HABER MERKEZİ – HBDH Yürütme Komitesi, Eyn İsa ve Til Temir’e yönelik saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Kuzey-Doğu Suriye halkları tarafından ortak oluşturulan özerk yönetim modeli TC tarafından aylardır tehdit edilmekte, Eyn Îsa ve Til Temîr hattı yoğun bombardıman saldırılarına tabi tutulmaktadır. Son olarak özellikle Eyn Îsa’ya yönelik yapılan saldırılarla, emperyalist ve gerici devletlerin dolaylı veya dolaysız plan ve destekleriyle, TC’nin ya da diğer bölgesel gerici güçlerin bu kenti Özerk Yönetim’den koparması amaçlanıyor” denildi.
HBDH, devamla şunları ifade etti:
“Kuzey-Doğu Suriye halkları kendi geleceklerini Rojava Devriminin kaderi ile ortaklaştırmışlardır. Diğer kentler gibi Eyn Îsa halkı da kendi özgür iradesini Rojava Devriminden yana koymuştur. Bu açıdan TC devletinin işgal-ilhak saldırıları karşısında Eyn Îsa ve Til Temîr halkları direnmektedir. Eyn Îsa halkı, son zamanlarda ağır silahlarla donatılan TC devletine bağlı çetelerin saldırılarını geri püskürtmüş, sızma girişimlerini boşa çıkarmıştır.
Kuzey-Doğu Suriye Özerk Bölgesi/Rojava, tüm demokratik ve ulusal kazanımları ile Ortadoğu’da ezilen halklara cesaret vermekte, ezilenlerin ortaklaşa bir yönetim anlayışını geliştirebileceğinin pratiğini göstermeye devam etmektedir. Ancak bu kazanımlar, ne emperyalist devletler olmak, ne TC devleti ne de Suriye Rejimi tarafından kabul görmektedir. Devrim topraklarının bir kısmı TC devletinin işgali altındadır.
Ezilen Türkiye halkları, Rojava Devrimi sonrası ortaya çıkan Özerk Yönetim ile dayanışma içinde olarak TC faşizmine geri adım attırabilir, onun sonuna giden mihenk taşlarının örülmesini sağlayabilir. AKP/MHP faşizminin içine düştüğü bunalım, saldırılarının dozajından anlaşılmaktadır. Artan saldırılar, bunalımın derinliğine işaret ederken, TC devleti saldırganlığının perde arkasında kazan kaynamakta, burjuva odaklar arasındaki iç çatışma ise sertleşmektedir.
Til Temîr ve Eyn Îsa’da sürdürülen direniş, çetelere ve dolayısıyla TC’ye geri adım attırmaya devam ediyor. Bu saldırıların amacına ulaşamaması Türkiye halklarının çıkarınadır. İşgale karşı gösterilen direniş, iktidardan beklentisi giderek azalan halkların faşizmin azabından kurtulmalarına hizmet etmektedir.
Faşizmden kurtulmanın, faşizme tarihi bir yenilgi yaşatmanın zamanı gelmiştir. İçinde bulunduğumuz ‘Faşizmi Yıkalım Özgürlüğü Kazanalım!’ hamlesinden aldığımız güçle, Eyn Îsa, Til Temîr ve Rojava halklarının yalnız olmadıklarını gösterelim. Ezilen Türkiye halklarının Kurtuluşu, Rojava halklarının yarattığı bu deneyimle dayanışmayı gerektiriyor. TC faşizminden ve tek adam rejiminden kurtuluş için halkların dayanışması ve birlikte mücadelesi yakıcı bir önem taşıyor.
Evet! Eyn Îsa ve Til Temîr halklarının tüm olanaksızlıklara ve zorluklara rağmen geliştirdikleri öz savunma, Türkiye halklarına gidilmesi gereken yolu göstermektedir. Direniş ile faşizmin alt edileceği tarihte ispatlanmış bir gerçekliktir.
Kolunu makinaya kaptıran, madenlerde göçükte kalarak ve inşaatlardan düşerek iş cinayetine kurban giden işçilerin, her gün kırıma uğrayan kadınların ve ezilen cinslerin, ulusal baskıyı/soykırımı yaşayan Kürt ulusunun, kayyumlarla kuşatılan Kürt belediyelerinin, demokratik eğitim hakları gasp edilen öğrencilerin, doğası tahrip edilen ve inancı yok sayılan ezilen halkımızın kaderi ile Rojava halkının kaderleri ortaktır. Zira tüm bu zulmü yaşatan Türk egemen sınıflarının ağzı salyalı temsilcileri, Ankara’dan bölge halklarına zulüm etmeye devam etmektedirler. Bu anlamda halkların direnişleri de ortak olmak zorundadır. Çatırdayan Erdoğan/Bahçeli iktidarının ve faşist devletin yıkılması için halkların el ele vermesi kaçınılmazdır.
Ezilen halklarımıza çağrımızdır!
Emperyalist politikaları boşa çıkarmak ve faşizmi döktüğü kanda boğmak için Eyn Îsa ve Til Temîr direnişine tüm gücümüzle destek vermeliyiz. Ezilen halkların dayanışması ve birlikte mücadelesi, emperyalizme ve faşizme karşı en güçlü silahımızdır. Bu silahı bugün Rojava halkının direnişi için kullanalım ki yarın bölge çapında daha güçlü bir halklar dayanışması yeşerebilsin.”