Asrın Hukuk Bürosu, “İmralı’da Halklar Önderine ceza veriliyor, avukatlarına tebliğ bile edilmiyor” dedi.
HABER MERKEZİ – Asrın Hukuk Bürosu, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a dönük tecride ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle denildi:
“Müvekkilimiz Sayın Öcalan’ın avukatları ile görüşmesine izin verilmediği gibi Sayın Öcalan’a ait dosyaları da avukatlarına verilmemektedir. Bu tecrit sistemi ile hukuka aykırı olarak uzun bir süredir, Sayın Öcalan’ın aile, vasi ve avukat görüşme hakkı ve telgraf, telefon ve mektup ile iletişim hakkı engellenmekte, dış dünya ile bağı tamamen kesilmektedir. Bu engellemelere dönük yapmış olduğumuz hukuki başvurular da ulusal yargı mekanizmaları tarafından hukuksuz ve keyfi bir şekilde sonuçsuz bırakılmaktadır. Bu hukuksuzluk ve keyfiyet ile her hukuki işlem ve başvuru sırasında karşılaşılmakta; İmralı Cezaevi’nin hukuk dışı bir alan olduğu ortaya konulmaktadır. Nitekim Sayın Öcalan, Sayın Veysi Aktaş, Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Ömer Hayri Konar hakkında kurulan 3 ay ziyaretçi kabulünden men biçimindeki disiplin cezalarını ifade eden İmralı Cezaevi Müdürlüğü Disiplin Kurulu’nun 14 Eylül 2018 tarih ve 2018/1-2-3-4 sayılı kararları ile ilgili yürütülen hukuki süreç ve gelişmeler bu durumu bir kez daha açığa çıkarmıştır. Bu hukuki süreci ve gelişmelerin bir kısmını, müvekkilimizin hukuki haklarını koruma ve kamuoyunun bilgilenme hakkı kapsamında paylaşmayı zorunlu görmekteyiz.”
‘CEZA VERİLİYOR, AVUKATLARINA TEBLİĞ EDİLMİYOR’
Görüş başvurularının 20 Temmuz 2016 tarihine kadar ‘gemi arızası’ ve ‘hava muhalefeti’ gibi bahanelerle engellendiğinin vurgulandığı açıklamada, şöyle devam edildi: “Bu tarihten sonra Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği’nin hukuka aykırı kararları gerekçe gösterilerek engellenmiştir. Hukuka aykırı kararlar ile ilgili olağan yargı yolu tüketilmiş, dosyalar Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştır. Sayın Öcalan ile ilgili görüş ve iletişim kısıtlamasını düzenleyen son karar olan Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği’nin 04 Eylül 2016 tarihli kararı Sayın Öcalan ve diğer mahpuslar ile ilgili aile ve vasi görüş kısıtlaması içermemekte idi. 10 Eylül 2018 tarihli aile görüş başvurusu ‘gemi arızası’ denilerek engellenmiş; 17 Eylül 2018 tarihli başvuru ise İmralı Cezaevi Disiplin Kurulu’nun üstte bahsedilen 14 Eylül 2018 tarihli ‘3 aylık aile görüş kısıtlama kararları’ gerekçesiyle reddedilmiştir. Disiplin cezası kararları avukatlara tebliğ edilmemekte, İmralı Cezaevi’ne gidiş de yasaklandığından, vekiller bu cezanın varlığını, aile görüş başvurusuna ret gerekçesi yapıldığında öğrenebilmektedir.”
‘DİSİPLİN DOSYASI ADETA KAÇIRILDI!’
Disiplin cezası dosyasının tebliği ve suret örneği alınması için İmralı Cezaevi İdaresi, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği’ne başvurular yapıldığının belirtildiği açıklamada, şunlar da ifade edildi:
“Ancak disiplin dosyası deyim yerindeyse adeta kaçırılmış ve hukuki/yazılı başvurulara hukuk dışı cevaplar verilmiştir. İlkin İmralı’daki müvekkillerimizin disiplin cezasına itiraz ettikleri ve Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği’nde dosya oluşturulduğu sözlü olarak belirtilmiştir. 18 Eylül 2018 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan dosya örneği talebi; hukuka aykırı olarak ve görev suçu oluşturacak şekilde ret edilmiştir. 24 Eylül 2018 tarihinde Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği’nde görevli tek hakimin görev yerinin değiştirildiği bildirilmiştir. 24 Eylül 2018 tarihinde Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği’ne yazılı başvuru ile geniş itiraz gerekçelerinin dosya örneğine erişimden sonra yapılacağı kaydıyla disiplin cezasına itiraz edilmiş ve bir kez daha dosyanın incelenebilmesi için disiplin dosyasının bir örneği talep edilmiştir. Bu sefer de talep, karar niteliği taşımayan bir ‘tutanak’ ile ret edilmiştir. Verilen bu tutanak üzerine 25 Eylül 2018 tarihinde tutanak değil, itiraza kabil bir karar verilme zorunluluğunu hatırlatan ve tutanakta belirtilen hususların hukuksuz olduğunu ifade eden yeni bir dilekçe sunulmuştur. Ancak görevli hakimin sağlık raporu alarak izne ayrıldığı bildirilmiştir. 28 Eylül 2018 tarihinde göreve yeni başlayan hakimin de görev yerinin değiştiği yeni hakimin bir sonraki hafta başlayacağı bildirilerek talep yine karşılanmamıştır.”
