HDP Gençlik Meclisi, 30 Eylül-14 Ekim tarihleri arasında “Örgütlenelim özgürleşelim” şiarıyla 6 bölgede gerçekleştirdiği konferansların sonuç bildirgesini yayınladı.
AMED – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi öncülüğünde, 30 Eylül-14 Ekim tarihleri arasında “Örgütlenelim özgürleşelim” şiarıyla ülke genelinde 6 bölgede Gençlik Konferansı düzenlendi. Gençlik Meclisi, binlerce gencin katılımıyla düzenlenen konferanslarda yapılan tartışmalar ve öneriler sonucunda hazırladığı sonuç bildirgesini kamuoyu ile paylaştı.
Konferansların 27 Eylül’de PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla Almanya’da bedenini ateşe veren Ümit Acar’a adandığı belirtilen bildirgede, yapılan konferanslarda siyasal süreçte gençliğin rolü ve misyonu, devletin gençler üzerindeki politikaları, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit sistemi, birleşik gençlik mücadelesi, işçi ve emekçi gençliğin sorunları, üniversite gençliğinin mücadelesi, yaşanan ekonomik kriz ve ekolojik sömürü temelinde tartışmalar yürütüldüğü vurgulandı.
Konferanslarda yürütülen tartışmalar sonucunda hazırlanan sonuç bildirgesi şöyle:
“* Kürdistan ve Türkiye’de özgür yaşamın, ahlaki, politik ve kendi öz değerlerine sahip bir toplumun inşasını sağlayacak olan gençlerin; ilkelerinden taviz vermeden; düşünen, sorgulayan, emek sarf eden, mücadeleci, umut dolu olan ve çevresine umudu ve mücadele azmini yansıtan bir gençlik pratiğinin daha fazla açığa çıkarmanın esas alınacağı belirtildi.
* HDP gençlik meclisleri siyasal, kültürel, ekonomik, ekolojik, eğitim, dil, din, inanç, iş, sağlık vb. topluma nüfuz eden tüm alanlarda; öncü bir ruh ile dinamizmini kullanarak toplumsal direniş sahasını daha aktif örgütleyip büyütecektir.
* Bütün politikalarını savaşa dayalı yürüten iktidarın; halklar üzerindeki baskı ve sindirme politikalarını kırmanın yolu, gençliğin bütün siyasal ve demokratik kanalları kullanarak sahaya inmesi, direnmesi, mücadele etmesinden geçtiği vurgulanmıştır. Faşizmin kurumsallaştığı bu süreçte gençliğin mevcut tahakkümcü yönetim anlayışına karşı en radikal muhalefeti gerçekleştireceği, toplumun ve gençliğin geleceğini ilgilendiren tüm konularda, söz haklarının kendilerinde olacağı vurgusu yapılmıştır.
* Genelde Türkiye ve Kürdistan’da, özelde gençlik üzerinde özel savaş konseptinin devrede olduğu aşikârdır. Gençlik üzerinde uygulanmak istenen özel savaş politikaları; sanat, spor, cinsellik, kafe kültürü, madde bağımlılığı, TV dizileri ve sosyal medya mecraları kullanılarak belleksizleştirilmek istenmektedir. Gençlik bu özel savaş politikalarının farkındadır ve bunları boşa çıkararak çalışmalarını daha da güçlendirecektir.
* Tekçi, ırkçı, milliyetçi, cinsiyetçi eğitim sistemi ile düşünmeyen, sorgulamayan, bilimsellikten uzak, biat eden bir gençlik yaratılmak istenmektedir. Eğitimi özel savaş politikası olarak kullanan bu zihniyete karşı gençlik meclisleri olarak; semtlerimizi, mahallelerimizi, sokaklarımızı birer eğitim akademisi olarak inşa edeceğiz. Kültür evlerimizi, kulüplerimizi, akademik bilim ve spor, sanat evlerimizi, kooperatiflerimizi kendi öz gücümüz ve özgür fikirlerimizle kurup alternatifsiz olmadığımızı ve gençliği bu asimilasyonun fabrikaları haline gelmiş sözde eğitim kurumlarına mahkûm kılmamamız gerektiği gerçekliği ortaya çıkmıştır.
