BEHDİNAN – HPG-BİM açıklamada , ”20 Mart 2019 tarihinde bir görev için gittikleri Heftanin bölgesinde gerçekleşen bombardıman sonucunda Savaş Maraş, Munzur Zerya, Savaş Tekoşin ve Tirêj Nujin yoldaşlarımız şehadete ulaşmışlardır.”
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Savaş Maraş Adı Soyadı: Mehmet Soysüren Doğum Yeri: Elbistan Anne – Baba Adı: Hanım – Seyho Şehadet Tarihi ve Yeri: 20 Mart 2019 / Heftanin |
Savaş – Mehmet Soysüren
Kod Adı: Munzur Zerya Adı Soyadı: Hüseyin Nas Doğum Yeri: Siirt Anne – Baba Adı: Meryem – Kasım Şehadet Tarihi ve Yeri: 20 Mart 2019 / Heftanin |
Munzur – Hüseyin Nas
Kod Adı: Savaş Tekoşin Gabar Adı Soyadı: Abdullah Asus Doğum Yeri: Siirt Anne – Baba Adı: Hazal – Kasım Şehadet Tarihi ve Yeri: 20 Mart 2019 / Heftanin |
Savaş – Abdullah Asus
Kod Adı: Tirêj Nujin Adı Soyadı: Mustafa Altunterun Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Fatma – Mehmet Tahir Şehadet Tarihi ve Yeri: 20 Mart 2019 / Heftanin |
Tirêj – Mustafa Altunterun
1977 yılında Maraş’ın Elbistan ilçesinde dünyaya gelen Savaş yoldaşımız Alevi halkımızın direnişçi kültürü ile büyümüştür. Maraş’ı Kürtsüzleştirmek, köklerinden koparmak, Alevi halkımızı inkâr ederek hiçleştirmek, Maraş üzerindeki asimilasyon ve kültürel soykırım planlarını sonuca götürmek isteyen mezhepçi, ırkçı ve sömürgeci Türk devleti faşizan güruhlar eliyle Maraş katliamını gerçekleştirmiştir. Maraş bölge halkını asimile edip teslim almak için ya ölümü ya da mültecileşmeyi dayatan faşist Türk devleti başta Alevi halkımız olmak üzere Maraş halkına dönük uzun vadeye yayılmış sistematik baskı ve zulüm politikası uygulamıştır. Ancak Savaş yoldaşımızın değerli ailesi topraklarında kalmakta ve kendi kültürüyle yaşamakta ısrar ederek direnişçi yurtsever tutumun sahibi olmuşlardır. Toplumsal direnişi kişiliğinin mayası yaparak büyüyen Savaş yoldaşımız, erken yaşlardan itibaren sosyalist ideolojiye ve solcu hareketlere ilgi duymuş, derin bir arayış içerisine girmiş, yoğunca araştırıp incelemiş ve devrimci olmakta karar kılmıştır. Bir devrimci olarak çeşitli faaliyetler yürüten Savaş yoldaşımızın arayış ve çabaları hiçbir zaman eksilmemiştir. Arayışları sonucunda sosyalist ideolojiyi sözü ve pratiği ile en yetkin temsil edenin Önder Apo olduğunu görmüştür. TC sistemini ideolojik olarak çözümlemiş, bu sistemin hakikat ile bağdaşır bir yanının olmadığını açığa çıkarmış ve bu temelde 1997 yılında özgür yaşam olanakları sunan PKK saflarına katılmıştır. Kuzey Kürdistan’ın en zorlu ve imkansızlıklar ortamında çelikten bir irade ile yetkin bir gerilla pratiği sergilemiştir. Gerillaya katıldığı andan itibaren Apocu yaşam tarzını kendisine esas almış, Apocu yaşam felsefesinin “bir hırka bir lokma” düsturu ile dervişane bir katılımın sahibi olmuştur. Her türlü ortam ve koşul altında dervişane yaşam tarzından, Apocu üslubundan, askeri duruşundan ve yüksek çalışma disiplininden asla taviz vermemiştir. Düşman karşısındaki amansızlığı kadar örgüt içerisinde Apocu çizgiye ters düşen her türlü tutum ve davranışa karşı da amansız olmuş, tereddütsüz bir örgütsel çizgi militanı olmuştur. PKK içerisinde