BEHDİNAN – Özgürlük savaşçıları Cenga Haftanin’ de destan yazıyor. Bu cümleye ne kadar alıştığımızı söylesek te her söylendiğinde yine de aynı hissi yaşıyor gerilla. Genç yürekli savaşçılar bu destanın yazarlarıdır. Ve bu amansız direnişin kahramanlarına doğru gidiyorum. Kısa gelen fakat sonu görülmeyen bir yol da soluk soluğa yürümeye devam ediyordum ta ki gecenin karanlığından aydınlık doğana kadar. Sabahın şafağında ulaşmıştım özgürlük savaşçılarına. Derin ve tertemiz bir nefes aldım içime. Orada tüm yorgunluğumu geride bırakmış rahat nefes alıyordum. İşte şimdi başlıyordu savaş heyecanı, ilki değildi gerçi ama sanki sonuncusu da olmayacaktı. Sadece küçük bir fark vardı bu gelişimde. Tüm dikkatimi verdiğim bir şey olmuştu, beni heyecanlandıran ve yanlarında olduğum gerillaları da onurlandıran bir şeydi. Oda, iki kardeşin aynı alanda olmasıydı. Bu bir tesadüf değildi tabi ki. Dağlarda ki ve Kürdistan’ da ki savaş koşullarının getirdiği bir şeydi bu. Roni ve gerilla kız kardeşi Çoli birbirinden habersizce aynı alana gelmişlerdi. Çoli, Cılo’ da yıllarca kalıp orada şehit olan diğer kardeşinin adını miras olarak almış ve yaşatmak için gerillaya gelmişti. Çoli; çöl anlamına geliyordu. Aslında gerilla bu tür durumlara yabancı değildi. Çünkü daha önce bir çok kardeş aynı mevzide savaşmıştı hatta bir çok kardeş birlikte işgalcilere karşı halkının varlığını savunurken şehit olmuştu. O an, o kardeşlere göre bundan daha kutsal bir şey olamazdı. Evet Haftanin, bu kızıl kıyamette, bu ceng ortasında iki kardeş buluşturmuştu ve yan yana getirmişti. İki kardeşi bir araya getiren; Kürdistan’ı korumak ve Kürt halkının kuruluşunu, özgürlüğünü sağlama amacıydı. İki kardeş birbiriyle hasret giderirken, sabah keşfinden dönen bir gerilla arkadaş Keşan alanına düşmanın geldiğini haber etti. Bu cümleyi duyar duymaz herkesi bir hareketlilik aldı. Herkes bu iki kardeşten birini alandan çıkartmaktan söz etti. İki kardeş aynı cephede aynı an ada savaşta olmamalıydı onlara göre o yüzden ben ve kardeşi ve yanımızda bir gerilla arkadaşla birlikte arkadaşlardan uzaklaştık. Zaten sayı çok azdı, var olanlar hemen cephanelerini hazırladılar, bellerine bağladıkları rextlerini bir kez daha kontrol ettiler, bizde yanımıza birkaç bomba aldık ve he iki gerilla silahlandı, yürümeye başladık.
Bir çemberin ortasında kaldık. Gerilla ve işgalcilerin tam ortasında kalmıştık. İşgalciler her bir adımda bize daha da yaklaşıyordu, yanımızda Çoli’ sağlam bir şekilde diğer arkadaşlara ulaştırma peşindeydik. Yanımızda ki gerilla arkadaş ve gerilla Çoli; cephaneyi bir araya topladılar, toplam dört bomba vardı yanımızda; “eğer düşman bize daha fazla yaklaşır olsa, ben çatışacağım, siz kaçın. Eğer cephaneniz biterse sakın düşmanın eline geçmeyin. Bu iki bombayı sizin için size veriyorum.” dedi yanımızda ki gerilla arkadaş. Akşam saat ondan sabah dörde kadar kobralar, skroskiler hiç durmadılar, yirmiye yakın skorsky asker getirdi. Tam bir kıyamet alanıydı ama kimse haberdar değildi. Şu anda bu durumdan kimseler haberdar değildi, Heftanîn’ in Keşan alanında 26 Eylül gecesini bir oradaki gerillalar bilir birde bombaları ellerinde, Çoli’i sağlam bir yere ulaştırmaya çalışan yanımda ki gerilla bilir.
Hangi dilde, hangi dinde, hangi kültürde, hangi yaşam anlayışında bu vardı. Bugün iki kardeşin aynı mevzide yer alıp savaşması, bu acıların, bu hasretin ve bu karanlığın içinden özgür bir şafağın doğması içindir. Özgürce doğacak ülkesinin çocukları içindir ve binlerce yıldır halkının çektiği acıların, sancıların bitmesi içindir. Evet belki bu iki kardeş, iki yoldaş var olan örneklerden sadece biridir. Onlara baktıkça içimdeki özgürlük direnişi daha da büyüyerek özgürlük dağlarında hakikatin özgürlük aşkına bir adım da bir nefeste daha da yakın oluyorum. Ve Haftanin direnişi buna şahit, kavak ağaçları, akan dereler Haftanin’ in dağı taşı şahit bu yoldaşlığa. ur direnişin de onurluca olmalıdır. Ve ihanet bu topraklara saldırdığı sürece bizler bu toprakların koruyucusu olacağız. Ve ülkemin doğacak çocukları özgür yaşasın özgürce gülsün diye bugün savaşacağız” dediler ve yürüdüler şimdi her biri bir alanda bir mevzide direniş mücadelesini büyütüyorlar. Her biri bir yıldız kadar parlak, bir ay kadar güzel ve bir su kadar berrak. Ve her yoldaş kadar özgürlük sevdalısı. Ve bu direnişte iki yoldaş, iki kardeş.
Ronahi Çekdar