HABER MERKEZİ –
Eğer bu politika devam ederse, gerilla düşerse, Türkler ve onların destekçileri başarırsa, Güney Kürdistan yavaş yavaş hakimiyetleri altına girdiğinde, Güney halkı şerefli yaşarım, güneydeki partiler varlığımı sürdürürüm diye düşünmesinler. Hayır! bu siyaseti yüzde yüz kabul edecekler. Faşist Türk ne derse onu kabul edecek, üç milyon Türkü zorla kabul edecekler. Onlar istedikleri gibi, vali, paşa atayacaklar, bunu da kabul edecekler. Yani Türk’ün zorbalığından başka birşey yapamayacaklar. Türkiye’nin bu saldırılarının sonunda herkes bu olacak şeyleri beklesin. Çıkacak, bir an önce çıkacak, bize Kürdistan inşa edecek, bunun gibi hayaller çok yanlış. İnanıyorum ki daha çok katliam yapacak. Başka rejimlerle ittifak kurması da mümkün. Kıbrıs’ta nasıl oldu? Antakya’da nasıl oldu?
Orada Rum halkı kalmadı, Arap halkı kalmadı, hepsi tasfiye oldu. Güney Kürdistan’da da Kürt’lerin tasfiye edilmesi mümkün olacak. Üç milyon Türk, dilini kabul ettirecek, geri kalanına da parayla Türk olmayı kabul ettirecek, zaten Erbil’in yarısı kendisini Türk olarak görüyor. Bir daha oraya girerse, şimdiden okullarını inşa ediyorlar, bütün heryerde okullarını inşa ediyorlar. Gece gündüz kim Türkçe konuşursa, kim kendini Türk olarak kabul ederse, onlara o kadar para verecekler. İnanıyorum ki, Güney Kürdistan’ın dörtte üçü kısa zaman içerisinde kendisini Türk olarak görecektir. Neticede Güney Kürdistan’da ele geçirilecek. Parti marti kalmaz ortada. İnsanın göze alacağı tehlike bu esaslardır. Burada, PKK’nin direnişi tamamen ulusal bir direniştir. Sadece Kuzey Kürdistan için değil, bütün Kürdistan için kapsamlı bir direniştir. Gerilla direnişi Kürd’ün tamamının yurdudur. Eğer bu direniş kırılırsa, her parti bilmelidir ki, siyaset yapamaz, siyaseti bırak halkı göremez, ortada bir halk kalmaz. Kürdistan kalmaz!