özgür yaşam adına bulunduğu her yerde direnişi örgütlemiş, öncülük etmiş ve daha yaşarken bile PKK içerisinde sembol haline gelerek örnek aldığımız bir komutanımız olmuştur. Apocu bir fedai olma iddiası ile fedailer kurumuna katılan Savaş yoldaşımız, Hêzên Taybet örgütlenmemizin birçok çalışmasında yer almış, kaldığı her çalışmada bitmez tükenmez arayış, sabır ve emeği ile birçok ilki yaratarak önemli bir düzey yaratmıştır. Üretici ve yaratıcı komutanlığı ile hem düşmanı kahreden, darbeler vuran birçok tekniğin üretiminde rol oynamış, hem savaşımızı ve yeni dönem gerillacılığını ilerleten taktik açılımlara imza atmış, hem de yoldaşlarını bu temelde eğiterek yetiştirmeyi başarmıştır. Kürdistan Özgürlük Gerillası olarak bugün elde ettiğimiz birçok başarı ve gelişmenin alt yapısını ve kurumlaşmasını Savaş yoldaşımızın emsalsiz azim ve emeğine borçluyuz. Mütevazılığı ve fedakarlığı ile örnek olan, titiz çalışma disiplini, yoldaşça yaklaşımları ve Apocu tarzıyla her an yoldaşlarını eğiten, sistemin kişiliklerde yarattığı bencilliği kendisinde tümden aşarak hakiki bir Apocu sosyalist olmayı başaran, bu temelde Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın fedailer topluluğuna yıllarca öncülük ve komutanlık yapan Savaş Maraş yoldaşımızın intikamını almadan asla rahat nefes almayacağız. Ardılları olarak intikamını almak ve amaçlarını mutlaka başarıyla taçlandırmak en büyük görevimiz ve yoldaşlık borcumuz olduğu gibi Apocu sözümüzün de gereğidir.
Munzur yoldaşımız koçer bir ailede dünyaya gelmiştir. Didêrî aşiretinin yurtsever bir ailesinde Botan halkının direnişçi kültürü ile şekillenmiştir. 1992 yılında parti saflarına katılan, 1996 yılında şehadete ulaşan ve hiç görmemiş olduğu ablası Berivan Garzan yoldaşımızın anıları ile büyümüştür. Düşmanın Kürt halkını soykırımlardan geçirerek kökünü kurutmak isteyen gerçeğini çocuk yaşta görmüş, hissetmiş ve bizzat tanıklık etmiştir. Aile çevresinde birçok gerilla ve şehidin olması Munzur yoldaşımızda onurlu ve özgür bir Kürt olmanın bedelsiz olamayacağı bilincini geliştirmiş, onurlu ve özgür bir Kürt olmak için erken yaşlarda olgunlaşmış ve genç yüreği çelikleşmiştir. Bir Kürt genci olarak tarihsel sorumluluğunun bilinci ile 2014 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Gerillaya katıldıktan sonra erkenden dağlarla bütünleşmiş, PKK yaşamına adapte olmuş ve asil Botan kişiliğine Apocu militan özellikleri kazandırmıştır. Mücadele yaşamında katılım çıtasını her daim yükseltmek isteyen Munzur yoldaş fedailer topluluğuna katılarak öncülük rolü ve misyonunu üstlenmiştir. İdeolojik duruşu, yoldaşlığı ve katılımıyla tüm yoldaşlarının yüreğinde Munzur Suyu gibi çağlayan bir sevginin sahibi olmuştur. Her daim sade ve özeleştirel yoğunlaşma tarzı ile bulunduğu tüm ortamlara yön vermiştir. Sıradan bir katılımı kendisi için asla kabul etmemiş, fedai komutanımız Zilan’ın en bağlı ardıllarından olmuştur. Önder Apo’nun ‘’ne eskisi gibi yaşayacağız, ne de eskisi gibi savaşacağız’’ sözü temelinde hareket etmiş, moral, katılım ve duruşuyla devrimci heyecanı yaşamının her anında hissedip hissettirerek yaşamıştır.
Savaş Tekoşin Gabar yoldaşımız koçer ve yurtsever Didêrî aşiretinin bir ferdi olarak dünyaya gelmiştir. PKK’nin mücadele atmosferinde Botan’ın serhildan halkı ortamında büyümüştür. Sömürgeci soykırımcı düşman gerçeğini erkenden tanımış, bir gün gerilla olma hayalini kurarak düşmandan intikam almanın arayışında olmuştur. Hayalini kurduğu heybetli Kürdistan dağları ile buluşma ve özgürlük gerillası olma özlemini hep koruyarak gençlik yaşına ulaştığında parti saflarına katılmıştır. Gerillaya katıldığında hiçbir güçlük çekmeden erkenden adapte olmuş, gerillacılığa alışmış ve kendisini Apocu ideolojide eğitmiştir. Botan’a damgasını vuran ölümsüz komutanımız Agit’in savaş ruhunu ve askeri duruşunu kendisine örnek alan Savaş yoldaşımız her zaman büyük özlemini çektiği ve yürekten bağlı olduğu Gabar’a gitmek istemiştir. Derin özlem, yüksek azim, büyük iddia ve kararlılıkla mücadeledeki katılımını büyütme amacıyla Kürdistan fedailerine katılmıştır. Şehitlere bağlılığı, hesapsız, fedakâr ve dürüst katılımı ile örnek bir Apocu fedai militan olmuştur. Şehadete ulaştığı an’a kadar fedailik misyonunu en yetkin bir biçimde temsil etmiştir.
Tirêj Nujin yoldaşımız da Kürdistan’ın başkenti Amed’in en yurtsever ilçelerinden olan Farqîn’de dünyaya gelmiştir. Ancak ailesi düşman baskıları sonucunda metropollere göç etmek zorunda kalmıştır. Ülkesinden uzakta soykırımcı Türk devletinin ve kapitalist modernitenin gerçeğini görünce yoğun bir arayış içerisine girmiştir. Ülke, halk ve mücadele arayışı sonucunda kendi köklerine dönüşü sağlayarak Kürdistan dağları ile büyük buluşmasını gerçekleştirmiş ve Kürdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır. Yaşama fedakârca, savaşa cesurca ve her çalışmaya büyük bir aşkla katılarak her daim başarı kişiliğini kendisine esas almıştır. Heftanin’den Şengal ovasına, Şengal’den Zap’a ve en son yine Heftanin’e kadar birçok alanda başarılı pratiklerin sahibi olmuştur. Kürdistan topraklarında işgalcilere yer olmadığının derin bilinciyle düşmana karşı olan kin ve öfkesini hep diri tutarak fedailik misyonunu üstlenmiştir. Sur Direnişi’nin efsanevi komutanı Çiyager yoldaşı kendisine örnek alan Tirêj yoldaşımız Kürdistan devriminin muhteşem zaferini yaratmak için profesyonel fedai zafer gerillası olmak için büyük emek, çaba ve yoğunlaşmanın sahibi olmuştur. Her koşulda çözüm üreten, çözümsüz ve çaresiz olmayı asla kabul etmeyen, her daim başarıya kilitlenen özellikleri ile sürekli sonuç alıcı bir tarzla mücadele etmiştir. Tirêj yoldaşımız Apocu fedailiği son nefesine kadar yetkince temsil ederek şehadete ulaşmıştır.
Başta kahraman şehit yoldaşlarımızın değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkına başsağlığı diliyor ve fedai şehit yoldaşlarımızın mücadelesini Newroz ruhuyla zafere ulaştıracağımızın sözünü veriyoruz.