HDP Gençlik Meclisi’nin Antep’te düzenlediği panelde konuşan HDP’nin genç milletvekili Dersim Dağ, AKP hükümetinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi toplum üzerinde de uyguladığını belirterek, gençlerin bu politikalar karşısında direnişi örgütlemesi gerektiğini söyledi.
ANTEP – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, “Başkaldır, özgürleştir” sloganıyla Antep’te gençlik paneli düzenledi. HDP’nin genç milletvekili Dersim Dağ ve HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Mehmet Karayılan’ın katıldığı panel, HDP Antep İl binasında düzenlendi. Panele çok sayıda genç ve yurttaş katıldı.
Mehmet Karayılan, gençliğin kendi bilinciyle hareket etmesi gerektiğini belirterek, gençliğin örgütlenmesiyle toplumda hareketliliğin sağlanabileceğini söyledi. Gençliğin Türkiye devrimci hareketinin motor gücü olduğunu ifade eden Karayılan, “Güç olmak için örgütlü olmak gerekiyor. Demokratik siyaset içerisinde gençliğe verilen rol ve misyon çok büyük. Gençlik bu noktada rolünü oynamalıdır. Gençliği örgütlemek için çalışmalarımızı geliştirmeliyiz” dedi.
‘KÜRTLERİN EN ÖNEMLİ DENEYİMİ DİRENİŞTİR’
HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Kürt özgürlük mücadelesinin en önemli deneyiminin “Direniş” olduğunu vurgulayarak, Kürt gençlerinin bu deneyim ile direniş yöntemlerini yaratması gerektiğinin altını çizdi. Kürt özgürlük mücadelesinde tarihe damga vuran direniş dönemlerine dikkat çeken Dağ, “Bu direnişlerin en büyük örnekleri ise Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi ve son yıllarda yasak ve yıkıma karşı bölge kentlerinde geliştirilen direnişler oldu” dedi.
‘YENİ OLAN FAŞİZMİN VARDIĞI TOPLUMSAL BOYUTTUR’
AKP hükümetinin Kürt politikasını eleştiren Dağ, “Türkiye ve Kürdistan’daki bu faşist uygulamalar elbette biz Kürtler için yeni uygulamalar değil. 80’li ve 90’lı yılların çocukları olan bizler ve ardıllarımız bugün gençlik olarak direniş ve mücadele geleneğinin birer ferdi ve sürdürücüleriyiz. Geçmişten bugüne olan biteni uzaktan seyretmeden, bizzat yaşayarak bugünlere geldik. Ancak yeni olan bir şey var. Bu da faşizmin uygulamaları, hukuksal dayanakları, militer ve paramiliter örgütlenmeleri değil. Yeni olan faşizmin vardığı toplumsal boyuttur” diye konuştu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, bunun toplum üzerinde de uygulandığını ifade eden Dağ, “Tecrit daha ağırlaştırılarak kalıcı hale getiriliyor. Toplum tecrit ile baskı altına alınıp sindirilmeye çalışıyor. Gittikçe artan ve ağırlaştırılan bir tecritle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
‘ORMAN YANGINLARI 90’LI YILLARIN POLİTİKALARIDIR’
Bölgede askeri operasyonlar sonucu meydana gelen ve müdahale edilmeyen orman yangınlarıyla toplumun yaşam alanlarının yok edilmek istendiğini kaydeden Dağ, şöyle devam etti: “Ormanlarımız devlet eliyle yakılıp, nefes alma alanlarımız yok edilmek isteniyor. Sorumluların cezalandırılması yerine, orman yakmalar teşvik edilir hale getiriliyor. Müdahale etmek istediğimizde keyfi muamelelerle engelleniyoruz. ‘Huzuru bozmak’ gibi yalan ve iftiralara maruz kalıyoruz. Tek amaçları Kürdistan coğrafyasını insansızlaştırmak. Tüm bunlar 90’lı yılların politikalarının devamıdır.”
‘GENÇLİK DİRENİŞİ ÖRGÜTLEMELİ’
AKP hükümetinin Kürt halkına ve Türkiye halkları üzerindeki baskı politikalarına karşı gençlerin örgütlenerek direnmesi gerektiğinin altını çizen Dağ, “Gençlik her yerdedir. Gençlik yaşamın her alanında direniş ve mücadeleyi örgütlenmeli, bunu toplumsallaştırmalıdır. Öz yeterlilik ve öz örgütlülük olmadan, toplumsal direniş yaratmak mümkün değildir. Ahlaki bir politik zihniyetin toplumsallaştırılması gerekmektedir. Faşizme karşı her türlü demokratik güç ile ilişki içerisinde örgütlenmek artık zorunluluktur” dedi.
Gençlerin toplum öncüleri olduğunu belirten Dağ, “Bizler, ‘Yaşamı uğrunda ölecek kadar çok sevenlerin’ ardıllarıyız. Öncü ve ilerici rolümüzü oynamalı, faşizmi kurmak istediği alanlara sıkıştırıp boşa düşürmeliyiz” diye noktaladı.
Panel, soru cevap bölümü ile son buldu.