AKP-MHP ittifakının baskın seçim kararına karşı, geleceklerine sahip çıkmak için alanlarda olacaklarını söyleyen HDP Gençlik Meclisi üyeleri, “Tüm gücümüzle çalışacağız ve gençliğin özgürlüğünü yükselteceğiz” dedi.
İSTANBUL – AKP ve MHP’nin aldığı baskın seçim kararı ve buna ilişkin hazırlanan tasarı, TBMM’de her iki partinin oylarıyla resmileşti ve seçim süreci resmen başladı. Sürecin başlamasıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçim çalışmalarının startını verdi. AKP-MHP ittifakına karşı ülkenin her yerinde alanlarda olacaklarını söyleyen HDP Gençlik Meclisi üyeleri de, hakları için sandık başında direneceklerini söyledi.
‘ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’
Baskın seçim kararının AKP’nin yönetememe krizinden kaynaklandığını söyleyen HDP Gençlik Meclisi Üyesi Rahmi Uzal, “Ben buna erken seçim ya da baskın seçim demiyorum. Bu ergen seçimdir” dedi. AKP’nin Olağanüstü Hal (OHAL) ile ülkeyi kendi çıkarları doğrultusunda yönettiğini belirten Uzal, “KHK’ler ile yönetimi ellerinde tutmaya çalışan hükümet, bunu da başaramadığı için seçime gidiyor. AKP ömrünü uzatmaya çalışıyor. Halkın kendilerine güveni kalmadığının farkına varan AKP, MHP’nin verdiği tarihi bile bekleyemedi. Ne yaparlarsa yapsınlar bu seçimi kazanamayacaklar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarı boyunca gençler üzerinde tahakküm kurmaya çalıştığını söyleyen Uzal, “Geleceğimiz her alanda tehdit altında. Cumhurbaşkanı, birinci ağızdan gençleri yaşamları ve eğitimleriyle tehdit edebiliyor. Bu tarz bir yönetim yapısı gençler tarafından asla kabul edilemez. Haziran’da yapılacak seçimde AKP-MHP ittifakına karşı tüm gücümüzle çalışacağız ve gençliğin özgürlüğünü yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
‘EN AKTİF BİÇİMDE ÇALIŞACAĞIZ’
Baskıların son dönem artış gösterdiği Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan HDP Gençlik Meclis Üyesi, Kadir Selamet de, AKP-MHP ittifakının üniversitelere uyguladıkları baskılara karşı gençliğin sandıklara sahip çıkacağını söyledi. “AKP-MHP ittifakı yangından mal kaçırır gibi seçime gidiyor. Baskın seçim kararının AKP’nin yönetememe krizinin en net göstergesi olduğuna vurgu yapan Selamet, “Muhalif olan tüm yapıları KHK’ler ile yönetmeye çalışan iktidar bunu da yetersiz görerek başta üniversite öğrencileri olmak üzere yaşamın aydın geleceği olan gençlere yönelik büyük bir baskı uyguluyor. Birçok arkadaşımızın eğitim hakkı Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan bir cümleyle son buldu. Referandum sürecinde nasıl sandıklara sahip çıktıysak, alanları bir an olsun boş bırakmadıysak bu seçimde de gençler olarak her sokakta, mahallede, üniversitelerde yaşam haklarımız için en aktif biçimde çalışacağız” dedi.
‘ALANLARDA YERİMİZİ ALACAĞIZ’
Baskın seçimin hukuki olmadığının altını çizen HDP Gençlik Meclis Üyesi Mazlum Can da, “İktidar, ortaya bir seçim atıyor; ama yapılan seçim sonuçları iktidarın yaptırımlarıyla değiştiriliyor. Yapılan son seçimlerin hiçbiri demokratik değil. İktidar seçimi kaybetse de sonuçları kabullenemiyor. Baskın seçimin yapılacağı gün üniversite sınavları vardı ve bu ertelendi. Gençler, artık neyle mücadele etmesi gerektiğini bilemiyor. Bir yandan sürekli değişen bir sınav sistemi, öte yandan uygulanan baskılar ile üniversitelerden atılma tehdidi, bir yandan gelecek kaygısı… Tüm bu sorunlar AKP iktidarı ile daha da derinleşti. AKP’nin faşizan gücüne karşı tüm gençlik yapıları olarak alanlarda yerimizi alacağız ve geleceğimiz için adım adım özgürlüğü öreceğiz.”
‘TÜM GÜCÜMÜZLE’
İktidarın tek adam faşizmi uyguladığını söyleyen HDP Gençlik Meclis Üyesi Helin Yılmaz da, AKP-MHP’nin kurduğu ittifaka karşı gençlerin her an mücadeleye hazır olduğunu söyledi. Yılmaz, “Seçimle iktidarını pekiştirmeye çalışan AKP iktidarının baskın seçimine karşı bir beklentimiz yok. Gençler olarak yoğunlaşan baskılara karşı her alanda sesimizi ve sözümüzü söyleyemeye, mücadele etmeye hazırız. Yapılacak seçimin hiçbir meşru yanı yoktur. Tüm hukuksuzluklara rağmen yapılacak seçimlerde tüm gücümüzle alanlarda olacağız” diye belirtti.
