SOLOTHURN – 12. Hasan Kızıler Gençlik Spor ve Kültür Festivalin sunuculuğunu yapan Zerdeşt Ünvercan ve Berîtan Karataş, festivale katılan herkesi selamlayarak festival programını başlattı. Bugünün Haki Karer’in 42. şehadet yıldönümü olduğunu hatırlatan sunucular “Rêber APO’nun yoldaşı, büyük devrimci Haki Karer’i ve Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya ve Dörtler şahsında tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyoruz” dedi. Sunucuların hoşgeldiniz konuşmasının ardından Çerxa Şoreşê marşı eşliğinde şehitler için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Festival açılış konuşmasını Tevgera Ciwanên Şoreşger aktivisti Mutlu Tatar yaptı. Konuşmasında Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit işkencesine ve süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri ile Ölüm Orucu Direnişi’ne değinen Mutlu, Kürt gençliğinin savaş gerçekliğini iyi kavraması gerektiğini belirtti. Mutlu, süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri ile Ölüm Orucu Direnişi’ni gerçekleştirenlerin eylemleriyle en başta Kürt gençliğini tecride karşı harekete geçmeye çağırdığını söyledi ve şunları dile getirdi: “Eğer biz yeterince direnebilmiş olsaydık, bugün binlerce arkadaşımızın açlık grevi eylemi olmayacaktı, 9 arkadaşımız fedai eylem yapmayacaktı, 31 arkadaşımız bugün Ölüm Orucu Eylemi’ne girmeyecekti. Biz direnmediğimiz için bizim yükümüzü o arkadaşlar kaldırıyorlar. Ne zaman ki Önderlik özgürleşir, o zaman birbirimizin gözlerine bir başarı elde etmiş olarak bakabileceğiz” diyen Mutlu, tüm Kürdistan gençliğini süreci hissederek mücadele etmeye çağırdı.
Ardından, Suruç Katliamı gazisi Güneş Erzurumluoğlu, “Katledilişinin 46. yılında, İbrahim Kaypakkaya öncülüğünde tüm devrimci ve sosyalist şehitleri saygıyla anıyorum” diyerek sözlerine başladı. Güneş konuşmasında tecride karşı Leyla Güven öncülüğünde binlerce eylemcinin sürdürdüğü süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri ve Ölüm Orucu Direnişi’ni selamladı. Sonrasında ise Yunus Pîran sahneye çıktı ve şarkılarıyla gençleri sahne önünde topladı. Yunus Pîran’ın ardından ise Medî sahne aldı. Gençler her iki grubun şarkılarıyla “Bijî Serok APO” sloganları atarak govend tuttular.
Yunus Pîran ve Medî’nin sahne almalarının ardından, 20 Şubat’tan beri İsviçre’nin Cenevre kantonunda süresiz-dönüşümsüz açlık grevini sürdüren Mehmet Ali Koçak’ın festivale katılanlara gönderdiği mektup okundu. Mehmet Ali Koçak’ın mektubundan bazı bölümler şöyle: “Leyla Güven eylemiyle bizlere bir yol açtı, yani özgürlüğün ve zaferin yolunu açtı. Bu temelde kararlı ve cesur bir adım attı ve süresiz-dönüşümsüz açlık grevini başlattı. Bu eylemsellik sürecinde fedai eylem gerçekleştiren yoldaşlarımızı da saygıyla anıyorum. Onlar, yaşatmak için kendilerini feda ettiler ve biz de direnişimizle onları mücadelemizde yaşatacağız. Rêber Abdullah Öcalan 20 yıldır İmralı Zindanı’nda ağır bir tecrit ve işkence altındadır. Bu temelde bizler ancak ve ancak mücadelemizi ve direnişimizi büyütürsek bu insanlık dışı uygulamaları ve tecridi kırarız. Analarımıza kalkan her elin hesabı sorulacaktır. Bizler sonuna kadar direneceğiz, faşizmi yıkacağız ve kazanacağız.”
Mehmet Ali Koçak’ın mektubunun okunmasının ardından, bu yıl ki festivalin adandığı Şehit Dijwar’ın babası Necmettin Er de kısa bir konuşma yaptı ve şunları söyledi: “Tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyorum. Bugün açlık grevi ve Ölüm Orucu’nda olan arkadaşların önünde saygıyla eğiliyorum. Hepimiz onlara destek olmalıyız.”
Necmettin Er’in konuşmasından sonra Koma Govenda Swisre, festival için özel hazırladığı bir sunum ile çeşitli govendlerden örnekler sundu ve büyük ilgi çekti. Ardından Nasır Yağız’ın festival için gönderdiği sesli mesaj dinlendi. Nasır Yağız konuşmasında herkesi direnişi büyütmeye çağırdı.
Festival programının sonunda Çetin Oraner sahne aldı. Çetin Oraner, festivale bir kez daha katılmaktan onur duyduğunu söyledi. Tecride karşı verilen büyük direnişte yer almak ve eylemcilere ses olmak gerektiğini söyleyen Çetin Oraner, “Önderliğimiz ve PKK ile bütünleşirsek, bize diz çöktürmek isteyenlere diz çöktürebilir, faşizmi yıkabiliriz” dedi. Sevilen birçok şarkısının yanı sıra Çetin Oraner, Arjantinli büyük devrimci Che Guevara için söylenen Hasta Siempre Commandante şarkısının ilk kez Kürtçe versiyonunu seslendirdi.
Çetin Oraner’in coşkulu performansının ardından Serhat Çarnewa ve Seyda Perinçek sahne aldılar ve gençler uzun bir süre govendlerle festivali kutladılar.