HABER MERKEZİ – Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) YK tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye ve Kurdistan’ın ölümsüz devrimci önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın ölümsüzlüklerinin 51. yılı. Denizler, bundan 51 yıl önce faşist cellatlarının idam sehpalarını yüreklerindeki inanç ve ateşli devrimciliklerinin ölümüne bağlılığıyla tekmelediler. Genç ömürlerine sığdırdıkları sayısız eylemleri ve geleceğin ta kendisi olan mücadeleleri ile adlarını, tarihe yazdırdıkları gibi bugüne ve geleceğe de silinmezcesine kazıdılar. Birleşik devrimimiz bu büyük devrimcilerin açtığı yoldan yürümeye devam ediyor” denildi.
‘BÜTÜN YAŞAMLARINI DEVRİMLE BİRLEŞTİRDİLER’
Açıklamada şunlar da belirtildi:
“Hangi koşulda olduğuna bakmadan ‘Devrim yapmaktan geliyorum’ diyen bir cürete sahip bir kuşağın yiğit temsilcileriydi Denizler. Sermaye egemenliğine, emperyalizme, faşizme karşı savaşımızın simgeleri oldular. Özgürlüğe, halkların kurtuluşuna, sosyalizme sarsılmaz bir inançla bağlandılar. Burjuvaziye karşı dinmez, uzlaşmaz bir öfke; büyük bir sınıf kini taşıdılar. Ezenlere sonsuz bir güvensizlik beslediler, egemenlerle asla uzlaşmadılar. Yasalcılığa, burjuva hukuk sınırlarına aldırmadılar; aksine gerçek özgürlüğü burjuva egemenliğinin sınırları dışında gördüler; parlamentarizmi ve düzeniçi solculuğu reddettiler. Devrimi en başa yazdılar ve sadece onun için savaştılar. Bütün yaşamlarını devrimle birleştirdiler.
On binlerce, yüz binlerce devrimci örnek aldı yaşamlarını. Emekçi kitlelerin yüreğinde ve belleğinde öyle bir yer edindiler ki aradan geçen on yıllar ne onların ne de verdikleri savaşımın sıcaklığından bir şey eksiltti. Bir ateş yakıp halklarımızın yolunu aydınlattılar ve o ateşi söndürmeye kimsenin gücü yetmedi.
Denizler; düzen sınırlarını reddeden, her düzlemde devrimi en başa koyan cürettirler! Deniz, Yusuf, Hüseyin yoldaşlar ve onların devrimci kuşağı için elde silah savaşmak doğal bir görev; ekmek, su gibi yaşamsal bir ihtiyaçtı. Onlar için başkası da düşünülemezdi zaten. Denizlerin devrimci geleneğine sahip çıkmak, Denizleri anmak demek onlar gibi olabilmek demektir. Ömrünü devrime adamak, zulmü kabul etmemek, hiçbir temsilcisiyle uzlaşmamak ve zalimin üstüne yürümek demektir.
‘DENİZLER ÖNE ATILMAK, ASLA VAZGEÇMEMEKTİR’
Denizler öne atılmaktır. Asla vazgeçmeden, sonuna kadar yürüyebilmek demektir onlar. Denizler yaşamlarının merkezine devrimi yerleştirmişlerdi. Faşizmi yıkmak, emperyalist zincirleri parçalamak için üstlerine düşeni yaptılar. Bize hala sönmeyen bir ateş bıraktılar ki bu ateş bugün bir yangındır artık. Faşizmin her yanını sarmış, onun sonunu hazırlayan bir yangın.
Denizler, devrimde ısrar ve kararlılıktır. Düşmanın karşısında tereddüt etmeden hedefine kilitlenerek ilerleyebilmek, özgürlük ve kurtuluş uğruna bedel ödemeyi göze alabilmek demektir onlar. Denizler, Yusuflar, Hüseyinler; Türkiye ve Kuzey Kürdistan birleşik devrimi uğruna dövüşen milyonlarca insanın yüreklerinin derinlerine işlemiş özgürlük savaşçıları, halkların kurtuluşu uğruna dövüşmüş ölümsüz gerilla önderleridir. Gencecik yaşlarına bakmadan yola koyulan ve özgürlük için silaha sarılan Denizler, bizlere büyük bir devrimci miras ve tecrübe bıraktılar. Birleşik devrim yürüyüşümüzde dayanacağımız sağlam bir temel, örnek alacağımız bir devrimci karakter yarattılar. Bugün Halkların Birleşik Devrim Hareketi bu temeli esas alarak savaşımı sürdürüyor. Faşizmi yıkmak için savaşmayı, özgürlüğün ancak militan ve fedaice bir mücadele ile kazanılacağını bizlere gösteren Denizler, Mazlumlar, Mahirler ve İbrahimler yolumuzu aydınlatıyor.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak devrimci önderlerimiz Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idamlarının 51. yılında saygı ve özlemle anıyor, mücadelelerine bağlılık sözümüzü yineliyoruz.
Denizler’in açtığı yolda faşizmi yıkacağız, özgürlüğü kazanacağız!”