ROJAVA
1639 Kasr-ı Şirin ve 1916 Sykes-Picot anlaşmalarıyla dörde bölünen Kürdistan’ın en küçük parçası Rojava, takvimler 19 Temmuz 2012’yi gösterdiğinde tüm Ortadoğu için umut ışığı olacak bir devrime imza attı.
Devrimde nasıl ki Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigması belirleyici olduysa, Önder Öcalan’ın, Rojava’nın hafızasında da 1979’dan beri karşılığı var. Önder Öcalan, 29 Temmuz 1979’da Rojava’ya geçti. Türkiye’deki 1980 Askeri Darbesi’ni öngören Önder Öcalan, Urfa’nın Suruç ilçesi üzerinden Kobanê’ye geçti. Bu, Rojava’nın tabiri caizse bir akademiye dönüşmesine vesile oldu. Bu akademinin yüzlerce Rojavalı genci, özgürlük saflarına katıldı.
Arap Baharı diye anılan halk hareketleri, 2011’de Suriye’ye de sıçradı. Esad iktidarı, eylemleri silahla bastırmayı deneyince, şiddet bu coğrafda da yayılmaya başladı. Türkiye de dahil bazı bölge devletlerinin Esad’ı düşürme projesi de süreci sertleştirdi; çetelerin silahlandırılması ile iç savaş başladı.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan, “Nerede imkan varsa orada çalışırsın, ne kadar imkan varsa o kadar çalışır, sonuç alırsın” sözüne, Rojava’da sadık kalındı…
Kürtler, iç savaşa temkinli yaklaştı ve demokratik çözümde ısrarcı oldu ancak bu demokratik olgunluğun rejimde karşılık bulmaması ile PYD öncülüğünde, 3. Yol esas alındı ve 2012’de Halk Meclisleri kurulmaya başlandı. Halk Meclisleri etkinliğini artırınca, rejim saldırı ve gözaltılara başvurdu ancak rejim için bunun bedeli, birçok noktada Halk Meclislerinin yönetimi devralması oldu.
DEVRİM BAŞLIYOR
Rejimin on yıllardır uyguladığı politikalar, en çok Kobanêlileri olumsuz etkilemişti. Kobanê Halk Meclisi, bu gidişatı durdurmanın fırsatını kaçırmadı; 19 Temmuz 2012’de Kobanê’nin yönetimini üstlendi. Bu, Rojava Devrimi’ne giden yolda en görkemli ateşti.
Aynı dönemde Halk Savunma Birlikleri (YPG) kuruldu. YPG, Efrîn’den Dêrik’e kadar Rojava bölgelerini rejimin elinden kurtardı. Hesekê ve Qamişlo’daki küçük bölgeler dışında Rojava topraklarında rejimin varlığı kalmadı.
YPG, yerel direniş timleri ve takımlarını harekete geçirerek, her tarafa baskın yapıyordu. Rejimin başlıca kaleleri kuşatılırken, düşmanın tüm silahları ve halka ait olan tüm yerler alınıyordu. Esir alınan rejim güçlerine ise kötü muamelede bulunulmuyordu.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın perspektifine sahip çıkan Kürtler ve dostları, Kobanê’yi kurtarıyor; Rojava’da özgürlük bayramı başlıyordu.
KOBANÊ’NİN ARDINDAN
Kobanê’nin ardından Efrîn, Serêkaniyê, Dirbesiyê, Amûdê, Dêrik, Girkê Legê, Tirbespiyê ve Til Temir’de de halk yönetimi ele geçiriyordu. Suriye’nin Halep, Reqa ve Hesekê kentlerindeki Kürt mahallelerinde de rejim güçleri mahallelerden çıkarılıyordu.