‘KÖTÜLÜĞÜ YANIMIZA YANAŞTIRMAYACAĞIZ’
İstanbul Üniversitesi öğrencisi ve HDP Gençlik Meclisi Üyesi Zelal Çağla da, “İktidar; faşizmi sadece işleve sokmakla kalmayıp, onu olabildiğince bütün dönemlerde hızlandırmaya, ona güç, ivme vermeye çalışıyor. Bu seçim de bunun birebir göstergesidir. Erken seçimin başka hiçbir açıklaması yok. Hakikaten tek niyetleri faşizme bir ivme kazandırmaktır. Bu durum aynı zamanda da büyük bir korkunun göstergesidir. O kadar korkuyorlar ve faşizmi o kadar seviyorlar ki, bir an önce bastırmaya, yıldırmaya ve korktuğu, ürktüğü durumun üzerine gitmeye çalışıyor. Tarihin bütün dönemlerinde bunu hep görmüşüzdür. Çatışma ne kadar derinse iktidarla halk arasında o çatışma o kadar büyük olur” ifadelerini kullandı. Baskın seçime karşı direniş ve mücadelelerinin sağlam olacağını dile getiren Çağla, şöyle devam etti: “Toplumun; ezilen, dışlanan bütün kesimler olarak erken seçime karşı hazırlıklı olmak durumundayız. Çünkü direnmek, mücadele etmek bizim her zaman yaptığımız, vazgeçmediğimiz bir durum. Erken seçim döneminde de tepkimizi, tavrımızı direnerek, mücadele ederek, birlik olarak dile getirmeliyiz. Savaşı, karanlığı, kötülüğü yanımıza yanaştırmayacağız” dedi.
‘DEMOKRATİK SİYASETLE AKP’NİN SONUNU GETİRECEĞİZ’
Uludağ Üniversitesi öğrencisi ve HDP Gençlik Meclis Üyesi Azad Çıtak da, “Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Türkiye’de hiçbir zaman erken seçim olamaz, zamanında seçimler olacak’ demişti. Ama gel gör ki, Bahçeli’nin açıklamasıyla birlikte alınan toplantı sonrası baskın seçim kararı alındı. Çünkü AKP iktidarı artık politikalarının Türkiye’de işlevinin olmadığını fark etti. Sıkışmışlığını, bunlarla baş edemediğini, ekonomik sorunun yüksek düzeyde olduğunu fark etti” tespitinde bulundu. Gençler olarak her zaman ve her yerde demokratik siyasetin alanını genişletip öncülük edeceklerini dile getiren Çıtak, “Bu bağlamda AKP iktidarının 24 Haziran’da sonunu getireceğiz. Bunu demokratik siyaset zeminleriyle yapacağız. AKP’nin Türkiye ve Kürdistan coğrafyasındaki politikalarına karşı çıkacağız” dedi.
‘GENÇ KADINLAR ÖRGÜTLENMEDE ROL ALACAK’
HDP Gençlik Meclis Üyesi Viyan Kınalı ise, Türkiye’de yaşanan haksızlıklara dikkat çekerek, “Suçlular cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Bu anlamda bir seçimin hukuki olacağına, sonuçlarının itibar edilebileceğine bir genç kadın olarak gerçekten inancım azaldı. Devletin güvenirliliğine de itibarım azaldı. Ama buna rağmen alanları terk etmeyeceğiz” dedi.
Her bir oyun doğru yere kanalize edilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Kınalı, “24 Haziran’da bir tek oyun dahi yanlış sayılmaması için tüm gücümüzle sandıkların başında olacağız. Ama tekrar belirtmek isterim ki, bir ne bu ülkedeki hukuka, ne de oydan sonra çıkacak bir hükümetin, devlete karşı bir inancım var. Sadece buraya emek verip, iradesini beyan eden halkın oylarını korumak ve bu halka doğruları anlatmakla mükellefiz. Bunun dışında bu işgalci, katliamcı devlet anlayışı devam ettiği sürece haksızlıkların, hukuksuzlukların birçok istismarın değişeceğine dair inancım yok. Köklü bir değişim gerekiyor. Birçok şeyin en baştan yıkılıp yeniden kurulması gerekiyor. Seçim bunun bir startı olabilir, bu anlamda kendimi sorumlu hissediyorum. Biz genç kadınlar olarak alanlarda, sandıklarda bunun örgütlenmesinde en aktif bir şekilde rol alacağız” diye konuştu.