HABER MERKEZİ –
Türkiye’de düzen partileri her zaman gerçek muhalif güçlerden korkmuştur. Bu gerçek muhalif güç, eğer meclise girmeyi başarabilmişse, 3. parti olabilmişse ve 20 milyon kitlesi varsa ve pratikte alternatif olmaya başlamışsa, kan ve savaşdan beslenen çevreleri korkutur. HDP, onyılların emek bedel ve mücedalesiyle kuruldu. HDP, halkların gerçek demokrasi ve muhalif gücüdür. HDP, var olmaya devam ettiği sürece, yüz yıldır Türkiye halkının başına bela olan bu asalak-çete-mafya ve çapuclu çevrelerin oluştuğu zemin su almaya ve çürümeye başlayacak. Türkiye emekçi-işçi sınıfı ve halkın düşmanı olan ve mafyayla adı anılan Devlet Bahçeli, “HDP kapatılmalı” dedi. Bu sözler daha yeni söylenen sözler değil, otuz yıldır duyuyoruz. HDP ne zaman kapatılsa, alternatifi hazırdır. Çünkü kitlesi olan ve geleceği hazırlama gibi bir planı ve amacı olan bir partidir. Devlet Bahçeli’nin ardından, Doğu Perinçek de ” HDP kapatılmalı, bu konuda savcılar harekete geçmeli” dedi.
Meral Akşener de dolaylı yollardan bu sözleri destekler sözler söyledi ama bunu yasalarda bazı maddelerle yapmalılar dedi. Kendilerini liberal olan gören diğer bazı gruplarda buna sözde karşı çıktılar. HDP, her zaman barışın, demokrasinin ve eşitliğin savunucusu olmuştur. HDP, bir gün ne yolsuzluk yaptı ne rüşvet yedi, ne devletin parasını cebe doldurdu ve nede kan siyeseti yaptı. HDP, zulmün, baskının ve adaletsizliklerin karşısında olmuştur, halkların kardeşliğini, emekçilerin ve yoksulların haklarını savunmuştur. Türkiye’de son yıllarda AKP-MHP’nin kurduğu ittifak çatırdadı ve sistem de bir baş aşağı gitme durumu yaşanılıyor. Baskı, faşizm ve zulüm hayatın olağan bir parçası haline getirilmiş. AKP-MHP’nin kurduğu rejim artık Türkiye’nin başına bela olmuştur. Türkiye halkıda artık bu hükümeti ve rejimi istemiyor. Baskı ve zulümle, zor ve şiddetle, devlet terörüyle varlığını devam ettirmek isteyen bir hükümet ve rejim var. Zaten kapitalizmin varlığı tehlikeye girmeye başladığında faşizm devreye girer. Bu, bütün dünya dikta rejimlerinde böyle olmuştur.
Türkiye’de hangi parti, HDP’nin gördüğü zulmü ve baskıyı görüyor? Kendilerini muhalif olarak gösteren hangi parti, HDP gibi bir baskıya maruz kalmış? Değil Türkiye’de, dünya’da bile böyle bir durum söz konusu değil. Altı milyon sadece oy tabanı olan ve yirmi milyon da kitlesi olan bir partiye, dünya’nın gözleri önünde, çeşitli karalama ve iftiralarla saldırıyorlar, kapatmak için seferber olmuşlar. HDP, olduğu sürece, kapatılsın diyen karanlık ruhların yaşama alanları daha çok daralacak ve nefes alamaz hale gelecekler. HDP, geleneğinden gelen partiler otuz yıldır bu zulmü çok iyi biliyorlar ve kapatıldıkça daha çok büyüyorlar, kitleselleşiyorlar, büyük bir umut oluyorlar. MHP denen çete takımı 50 yıldır Türkiye halkının vucuduna saplanmış zehirli bir bıçakdır. MHP denen zulüm çeteleri, Türkiye halkının başına bela edilmiş bir hastalıkdır. Bu gücü, hafife almamak gerekiyor. MHP, emperyalizmin Türkiye’deki sivil çete kolunu temsil ediyor ve bu çeteler kendilerine parti ismi takmışlar. Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler, devrimci çevreler, bu çeteleri çok iyi tanıyorlar. MHP denen haydutlar, Maraş katliamında bizzat tetikçi olarak kullanıldılar ve 1970’lerde birçok devrimci-aydın insanın kanına girdiler. MHP, kapitalizmin, sermaye sınıfının, en eli kanlı bir cinayet örgütüdür.
Sadece parti maskesi takmışlar. Kısmi bir demokratik atmosferin bile olduğu koşullarda, MHP’nin politika yapma ve ayakta kalma şansı yoktur. MHP-ülkücüler, Türkiye’de kapitalizmin faşizm koşullarında tetikçisi olma rolüne sahiptir. Türkiye’de son yıllarda, yüzyıllık vatan millet Sakarya palavraları işe yaramıyor, sistemde bir kırılma oldu. Türk halkı da artık bir demokratik arayışa girmiş bulunuyor. HDP son yıllarda, Türk halkındanda destek görmeye başladı. MHP ve düzen partilerinin gerçek yüzü ortaya çıktıkça, HDP daha çok umut olup, kitleselleşiyor. HDP umut olmaya başladıkça, yıllardır kan siyasetiyle beslenen MHP ve benzeri çetelerin yaşam alanı daralıyor ve ellerinde politika yapacak malzeme kalmıyor. Türkiye’de ilk defa kitleselleşen gerçek muhalif güç HDP’dir. Türkiye demokratik bir ülke olursa, MHP yaşayabilecek bir zemin bulamayacak ve bitecek. MHP, kendisini kan ve devlet terörü üzerinde var ediyor.
Demokratikleşmiş bir Türkiye’de, MHP’ye ihtiyaç duyulmayacak. Devlet baskıcı olduğu sürece, MHP gibi bir sivil vurucu güce, parti maskesi taktırarak ihtiyaç duyarlar. Demokratik bir ülkede ve demokratik bir devletde bir parti lideri, 20 milyon kitlesi olan ve halkın iradesini temsil eden meşru bir partiyi kapatmakla tehdit edemez, kapatılsın bile diyemez. HDP zaten normal şartlarda bile baskı altında tutuluyor. Yöneticilerinin ve çalışanlarının tutuklanmadığı gün yok. Hangi partinin binlerce çalışanı ve üyesi zindanda tutuluyor ve parti binaları sürekli gözetim ve saldırı altındadır? Geçmiş yıllara bakıldığında, HDP kapatıldıkça çoğalmıştır, daha çok güçlenmiştir, kitleselleşmiştir. HDP’yi kapatmakla bitirebileceğini sananlar, büyük yanılıyorlar. HDP’nin kitlesi var olduğu sürece, HDP’ler daha çok güçlenerek var olmaya devam eder. HDP hem Kürdistan’ın ve hemde Türkiye’nin aydınlık demokratik yarınlarıdır. Devlet Bahçeli ve benzerleri, HDP’den bu kadar çok korkuyorlarki, ” HDP kapatılsın diyorlar. Artık ok yaydan çıkmıştır. AKP-MHP rejiminin geleceği yoktur ve çöküşleri başlamıştır. Bu çöküşlerini durdurmak ya da geciktirmek için, HDP’nin kapatılmasını istiyorlar. HDP, Türkiye’nin en demokrtik muhalif gücü olarak var olmaya devam edecek ve Türkiye’nin demokratik yarınlarının kurucu gücü olacaktır.
Kemal Söbe