HABER MERKEZİ – 27 Nisan günü Halklar Önderi Öcalan kardeşi Mehmet Öcalan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Halklar Önderi Öcalan konuşmasında ağırlıklı olarak Güney Kürdistan’ı değerlendirirken, ulusal birlik mesajı da verdi. Mehmet Öcalan’ın belirttiğine göre, Halklar Önderi Öcalan 1982 yılında KDP ile yapılan 11 maddelik bir ittifak belgesine atıfta bulunarak, alınan kararların Neçirvan Barzani’ye hatırlatılması gerektiğini ifade etti.
1982 yılında KDP ve PKK arasında imzalanan ittifak belgesini sizinle paylaşıyoruz.
Irak Kürdistan Demokrat Partisi ve Partiya Karkerên Kürdistanê arasında dayanışma ilkeleri:
Devrimci-ilerici güçlerin gelişmesi karşısında çıkarları bozulan emperyalizm, kendi sisteminin genel çıkarlarını koruyabilmek için yoğun bir çaba harcamakta, çeşitli plan ve komplolar düzenlenmektedir. Amerika Birleşik Devletleri önderliğindeki emperyalizm, Ortadoğu halklarının gelişen ulusal kurtuluş mücadelesine karşı, bir yandan direkt müdahaleye hazırlanırken, öte yandan da bölge gericiliğini daha çok mücadele etmek için güçlendirmekte ve bunları devrimci-yurtsever güçlere karşı saldırıya geçirtmektedir.
Bu doğrultuda bir yandan İsrail siyonizmi, öte yandan Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Irak gibi Arap gericileri ile Arap halkını kendi denetimleri altında tutmaya, ve ilerici-yurtsever Arap güçlerini boğmaya çalışmaktadırlar. Yine Türk ve Irak faşist rejimlerinin eliyle Türk, Kürt, Fars ve Arap halklarının devrimci mücadelesini ezmek istemektedirler. Faşist Türk yönetimi esas olarak her ne kadar Kürt ve Türk halklarının devrimci-yurtsever mücadelelerini boğmak için çalışıyorsa da, o aynı zamanda bölge halklarının ulusal kurtuluş mücadelelerine karşı, başta ABD olmak üzere emperyalizmin saldırgan vahşi bir gücü durumundadır.
Emperyalizmin ve bölge gericiliğinin komplo ve planlarına karşı Ortadoğu halkları çeşitli biçimlerde ve düzeylerde kurtuluş mücadeleleri sürdürmekte ve giderek daha da geliştirmektedirler. Başta Filistin olmak üzere tüm Arap halkı, Kürt ve Türk ilerici güçleri ve bölgenin diğer halkları, emperyalizme ve gericiliğe karşı bugün yoğun bir mücadele içindedirler. Bu mücadele, günümüzde Filistin ve Kürdistan gibi yerlerde yoğunlaşarak silahlı mücadele düzeyine ulaşmış ve bu mücadele buralardan gelişip genişleyecektir. Böyle bir ortamda emperyalizme ve gericiliğe karşı, her yerde çeşitli şekillerde sürdürülen mücadele, ilerici ve yurtsever, güçler arasında ilişki ve dayanışmayı zorunlu hale getirmektedir.
Ortadoğu’da devrim ve karşı-devrim güçleri arasında süren bu yoğun mücadelede Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin yeri ve rolü çok önemli ve belirgindir.
Gericilik ağırlığını Kürdistan’da yoğunlaştırarak odaklaştırmıştır, devrimci-yurtsever mücadele için elverişli bir konuma sahip olan Kürdistan’ın böyle bir mücadelesi gericiliği kaynağından kurutacak ve Ortadoğu halklarına devrim yolunu gösterecektir. Kürdistan’ın konumu mücadeleye elverişli olmasına rağmen, geçmişte yürütülen mücadelelerde ortaya çıkan büyük hata ve eksiklikler, Kürdistan’ın oynaması gereken devrimci rollerini oynamasını engellemiştir. Ancak bugün durum daha farklı ve daha elverişlidir, Kürdistan’ın tüm parçalarında yurtsever mücadeleler ortaya çıkmış ve tüm bölgede böylesi mücadeleler sürekli gelişmektedir.
Kürdistan’ın parçalarında varolan hareketler eski olumsuzluklarından sıyrılmakla beraber, bazıları eski olumsuzlukları sürdürmektedirler. En önemlisi de doğrunun, olumluluğun ortaya çıkarılmasıdır. Bunların ışığında her parçadaki yurtsever güçlerin birliğini yaratmak ve her parçadaki Kürt halkıyla aynı devlet sınırları içinde yaşayan halkların devrimci-demokrat hareketlerinin sıkı ittifakını sağlamak, Kürdistan’ın her parçasındaki yurtsever güçler arasında doğru bir anlayış temelinde ilişki ve ittifaklar oluşturmak, Kürdistan halkının bölge halkları ve dünya ilerici güçleriyle ittifakını yaratmak gerekir. Emperyalizmin çeşitli kanatlarıyla uzlaşma eğilimlerinin devrimci-yurtsever halk güçlerinden uzaklaştırılması ve yüzlerinin açığa çıkarılması. Kürdistan’daki devrimci-yurtsever her örgütün acil ve temel görevi haline gelmiştir. Eğer bütün bunlar doğru bir anlayış temelinde başarıyla gerçekleştirilirse, Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi gelişerek ileri boyutlara ulaşacak, önemli kazanımlar elde edecek ve Ortadoğu’da devrimci rolünü oynayacaktır.