* Kamu şirketlerinin özelleştirildiği, hukukun ve temel insan haklarının rafa kaldırıldığı muhalif medyanın yasaklandığı bu sistemde AKP-MHP faşizminin halk ve işçi düşmanı politikaları ve savaşa yatırımları Türkiye’yi ve Kürdistanı ekonomik kriz ile baş başa bırakmıştır. Krizin faturasını biz gençler ödemeyeceğiz. Ekonomik krizi oluşturan koşullar ancak gençliğin birleşik mücadelesi ile aşılacaktır.
* Genç kadınlara dayatılan, köleci, feodal zihniyeti kırmak, çocuk yaşta zorla evlendirilen, sömürülen, kadının özel yaşamına müdahale eden erkek egemen zihniyeti yerle yeksan etmek temel gayemiz olacaktır. Özgür kadın evlerinin yeniden inşası ile ‘’Özgür Kadın, Özgür Toplum’’ sloganımızı hayata geçireceğiz.
* ‘Doğayı anlamak canlı yaşamını anlamaktır. Canlıyı anlamak toplumu ve insanlığı bilmektir’ şiarı ile Türkiye ve Kürdistan’da sistemli bir şekilde devreye konulan ekolojik sömürü ve tahakküme karşı ekolojist anlayışı esas alarak mücadeleyi güçlendirme kararlığı ortaya çıkmıştır.
* AKP-MHP faşizmin kurumsallaştığı, ceberut iktidar anlayışının tüm değer ve ilkelerimize saldırdığı bir dönemde yurtsever Kürdistan gençliği ve Türkiye devrimci gençliğinin birleşik gençlik mücadelesi kaçınılmaz bir gerçekliktir. Gençlik tarihten aldığı direniş mirasını perspektif almalıdır. Denizlerin. Mahirlerin, İbrahimlerin, Mazlumların, Sakinelerin, Azizlerin, Eylemlerin ortak direniş mirasını devr alarak Türkiye ve Kürdistan’da birleşik gençlik mücadelesini büyütmeyi en temel devrimci görev olarak önüne koymalıdır.
* Faşist iktidar anlayışının Kürdistan’ı dört parçaya teller ve beton bloklarla ayırarak, son süreçte bu ‘sözde’ sınırları beton bloklarla kapatıp Bakur, Başur ile Rojhilat ve Rojava’yı birbirinden tamamen ayırma stratejisinin karşısında kararlı bir şekilde mücadele edileceği vurgulandı. Rojava devrimini boğmaya yönelik, DAİŞ’e karşı elde edilen zaferi ortadan kaldırmayı hedef alan imha politikalarına karşı mücadele azminin geliştirilmesi kararlaştırıldı. Bu ‘sözde’ sınırlar hiçbir dönem gençliğin mücadelesine engel olamadı, tarihi Kobanê ve Şengal direnişi bunun en güncel ve en büyük göstergesidir. Gençlik meclisleri askeri, siyasi, ekonomik saldırılara karşı mücadeleyi büyütecektir.
* Sur, Şırnak, Cizre, Nusaybin, Silopi, Gever ’de toplumsal, tarihsel, kültürel belleğe, Kürt halkına özelde de Kürdistan gençliğini, yasak ve yıkım politikaları ile hedef alan saldırılar ve katliamlar yapıldı. AKP-MHP faşizminin bu saldırıları sonucunda yaşamını yitiren tüm gençler rehberimiz olacaktır. Kurumsallaşan faşizme karşı yaşamın bütün alanlarında ve toplumun bütün kesimleriyle birlikte, daha çok örgütlenerek karşılık vereceğimizi deklare ediyoruz.
* AKP-MHP faşizminin İmralı Adası’nda Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a uyguladığı tecrit ile Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye halkları ve Ortadoğu halkları cezalandırılıyor. Dünyada eşi benzeri olmayan tecrit sistemini yurtsever ve demokrat gençlik asla kabul etmeyecektir. Milyonların ‘İrademizdir’ dediği Sayın Abdullah Öcalan’ın felsefesi olan ‘Demokratik Ulus’ projesini inşa etmek, gençlik meclislerimizin öncelikli ilkesi olacaktır. Gençlik meclislerimiz; yürüteceği demokratik mücadele ile tecrit sistemini kıracak, Kürt halkı, Türkiye halkları ve Ortadoğu halklarına özgür yarınları inşa edecektir.”