örgütün yaratılarak Türkiye zemininde mücadelenin geliştirilmesini, Partimizin önderlik ettiği Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin geçmişte olduğu gibi, günümüzde de önemli bir gelişmesi olarak değerlendirilmiştir. Bizim bu konudaki desteğimizin, Kurdistan’da yükselttiğimiz Ulusal Kurtuluş Mücadelesi olduğunu tekrar belirtmekteyiz. Beklentimiz odur ki, bu çıkışımıza Türkiye’den de gerekli karşılık verilsin. Türkiye proletaryasının merkezlerinde belirttikleri o ana yatakların da en azından grevleri, işçi sınıfının ekonomik mücadelesini yükseltsinler. Bunu, bizim mücadelemizi desteklemeleri amacıyla değil, bugün çok gerilere düşen ekonomik ve sendikal haklarını yeniden almaları için yapsınlar. Bunun için biraz kavga, biraz örgütlenme, biraz tehlikeleri göze alma ve böylelikle onurlarını kurtarma dileğimizdir. Bu oldukça mütevazi ve doğru olan bir dilektir.
Biz halklar ve örgütler arasındaki birliği, mücadele birliği olarak görüyoruz. Bunun için geçmişte bir anti faşist cephe içinde belli adımlar attık. Bunu daha da geliştirerek ister reformist, isterse devrimci olsun anti faşist niteliği esas alan güçlerle ortak mücadelelerle, cephe ve güç birlikleri biçiminde katılırız. Kaldı ki yürüttüğümüz direniş mücadelemizin bunun temel bir güvencesi olduğu ortadadır. Desteği biz bu biçimde anlıyoruz. Açık ki somut görüşmeler yoluyla bunu daha da ilerletebileceğimizi bu konuda hazır olduğumuzu ve üzerimize düşeni yapacağımızı tekrar vurgulamaktayız. Ancak bunu vurgularken, aynı zamanda icazetli solculuğa Cuntanın solu olmaya özenen ve bunu yaygın bir tasfiyecilik biçiminde gerçekleştiren çeşitli anlayış ve pratikle de teşhir ve tecrit görevlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu aynı zamanda Türkiye halkı ve proletaryasının çıkarlarına destek sunmanın bir diğer biçimidir. Bütün bunlar temelinde Partimiz ve halkımız yeni bir mücadele atılımının içine girerken, bir kez daha dürüst Türkiyeli ilerici, devrimci ve demokratları, halklarımızın çıkarına olan gerçek görevlerine sarılmaya davet ediyoruz.
Bölgemizin Tüm Anti Emperyalist Güçleri
Bugün bölgemizdeki antiemperyalist mücadelede, Partimizin belirgin bir yeri ve rolü vardır. Partimizin mücadelesi daha şimdiden Ortadoğu’ya yönelik emperyalist politikalarla ve özellikle emperyalizmin Türkiye faşist rejimi ile yürütmek istediği politikalara, başta da Irak’a, özellikle Musul ve Kerkük petrol bölgesine ve bütün Güney Kürdistan’a yönelik tehlikeli işgal ve istila çabalarına kararlılıkla karşı durmaktadır. Yine bölgeye yönelik uzun vadeli planları, bölgenin kaderini onlarca yıl etkileyecek ve ekonomik ticari sahada başlayan yayılma çabalarını gittikçe siyasi ve askeri bir konuma dönüştürmek isteyen TC’nin, bu yönelimlerine karşı da ortak bir direnişin geliştirilmesinin gerektiği açıktır. Bölgede emperyalizm ve sömürgeciliğe karşı, gittikçe kendini dayatan ortak antiemperyalist bir mücadele birliğinin geliştirilmesi için de mevcut milliyetçi yaklaşımların aşılarak, halklarımızın çıkarlarını daha iyi ihtiva eden bir yaklaşımın geliştirilmesi önemli esaslardan biridir.
Kürdistan halkının enerjisine şu veya bu politikanın basit bir taktik yedek gücü olarak yanaşan ve halkımızın bu hakkına saygı gösteren, eşit ve özgür bir temelde birlik isteyen, bölgenin bütün ulusal kurtuluşçu ve ilerici örgüt, parti ve devletleriyle çeşitli düzeylerde ilişkiler geliştirmekten kaçınmayacağız. Kısacası, bölge halklarına yönelik görevlerimizi de bir yandan bu bölgenin azgın ve saldırgan güçlerinden TC’ye karşı daha aktif savaşacak, öte yandan böyle bir ortak mücadele birliğini her konuda sağlamaya, büyük bir çaba sarf ederek yerine getirmeye çalışacağız. Bunun için bölge antiemperyalist güçlerini kendi görevlerine daha sıkı sıralama temelinde, ortak bir mücadele birliğini geliştirmek için, Partimizin yürüttüğü çabalara, gereken katılımlarını sunmaya çağırıyorum.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan