BEHDÎNAN- HPG Basın İrtibat Merkezi, Heftanîn’de şehadete ulaşan gerillalara ilişkin şunları belirtti:
“Değerli Apocu militanlar, halkımızın yiğit evlatları Navdar, Dilovan ve Bager yoldaşlarımız 2019 yılındaki çetin mücadele sürecinde yiğitçe direnerek şehadete ulaştılar. Tüm varlıklarını adayarak katıldıkları özgürlük mücadelesindeki yürüyüşlerini zirvede tamamlayarak halkımızın onurlu tarihindeki yerlerini aldılar.
7 Temmuz 2019 günü şehadete ulaşan Amed’in cesur ve yiğit evladı, partimiz PKK’nin özlü militanı Navdar yoldaşımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla üstlendiği görevlerini başarıyla yerine getirdi. Halkımızın özgürlük mücadelesinin fedai bir militanı olarak hareket etti. Halkımızın ve ülkemizin özgürlüğü için tereddütsüzce mücadele etti. Kurdistan’da özgürlüğün ancak fedailik çizgisinde bir mücadele ve savaşla gerçekleşebileceğine inanan yoldaşımız, her anında bu inancının gereklerini yerine getirerek özü ve sözü bir olan bir özgürlük gerillası oldu. Yüreği özgürlükten yana atan tüm Amed ve Kurdistan gençliğinin örnek alacağı bir militan olan Navdar yoldaşımız, yaşamdaki duruşu ve mücadeledeki keskinliği ile her zaman bizlere öncülük edecektir.
17 Eylül 2019 günü şehadete ulaşan Dilovan ve Bager yoldaşlarımız, düşmana duydukları büyük öfkeyi özgürlük mücadelesine katılarak anlamlaştıran değerli birer militan olarak mücadele saflarında da fedaice katılımlarıyla örnek birer militan oldular. Botan ve Serhed’in yiğit evlatları Dilovan ve Bager yoldaşlarımız, tüm mücadele yaşamlarında özgürlük değerlerine olan inançları, yaşadıkları derin yoldaşlık sevgisi ve tereddütsüz katılımlarıyla Apocu militanlığın hakikatinin temsilciliğini yaptılar. Bu özellikleriyle tüm yoldaşlarının yüreğinde silinmez izler bırakan Dilovan ve Bager yoldaşlarımızın anılarını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
Yoldaşları olarak Navdar, Dilovan ve Bager yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin mücadelesini mutlaka zaferle taçlandıracağız.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Navdar Fırat Adı Soyadı: Muhammed Canbey Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Hatice – Aziz Şehadet Tarihi ve Yeri: 7 Temmuz 2019 / Heftanîn |
Kod Adı: Dilovan Sîpan Adı Soyadı: Mehmet Sedîq Babat Doğum Yeri: Sêrt Anne – Baba Adı: Meryem – Salih Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Eylül 2019 / Heftanîn |
Kod Adı: Bager Çiya Adı Soyadı: Devrim Yıldırım Doğum Yeri: Wan Anne – Baba Adı: Şekir – Necip Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Eylül 2019 / Heftanîn |
NAVDAR FIRAT
Navdar yoldaşımız, tarihten günümüze kadar işgalcilere karşı gösterdiği direnişçi tutumla Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin başkenti olan Amed’de yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin Kürt dilini, kültürünü ve ahlakını derinden yaşamasından dolayı Navdar yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Amed’in asiliğini ve politik kültürünü küçük yaştan itibaren edinmeye başlayan yoldaşımız, gün geçtikçe düşman gerçekliğini tanımaya başladı. Özellikle sistem okullarında okuduğu sıralarda soykırımcı Türk devletinin asimilasyon politikalarına yakından şahitlik etti. Hem yabancısı olduğu Türkçe’nin eğitim dili olması hem de okulda özellikle sömürgeci Türkiye devletinin tarihinin Kürt çocuklarına empoze edilmesine karşı büyük bir tepki gösterdi. Yaşama dair ilk sorgulamaları bu süreçte başlayan yoldaşımız, her geçen gün bu sorgulamalarını derinleştirdi. Son derece zeki bir çocuk olan Navdar yoldaşımız, Kurdistan’daki her çocuk gibi, düşman gerçekliğine karşı fedakarca mücadele eden özgürlük gerillasından derinden etkilendi. Kendilerini yok sayan sisteme karşı gerillanın yaptığı her eylemden büyük bir mutluluk duydu. Bu nedenle gerillayı çocukluk kahramanı haline getirerek bir gün gerilla ile buluşmanın hayalini kurdu. Gençlik dönemlerinde düşmanın halkımıza karşı geliştirdiği katliamlara ve baskılara karşı öfkesini daha da bileyen yoldaşımız, bir Kürt genci olarak halkımıza karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine inandı. Özellikle Türk devletinin DAİŞ çeteleri eliyle Kobanê’deki halkımıza saldırması Navdar yoldaşımız için bardağı taşıran son damla oldu. Bu nedenle Bakurê Kurdistan’da gelişen serhildanlara aktif bir şekilde katılarak görevlerini yerine getirmeye çalıştı. Bu serhildan sürecinde işgalci Türk devleti ve işbirlikçilerinin halkımıza saldırması üzerine bir genç olarak halkımızın öz savunmasını yaptı. Özgürlüğün ancak etkili bir savunma sisteminin yaratılmasıyla mümkün olabileceğinin farkında olan yoldaşımız, bunun da gerillayı büyütmekten geçtiğinin bilincine vardı. Bu temelde yaşadığı derin yoğunlaşmalarla yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, çocukluk hayalini gerçekleştirerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilladaki ilk eğitimini Amed bölgesinde gören yoldaşımız, buradaki yoldaşlarının yaklaşımlarından derinden etkilendi. Birçok tecrübeli gerillayı görme imkanı bularak onların yaşam ve savaş deneyimlerinden yararlanmaya çalıştı. Amed bölgesinde yaklaşık iki ay kalan yoldaşımız, büyük tecrübeler edindi. Bu nedenle yetkin bir gerilla ve umut vadeden Apocu bir militan oldu. Yoldaşlarının kendisini daha detaylı eğitmesi gerektiği önerisini kabul eden Navdar yoldaşımız, daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçti. Burada bir süre eğitim gören yoldaşımız, eğitim sürecinde yaşamdaki duruşu ve meraklı yapısıyla tüm yoldaşlarına örnek oldu. Aynı zamanda tecrübeli bir savaşçı olarak gerilla saflarına yeni katılan yoldaşlarına da yardımcı olarak yoldaşlık görevlerini yerine getirdi. Eğitim sürecinde kendisini Rêber Apo’nun özgür yaşam felsefesinde geliştirerek özlü bir militan oldu. Aynı zamanda Türk devletinin halkımıza ve Hareketimize yönelik hazırladığı “Çöktürme Planı’na” karşı bir savaşçı olarak cevap olması gerektiğinin farkındaydı. Bu temelde kendisini gerilla savaş sanatında da geliştirdi. Eğitimini bitirdikten sonra pratik çalışmalara katılmaya başlayan yoldaşımız, coşkulu ve heyecanlı yapısıyla tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Birçok tecrübeli yoldaşın ve komutanın yanında kalarak kendisini daha da geliştirdi. Yer aldığı her çalışmada başarıyı esas alan yoldaşımız, yaşadığı derin yoğunlaşma sayesinde bu amacına ulaşmayı başardı. Önderliğimize ve şehitlere bağlılığını her seferinde dile getiren Navdar yoldaşımız, bu bağlılığın gereğini yerine getirmesi gerektiğinin bilincindeydi. Öyle ki sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırıları başladığında savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmek için ısrarcı oldu. Direniş mevzilerinde yer alan yoldaşlarının yanında olmayı çok isteyen yoldaşımız, sahip olduğu Apocu ruh ile bu düşman saldırılarını bertaraf etme iddia ve kararlılığıyla hareket etti. Gerilla savaş sanatının inceliklerini öğrenmeyi çok isteyen ve bunun için çaba sahibi olan Navdar yoldaşımız, birçok gerilla taktiğinde uzmanlaşarak mücadelesini daha da büyütmeyi hedefledi. Son olarak bulunduğu Heftanîn bölgesinin Perax, Partîzan ve Xantûr alanlarında birçok çalışmada yer alan yoldaşımız, aktif katılımı sayesinde tüm yoldaşlarının kendilerine örnek aldığı Apocu bir militan oldu. Gelecek vadeden bir komutan adayı olan Navdar yoldaşımız, Apocu militanlık ilkelerine olan sarsılmaz bağlılığıyla tüm yoldaşlarına güven verdiği gibi birlikte çalışılmak istenen bir devrimci, yoldaş oldu.
7 Temmuz 2019 günü şehadete ulaşan yoldaşımız, son nefesine kadar Rêber Apo ve kahraman şehitlerimizin yarattığı değerlerine bağlı kalmayı başardı. Dürüst, samimi ve temiz yürekli bir Apocu militan olan Navdar yoldaşımız, her zaman mücadelemizde yaşayacak ve bizlere rehberlik etmeye devam edecektir.
DILOVAN SÎPAN
Dilovan yoldaşımız, Sêrt’in Perwarî ilçesine bağlı Osyan köyünde Goyî aşiretine mensup bir ailede dünyaya geldi. Mensubu olduğu Goyî aşiretinin yurtsever ve köklü bir geleneğe sahip olmasından dolayı Dilovan yoldaşımız da Kürt kültür ve geleneklerine bağlı bir şekilde büyüdü. Yaşadığı Osyan köyünde kendi dili ve kültürüyle yetişen yoldaşımız, ilk çelişkisini sömürge okullarına gittiğinde yaşadı. Yabancısı olduğu bir dille eğitim görmek zorunda kalan yoldaşımız, her Kürt çocuğunun yaşadığı zorluklarla karşılaştı. Bu nedenle hiçbir zaman kendisini o okullara ve Türk devlet sistemine ait görmedi. Yaşadığı köy ortamında aynı dili, kültürü paylaştığı çocukluk arkadaşlarının yanında kendisini daha rahat ve özgür hissetti. Yaşı ilerledikçe yaşama dair çelişkileri çeşitlenen ve derinleşen Dilovan yoldaşımız, özellikle köylerinde hakim olan koruculuk sistemini anlamakta zorluk yaşadı. Bu sistemin neden geliştirildiğini sorgulamaya başlayan yoldaşımız, aynı zamanda mücadelemizle de tanışmış oldu. Sömürgeci Türk devletinin koruculuk sistemiyle tasfiye etmek istediği özgürlük harekemizi tanımak için arayışlara giren yoldaşımız, kendisine anlatılanların aksine partimiz PKK öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelesinin haklılığına inanmaya başladı. Çocuk yaşta kendisini özünden uzaklaştırmaya çalışan Türk devletine karşı duyduğu tepkinin PKK’nin mücadele gerekçelerinden biri olduğunun bilincine varan yoldaşımız, her geçen gün merak ve arayışlarını daha derinleştirdi. Yaşadığı yoğunlaşmalarla köylerine hakim olan koruculuk sisteminin özünde Kürt halkını birbirine kırdırma amacı taşıdığını fark eden Dilovan yoldaşımız, bu nedenle hem işgalci Türk devletine hem de düşmanın özel savaş politikalarına inanan koruculara büyük bir öfke duydu. Karşılarında savaşmak için silah kaldırdıkları özgürlük gerillasının Kürt halkının en değerli evlatları olduğunun bilincinde olan yoldaşımız, bu öfkesini mücadele gerekçesi yaptı. Özlü bir Kürt genci olarak düşmanın bu uğursuz politikalarına karşı mutlaka tavır sahibi olup mücadele etmesi gerektiğine inanan yoldaşımız, en etkili cevabın gerilla saflarına katılarak işgalci Türk devletine karşı savaşmak olduğunu düşünerek 2013 yılında yüzünü yabancısı olmadığı Kurdistan dağlarına dönerek Herekol alanından gerilla saflarına katıldı.
Herekol alanında kısa bir süre kalan Dilovan yoldaşımız daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçti. Burada Heftanîn bölgesinde yeni savaşçılar eğitimi gören yoldaşımız, aldığı ideolojik eğitimlerle gerillaya katılma kararının ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha anladı. Katılımındaki duygusal boyutu ideolojik bir temele oturtmak için çabalayan yoldaşımız, bu anlamda eşsiz bir emeğin sahibi oldu. Aynı zamanda kendisini askeri anlamda da eğiterek yetkin bir gerilla olmak istedi. Hem yeni savaşçılar eğitimi sürecinde hem de daha sonra dahil olduğu askeri profesyonelleşme eğitiminde aktif katılımı ve istekli duruşuyla tüm yoldaşlarına örnek oldu. Düşmana duyduğu öfkeyi gerilla yaşamına katılımının en temel gerekçesi haline getirerek, yaşamın her anında ve alanında kendisini sorumlu hissetti. Aldığı eğitimlerden sonra pratik çalışmalara dahil olan yoldaşımız, Heftanîn bölgesinin en zorlu alanlarında kaldı. Büyük bir irade ve güç gerektiren en zorlu çalışmaları büyük bir moral ve coşkuyla yerine getirdi. Pratikçi yönü ön planda olan Dilovan yoldaşımız, bu özelliğiyle hem yoldaşlarına yardım etti hem de örnek oldu. Yer aldığı tüm çalışmaları başarılı bir şekilde yerine getirerek yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, aynı zamanda tereddütsüz katılımı ile de yoldaşlarının saygısını kazandı.