TÜRK DEVLETİ VE ÇETELER SALDIRIYORDU
İşgalci Türk devleti destekli çeteler ise devrime saldırmaya başlıyor ancak sonuç alamıyordu. Türkiye destekli Asifet Şimal adındaki, grubun, 2012’deki Efrîn’in Qestel Cindo köyü üzerinden yaptığı saldırı boşa çıkarılmıştı. Saldırılar durmuyor; Halep’ten Antep’e, oradan Urfa Ceylanpınar’a geçen çeteler, 11 Kasım 2012’de bu kez Serêkani’ye saldırıyordu. Bu saldırılar günbegün sürüyor ve siviller de katlediliyor ancak devrim korunuyordu. Efrîn, Halep’teki Şeyh Maksut ve Eşrifiye Kürt mahalleleri ile Şehba’nın Tel Aran ve Tel Hasıl, Naman, Ehraz Beldeleri ile Bab ile Cerablus’taki Kürt köyleri de saldırı altındaydı. Halktan milisler ve YPG’nin direnişi, devrimi büyütüyordu. 2013’te de yine Türk devletinin desteğiyle DAİŞ’in vahşi saldırıları başlayacaktı.
İşgalci TC , Kürtlerin ilerleyişini engellemek için her yolu deneyecekti. Kürtlere karşı DAİŞ, Nusra çetelerini kurtarıcı olarak gördü ve onlara türlü destekler sundu. Kobanê’nin gerçek sahiplerine kavuşması Türk Cumhurbaşkanı Faşist şef Erdoğan’ı da endişelendiriyor, bu, kendisinin çetelere desteğiyle birlikte “Kobanê düştü düşecek” sözüyle de acınası halde açığa çıkıyordu.
Halk, YPG/YPJ, enternasyonalistler ve demokratik kamuoyu devrimi sahipleniyor ve koruyordu.
ÖZERKLİK İLANLARI
Rojava’nın Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Keldani, Ermeni, Çerkes ve Türkmen halklarının temsilcileri, 21 Ocak 2014’te Demokratik Özerk Yönetim’in kuruluşunu ilan etti.
Demokratik Özerk Yönetim, Rojava bölgelerinde yönetimi sağlama amaçlı 21 komite oluşturdu: Dış İlişkiler, Savunma, İçişleri, Belediyeler, Maliye, Toplum İşleri, Eğitim, Tarım, Sağlık, Ticaret, Ekonomi, Kültür, Ulaştırma, Gençlik ve Spor, Turizm ve Çevre, Din İşleri, Kadın, İnsan Hakları, Ulaştırma, Lojistik, Adalet ile Enerji.
Rojava’nın Cizire kantonunda, 2014’ün ilk ayında demokratik özerklik ilan edildi.
Batı Kürdistan’ın üç kantonundan biri olan Cizire Kantonu’nun, başkanlık sistemi ve 22 bakanlıkla yönetilmesine karar verildi.
Rojava’nın Kobanê Kantonu da bir hafta sonra, özerk yönetimini ilan etti.
Kobanê Kantonu’nda da yürütme meclisi başkanı, iki yardımcısı ve 22 bakanla yönetilmesi kararı alındı.
Rojava’nın Cizîrê ve Kobani kantonlarından sonra Efrîn Kantonu da Demokratik Özerk Yönetimi’ni aynı ayın sonunda ilan etti.
Suriye’nin kuzeyinde Şehba mıntıkası olarak bilinen bölge de dördüncü kanton olarak ilan edildi. Karar, Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi’nin 3. Toplantısı’nda, 2017’de alındı.
ÖRGÜTLENME BÜYÜDÜ
Rojava’da 19 Temmuz Devrimi ile örgütlenme ve kendini yönetme yeni bir boyut kazandı. Siyasi olarak Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) öncülüğünde başlatılan örgütlenme; siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, öz savunma, diplomasi, eğitim, hukuk, kadın ve gençlik ile diğer tüm alanlarda sürdü.
Qamişlo Katliamı sonrası temelleri atılan Halk Savunma Birlikleri (Yekîneyên Parastina Gel, YPG), 2011 yılına gelindiğinde resmi olarak duyurulmuştu. YPG ve daha sonra resmi olarak kurulacak olan YPJ’nin Dêrik’ten Hesekê’ye, Kobanê’den Efrîn’e ve Şêx Meqsûd’dan Şengal’e kadar başarıları, tüm dünyada duyuldu.
Kent içindeki güvenliği sağlamak amacıyla da 2013 yılında Kobanê’de Asayiş Güçleri kuruldu.