Böyle siyasal bir ortamda I-KDP ve PKK temsilcileri bir araya gelerek aşağıdaki anlayış ve ilkeler doğrultusunda, örgütlerinin sıcak ilişki içinde olmalarına, yardımlaşma ve dayanışma içinde bulunmalarına karar vermişlerdir.
1-Başta Amerika Birleşik Devletleri emperyalizmi olmak üzere, emperyalizme karşı olmak, Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesini ona karşı bir güç olarak görmek ve bu mücadeleyi geliştirebilmek için yoğun bir çaba içerisine girmek, emperyalizmle çeşitli şekillerde ilişki kurmak isteyen anlayış ve eğilimlere karşı çıkmak, onları teşhir ve devrimci güçlerden tecrit etmeye çalışmak, emperyalizmin Kürdistan ve bölgedeki plan ve komplolarına karşı mücadele etmek;
2- Kürdistan Ulusal Kurtuluşunu, dünya devrim güçlerinin, ulusal kurtuluş ve işçi sınıfı hareketlerinin bir parçası olarak görmek, buna uygun ilişki ve ittifaklar geliştirmek;
3- Başını ABD’nin çektiği emperyalist güçler, bir yandan bölgesel savaşlar çıkararak, sosyalist ülkelerin içişlerine müdahale ederek, anti-emperyalist tavır alan ülkelere işgal etme tehditleri savurarak, ilerici-radikal iktidarları devirmek için plan ve komplolar düzenleyerek saldırılanın sürdürürken; diğer yandan da insanlığın mahvı anlamına gelen bir nükleer dünya savaşı çıkarma hazırlıkların sürdürmektedirler. Emperyalistlerin dünya savaşı politikasına karşı, sosyalist ülkelerin, emperyalist-kapitalist ülkelerin işçi sınıfı ve demokratların safında dünya barışı için mücadele etmek;
4- Bölge halklarının ve aynı zamanda Kürdistan Ulusal Kurtuluşunun ve önderliklerinin düşmanı olan faşist Türkiye ve Irak rejimlerine karşı savaşmak, emperyalizm ve bölge gericiliğine karşı mücadelede Kürdistan Ulusal Kurtuluşunu bölgedeki devrimci-yurtsever hareketlerin bir parçası olarak görmek, bunun için başta Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi olmak üzere tüm halkların devrimci-ilerici güçleriyle ilişki ve ittifaklar kurmak;
5- Emperyalizme ve bölge gericiliğine karşı mücadelede bölge ilerici yönetimleriyle Kürdistan Ulusal Kurtuluşu arasında çelişme yaratmayacak bir biçimde ilişki ve yardımlaşma içerisine girmek;
6-Esas olarak Kürdistan halkının gücüne güvenmek, bu güce dayanmak ve ulusal kurtuluşun çıkarları doğrultusunda ilişki ve ittifak geliştirmede bu anlayışı benimsemek;
7- Kürdistan Ulusal Kurtuluşunu, her parçada, o parçadaki halka dayalı olarak geliştirmek ve bu mücadeleyi egemenliği altında yaşanılan ulusun proletaryası ve emekçi halkının devrimci-demokratik mücadelesiyle stratejik düzeyde ele almak ve bu anlayış temelinde ilişki, ittifak, birlik ve cepheler kurmak için aktif çalışmak;
8- Esas olarak her örgütün, partinin kendi parçasında çalışma yapmasını, diğer parçalarda kendine bağlı gurup ve güçler oluşturmamasını, ve her parçadaki ulusal kurtuluşçu güçler arasında aktif ilişki ve ittifaklar kurma anlayışını benimsemek. Kürdistan ulusal sorununu, tartışıp belli kararlar alacak olan üst düzeyde toplantılar düzenlemek, böyle toplantılara tüm yurtsever güçlerin katılmasından yana olmak ve bunun için aktif çalışmak, Kürdistan halkının düşmanlarını hedefleyecek ilişki ve ittifak kurma anlayışını benimsemek;
9- Kürdistan’da varolan parti ve örgütler arasında ilişkileri bozacak, düşmanın işine yarayacak ideolojik sürtüşmeler yerine mücadele ve ulusal kurtuluşta birlik olma anlayışına bağlı kalmak, çeşitli örgütler arasında var olan ya da çıkacak olan sorunları silahlı mücadele ile değil, görüşmelerle ve halkımızın çıkarları doğrultusunda çözümlemeden yana olmak;
10- Karşılıklı olarak örgütlerin içişlerine müdahale etmemek, parti birliğini zedeleyici davranışlardan yana olmamak, partilerin ideolojik, politik ve örgütsel bağımsızlığına saygılı olmak;
11- Yukarıdaki anlayış ve ilkelerin pratik uygulanmasında ortaya çıkacak hata ve yanlışlar karşısında her iki tarafın sorumluları birbirlerine uyarında bulunmalı, eğer bu uyan göz önüne alınmazsa o zaman her bir taraf çalışmasında serbest ve özgür olacaktır.
Zafer Kürt Ulusunundur!