Avukatlar, 5 Ekim 2018 tarihinde yeni bir başvurunun yapıldığına dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Dosya inceleme ve örnek talebi, dosyanın mütalaa için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Bir hafta içerisinde tek hakimli İnfaz Hakimliği’nde 3 hakimin görev yeri değiştirilirken, UYAP sistemine işlenmesi gereken dosyaya avukatlar eklenmemektedir. 5 Ekim 2018 tarihli dilekçeden bir süre sonra dosya içeriği ile ilgili bir bütün olarak karar verilerek tebliğ edileceği sözlü olarak paylaşılmıştır. Ancak tüm ısrar ve girişimlere rağmen dosyanın gösterilmemesi ve herhangi bir tebligat yapılmaması üzerine 23 Kasım 2018 tarihli dilekçe ile bir kez daha başvuruda bulunulmuştur. Başvuruya karşılık Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği, tebliği yapılmayan ve bu nedenle de içeriği hakkında bilgi sahibi olunamayan 09 Ekim 2018 tarihli kararına atıf yaparak başvuru hakkında yeniden ret kararı vermiştir. 10 Aralık 2018 tarihinde yeniden yapılan başvuru üzerine disiplin kurulu kararları ile ilgili dosyayı sonuçlandırmış ve kesinleştirmiş olan Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi kararı elden tebliğ alınmıştır.”
‘AVUKATLARIN DAHİL OLMASI ENGELLENİYOR’
Öcalan ile ilgili dosyanın içeriğinin hiçbir şekilde avukatları ile paylaşılmadığına işaret edilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Disiplin kurulu kararı verildiği bildirilir bildirilmez, infaz hakimliğindeki dosyaya vekâletnameli itiraz dilekçesi sunulduğu halde dosyanın hiçbir aşamasına avukatların dahil olmasına izin verilmemiştir. Disiplin Kurulu, İnfaz Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi kararlarının hiçbirisi yasal itiraz süreleri içerisinde avukatlara tebliğ edilmemiştir. Talep yazıları mahkeme kararı yerine hukuk dışı ‘tutana’ yazısı ile ret edilmiştir. Dosyaya bakan üç ayrı hakim ya sağlık nedeniyle izne ayrılmış ya da görev yeri değiştirilmiştir. Tüm bu gelişmeler üzerine her bir işlem ile ilgili olağan kanun yolu içerisinde üst mahkemeye itiraz edilmiş ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuru süreçleri işletilmeye devam edilmektedir. Hukuka aykırı ve suç teşkil eden işlemler ile ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Hakimler Savcılar Kurulu’na suç duyurusu ve şikayetler de gerçekleştirilmiştir. Yaşanan bu gelişmeler Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ile de paylaşılmaktadır.”
‘HUKUKSAL TECRİT!’
Asrın Hukuk Bürosu, açıklamasının sonunda da şöyle dedi:
“Bu hukuk-dışı çabaların nedenlerini anlayabiliyoruz. İmralı’da müvekkiller avukatlarıyla görüştürülmeyecek, keyfen kurulan disiplin cezası dosyasına avukatlar dahil edilmeyecek, kurulan cezai kararın hukuksallığı sorgulanamayacak, avukatların dosyaya dahil olma talepleri reddedilerek, tebligatlar tecrit altındaki müvekkillere yapılacak ve bu biçimiyle dosyanın iç hukukta kesinleşmesi sağlanacak! Tüm bu süreç başlı başına açık bir ihlal alanı ve tekniği oluşturmaktadır. Disiplin cezası ile ilgili dosyanın hiçbir şekilde avukatlar ile paylaşılmadan adeta kaçırılarak kesinleştirilmeye çalışılması İmralı’da uygulanan sosyal ve fiziksel tecrit haline hukuksal tecridin de eklenmek istendiğine işarettir. Bizler Asrın Hukuk Bürosu olarak, yetkilileri hukuka uygun davranmaya davet ederken; tüm hukuki girişimlerimize rağmen hukuka aykırı işlemlerde ısrarı ifade eden bu gelişmeleri de kamuoyunun bilgisi ve dikkatine sunmaktayız.”