Yoldaşlarının önerisiyle kendisini gerilla savaş taktiği ve Apocu felsefede derinleştirmek isteyen Dilovan yoldaşımız, ideolojik, askeri akademilere geçti. Burada derin yoğunlaşmalar yaşayarak var olan yoğun savaş sürecine aktif bir katılım sağlamak istedi. Özellikle Botan’a geçerek düşmana karşı yıllardır beslediği öfkeyi pratiğe dönüştürmek için ısrarcı oldu. Fakat hem pratik çalışmalarda kazandığı yetkinlik hem de ulaştığı Apocu kişilikle yoldaşlarının ve örgütümüzün güvenini kazanan Dilovan yoldaşımız, birçok önemli çalışmada yer aldı. Yüksek duyarlılık ve disiplin gerektiren bu çalışmalarda birbirinden değerli birçok yoldaşıyla hem çalışma hem de onları birebir tanıma imkanı buldu. Yer aldığı bu çalışmalarda başarıya kilitlenen ve sonuç alıcı bir tarzın sahibi olan Dilovan yoldaşımız, yoldaşlarının güvenini boşa çıkarmayarak her geçen gün mücadelesini daha da büyüttü. Yoldaşlık ilişkilerine son derece bağlı olan Dilovan yoldaşımız, ölçülü ve ilkeli yaklaşımlarıyla tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edindi. Aynı zamanda fedakarlığı ile de tanınan yoldaşımız, her zaman istikrarlı ve tereddütsüz bir katılımın sahibi oldu.
17 Eylül 2019 günü Heftanîn’e bağlı Geliyê Pisaxa alanında şehadete ulaşan Dilovan yoldaşımız, özgürlük değerlerine olan bağlılığı, güçlü yoldaşlığı ve fedai katılım tarzıyla tüm yoldaşlarının her zaman örnek alacağı ve kendilerine rehber edineceği Apocu bir militan oldu.
BAGER ÇIYA
Bager yoldaşımız, Kurdistan yurtseverliğinin önemli merkezlerinden olan Wan’ın Çildêran ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever ve toplumsal değerlerine bağlı olmalarından dolayı Bager yoldaşımız da bu değerlerle yetişti. Partimiz PKK öncülüğünde sürdürülen özgürlük mücadelemizi küçük yaştan itibaren tanımaya başlayan yoldaşımız, özellikle gerillaya büyük bir sempati besledi. 1980’li yıllarda faşizm zindanlarında tutsak olan ve insanlık dışı işkencelere maruz kalan babasının yaşadıklarını dinleyen yoldaşımız, henüz küçük yaşta düşman gerçekliğini tanıyarak büyüdü. Bu nedenle düşmana büyük öfke duydu. Gittiği sömürge okullarında düşmanın soykırımcı karakterini daha yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız, kendisini var eden değerleri korumanın çabasında olarak düşmanın asimilasyon politikalarına en anlamlı cevabı verdi. Gençlik yıllarında ailesinin geçimine katkıda bulunmak için birçok işte çalışan yoldaşımız, bu süreçte emek olgusuyla tanıştı. Çalışkan ve fedakar bir kişiliği olan Bager yoldaşımız, aile ve çevresinde sevilen bir birey oldu. Her Kürt genci gibi düşmanın halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılara karşı öfkesini günden güne büyüttü. Özellikle Türk devletinin ve işbirlikçilerinin yönlendirmesiyle DAİŞ çetelerinin Şengal’deki Êzidî halkımıza yönelik geliştirdiği soykırım saldırıları ve yaşanan katliamlar Bager yoldaşımızı derinden etkiledi.