ROJAVA SÖZLEŞMESİ
Rojava’nın Amûdê kentinde 6 Ocak 2014 tarihinde toplanan Rojava Demokratik Özerklik Yönetimi Yasama Meclisi, Rojava Toplumsal Sözleşmesi’ni kabul etti. Toplumsal Sözleşme’nin giriş bölümü şu ifadelerden oluşuyordu:
“Din, dil, ırk, inanç, mezhep ve cinsiyet ayrımının olmadığı, eşit ve ekolojik bir toplumda adalet, özgürlük ve demokrasinin tesisi için; demokratik toplum bileşenlerinin siyasi-ahlaki yapısıyla birlikte çoğulcu, özgün ve ortak yaşam değerlerine kavuşması için; kadın haklarına saygı ve çocuk ile kadınların haklarının kökleşmesi için; savunma, öz savunma, inançlara özgürlük ve saygı için bizler, demokratik özerk bölgelerin halkları, Kürtler, Araplar, Süryaniler (Asuri ve Arami), Türkmenler ve Çeçenler olarak bu sözleşmeyi kabul ediyoruz. Demokratik Özerk Bölge Yönetimleri; ulus-devleti, askeri ve dini devlet anlayışını, aynı zamanda merkezi yönetimi ve iktidarı kabul etmez.”
KOBANÊ ZAFERİ
Rojava Devrimi için ateşi fitilleyen Kobanê, 15 Eylül 2014’te insanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin kapsamlı saldırılarına karşı 21. yüzyılın en görkemli direnişini sergiledi. 134 gün süren savaşın sonrasında Kobanê özgürleşti. 15 Eylül’den 24 Ocak’a kadar 600’ü aşkın YPG/YPJ savaşçısı şehit düştü.
QSD KURULDU
Suriye’de faaliyet yürüten 8 askeri tabur ve yapılanma, birliğin sağlanması için 2015 yılında toplantı yaptı. Toplantıya, Kuzey Suriye’deki en etkili askeri yapılanma olan YPG ve YPJ, Arap aşiretlerin oluşturduğu El-Senadîd Güçleri, El-Cezîra Tugayları Birliği Gücü, Suriye Arap Koalisyonu, Süryani Askeri Meclisi, Ceyş El-Siwar ve Fırat Volkanı Eylem Odası katıldı. Bir çatı askeri sisteminin kurulması kararına varıldı. 15 Ekim 2015 tarihinde yapılan basın açıklaması ile Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) kuruluşu ilan edildi.
QSD, Suriye’nin kuzeyi ve doğusunda, Hol’den Şedadê’ye, Minbic’den Tebqa ve Reqa’ya kadar DAİŞ çetelerinin işgali altında bulunan bölgeleri kurtardı.
Reqa, Tebqa, Minbic ve Derazor’da kurulan sivil meclisler ile bölgenin yönetim çalışmaları sağlanıyor
KADINLAR
Rojava Devrimi, aynı zamanda “kadın özgürlük devrimi” olarak da tarihe geçti. Devrim, ideolojik ve pratik bakımdan kadın öncülüğünde gelişti; dünyada kadın özgürlük devriminin gelişmesi nezdinde kıvılcım ve rota oldu.
Rojava Devrimi, kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik toplum paradigmasının ilk kapsamlı ve pratik uygulandığı örnek de oldu.
Rojava’da öz savunma ve diplomasi başta olmak üzere kadınlar her alanda öncü ve model oldu.
Kadınlar, Yekîtiya Star Star öncülüğünde komünler, meclisler açtı; Rojava’nın her alanında örgütlendi, birliğini kuvvetlendirdi. Bunları eğitim alanlarının oluşturulması ve kadın akademileri takip etti. Kadınlar, Dil ve Eğitim Hareketi (TZP) çalışmalarına katıldı; Kürt dilinin gelişmesine de öncülük etti.
Rojava’da savunma sistemleri kuruldu, kadına yönelik şiddetin önüne geçildi. DAİŞ çetelerinin kırılmasında da tarihi rol oynandı.
Eşbaşkanlık sistemi de yönetimin tüm kurumlarında hayata geçirildi.
KUZEY VE DOĞU SURİYE ÖZERK YÖNETİMİ
Bölgelerin kendi yönetimini oluşturmasının ardından, sivil ve özerk yönetim temsilcileri, ortak bir yönetim ve bölgeler arası koordinasyon oluşturmak için bir araya geldi. 6 Eylül 2018’de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ilan edildi.
Derleme- Osman ÇAPAN