HBDH’nin 3. kuruluş yıl dönümü, Medya Savunma Alanları’nda düzenlenen bir tören ile kutlandı.
BEHDİNAN – 12 Mart 2016 yılında kurulan Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin (HBDH) kuruluşunun 3. yıl dönümü Medya Savunma Alanlarında bir tören ile kutlandı. Törene devrim hareketi bileşenleri ve çok sayıda özgürlük savaşçısı katılırken, HBDH Yürütme Komitesi Üyesi Tekin Yoldaş da bir konuşma yaptı.
‘FAŞİZMDEN HESAP SORACAĞIZ’
HBDH’nin kuruluşunun üçüncü yıl dönümünü tüm halklara kutlayarak konuşmasına başlayan Tekin yoldaş “Halklarımız, bugün HBDH’nin 3. yılını geride bırakıyoruz. HBDH, Türkiyeli işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin özgürlük mücadelesi için kuruldu. Türkiye işçilerinin, emekçilerinin, yoksul halkların, gençlerinin, kadınlarının geleceği için kuruldu. Bugün faşist devlet işçilere, emekçilere, ezilenlere, herkese zulmediyor. Bugün faşist devlet, halkımızı bir soğana, bir ekmeğe muhtaç ediyor. İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin geleceğini çalıyor. Onlara verdiği tek gelecek ölümdür, savaştır, yoksulluktur” dedi.
HBDH’nin faşizmden hesap soracağını da söyleyen Yoldaş şöyle konuştu: “Kurulduğumuz günden bugüne mücadelemizde yitirdiğimiz, bedel ödediğimiz bütün yoldaşlar adına söz veriyoruz, faşizmden hesap soracağız. Kürdistan dağlarında, Türkiye dağlarında Halkların Birleşik Devrim güçleri bütün alanlarda faşizme karşı mücadeleyi yükseltecek, devrimci mücadelenin bayrağını en yükseklerde dalgalandıracak. Faşist devletten hesap soracağız.”
‘FAŞİST İKTİDAR SAVAŞTA ISRAR EDİYOR’
Leyla Güven’in başlattığı ve bugün milyonlara ulaşan açlık grevi eylemlerinin tüm ezilenlerin sesi olduğunu ve AKP-MHP faşist iktidarının savaşta ısrar ettiğine dikkat çeken Yoldaş, faşizmden hesap soracaklarını belirtti.
Bugün Türkiye topraklarında Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi direnişinin adım adım büyüdüğünü de vurgulayan Yoldaş, “Bir insanın başlattığı eylem yüzlere, milyonlara ulaşmış durumda. Biz bugün biliyoruz ki Leyla Güven’in talebi bütün Türkiye’de demokratım, devrimciyim, ezilenim diyen herkesin talebidir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere bütün siyasi tutsaklar üzerindeki tecrit kaldırılmalıdır. Cezaevilerindeki koşullar, tutsakların taleplerini karşılayacak hale getirilmelidir. Bu açıdan faşist rejim her gün savaş politikalarında ısrar ediyor, halkımızın karşısına yoksulluk, enflasyon ve sömürü çıkarıyor. Şu gerçektir ki; faşist devlet bu savaşı yürütmekte zorlanmaktadır. Ancak biz devrimcilere düşen görev, faşizme karşı birleşik devrim bayrağını yükseltmek, Türkiye coğrafyasında, Kürdistan dağlarında, yoksul gecekondu mahallerinde, işçilerin işyerlerinde, fabrikalarda faşizmden hesap sormaktadır, birleşik devrim mücadelesini yükseltmektir. Birleşik devrim bayrağını yükseltmektir. Dağlarda mücadele eden gerillalar, sokaklarda özgürlük mücadelesi eden milisler, fabrikalarda direnen işçiler, kadın cinayetlerine karşı direnen kadınlar hepsi aynı amaç için mücadele ediyor; birleşik devrim mücadelemiz için. Yaşasın birleşik devrim mücadelemiz, yaşasın devrim ve sosyalizm.”