Bir Kürt genci olarak mutlaka halkımızın yanında olması ve bu çetelerle savaşması gerektiğini düşünen yoldaşımız, önemli direnişlere tanıklık eden 2015 yılında Şengal alanına geçerek burada çetelere karşı geliştirilen özgürlük ve onur mücadelesindeki yerini aldı. Şengal alanında bulunduğu süre içerisinde bir yandan çetelere karşı geliştirilen savaşa aktif bir şekilde katılan yoldaşımız, diğer yandan da buradaki Apocu militanların yaşamlarını, mücadele duruşlarını ve gösterdikleri fedakarlıkları takip etti. Şehîd Egîd Civyan, Şehîd Dilşêr Herekol, Şehîd Memo Mêrdîn ve daha birçok değerli Apocu fedai militanı tanıma imkanı buldu. Onların yoldaşlıklarından etkilenerek özgürlük mücadelesine daha çok bağlandı. Duygusal katılımını bu yoldaşlarımızın yaşam tecrübelerinden öğrendikleri ile daha bilinçli bir katılıma dönüştürmenin çabasında oldu. Şengal’in büyük oranda çetelerden temizlenmesinde ve Êzidî halkımızın tekrar ait oldukları topraklara dönmesinde önemli bir emeğin sahibi olan Bager yoldaşımız, yaşanan savaş sürecinde büyük tecrübeler kazandı.
Daha sonra DAİŞ çetelerine karşı savaşmak üzere Rojava’ya geçen yoldaşımız, burada Minbic’ın özgürleştirilmesi için geliştirilen hamleye katıldı. İnsanlık düşmanı çetelere karşı bulundukları her yerde mücadele etme yemini eden Bager yoldaşımız büyük bir fedakarlıkla üstlendiği görev ve sorumlulukları yerine getirdi. Minbic Hamlesi’nde ayağından yaralanan yoldaşımız, iradeli duruşu sayesinde kısa sürede yaralarını sararak mücadelesine kaldığı yerden devam etti. Burada da başta Şehîd Ebû Leyla ve Şehîd Eylem Pirsûs yoldaşlar şahsında kendilerini Apocu felsefe ile donatan militanların yaşam ve savaştaki duruşlarından derinden etkilendi. Çetelerle mücadelede görevini başarılı bir şekilde yerine getiren Bager yoldaşımız, birlikte mücadele ettiği ve kişiliklerinden etkilendiği bazı yoldaşlarının şehadete ulaşmasından sonra onlara layık olmak için mücadelesini daha da büyütmesi gerektiğini düşündü. Bunun da Kurdistan dağlarına gelerek gerilla saflarına katılmakla mümkün olabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, 2017 yılında yüzünü dağlara dönerek gerilla saflarına katıldı.
Önemli bir savaş tecrübesine sahip olan Bager yoldaşımız, kısa sürede dağ yaşamına uyum sağlayarak aktif bir katılımın sahibi oldu. Heftanîn bölgesinde çalışmalara dahil olan yoldaşımız, pratikte edindiği savaş tecrübelerini ve teknik bilgisini yoldaşlarıyla paylaşarak yoldaşlarının gelişimine büyük katkı sundu. Sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının yoğunluk kazandığı bir süreçte ısrarla düşmana karşı geliştirilen eylemlerde yer almak istediğini yoldaşlarıyla paylaşan Bager yoldaşımız, amacına ulaşarak birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerdeki fedakarca katılımı ve cesaretli duruşuyla yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Heftanîn’in birçok alanında mücadele etme şansına ulaşan yoldaşımız, buraların muhteşem doğasından derinden etkilendi. Aynı zamanda birbirinden değerli birçok Apocu militanı tanıma imkanı bulan Bager hem bu yoldaşlarından çok şey öğrendi hem de öğretti. Bunun için tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinerek silinmez izler bıraktı.
17 Eylül 2019 günü Heftanîn’e bağlı Geliyê Pisaxa alanında gerçekleşen düşman saldırısında beraberindeki Dilovan yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşan Bager yoldaşımız, sahip olduğu fedai ruh, güçlü yoldaşlık ilişkisi, ideolojik duruşu ve emekle yoğrulmuş kişiliği ile tüm yoldaşlarına örnek oldu. Yoldaşları olarak Bager yoldaşımız, bizlere devrettiği mücadelesini mutlaka zafere taşıyacağımızın sözünü yineliyoruz.”