HABER MERKEZİ- Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, Medya Savunma Alanları’ndaki gerillalara seslendiği konuşmasında iki aylık savaş bilançosunu değerlendirdi.
Son 2 ayda gerillanın 774 eylem gerçekleştirdiğini belirten Karayılan, direniş temposunun düşürülmemesi gerektiğini ifade etti. Özellikle hareketli timler ve tünellerdeki direniş timlerinin savaşta savunma yöntemlerini esas alması gerektiğine vurgu yapan Karayılan, “Gerillanın Bakur ve Medya Savunma Alanlarında verdiği direniş çok anlamlı. Doğrudur en sıcak savaş şu an Zap, Avaşîn ve Metîna’da yürütülüyor ama tüm Medya Savunma Alanları’nda savaş var. Hem Bakur’da hem de Medya Savunma Alanlarında direniş daha da geliştirilmeli. Bakur ve Medya Savunma Alanları’ndaki tüm gerillalar savaş pozisyonundadır ve buna göre hareket etmeliler” dedi.
Haziran ayı fedailerin ayıdır
HSM Karargah Komutanı Murat Karayılan, gerillalara şöyle seslendi:
“Haziran ayı fedailerin ayıdır. Zîlan, Gulan ve Diyar Xerîb yoldaşlar şahsında tüm fedai şehitlerimizi anıyor, anıları önünde saygı ile eğiliyoruz. Şehitlerimize verdiğimizi sözü tekrarlıyoruz. Şehitlerimizin izinden gideceğiz ve bayraklarını yerde bırakmayacağız. Anılarını Kürdistan Özgürlük Mücadelesini yükselterek yaşatacağız.
Bugün bile kahraman fedailerin takipçileri Rêber Apo’nun ideolojisi ile Zap, Avaşîn ve Metîna’da direniyor. Bu büyük direniş artık üst bir aşamaya gelmiş durumda. Kutsal direnişin şehitlerini, Zap, Avaşîn, Metîna şehitlerini heval Mizgîn, Rohat, Çiya, Özgür, Siyabend, Nalin ve Mîrza şahsında saygı ile anıyorum. Onların direnişi Kürdistan’ın özgürlük umudunu daha da güçlendirdi. Halkımız ve dostlarımız bu temelde dünyanın her yerinde mücadeleyi daha da yükseltiyor. Bu da Zap, Avaşîn ve Metîna’daki tarihi direnişin rol ve misyonunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türk devletinin işgal saldırısının ardından 2 ay geçti ve 2 aylık savaş bilançosu açıklandı. Savaş bilançosunun sonuçları çok önemli. Bugün Kürdistan’da Devrimci Halk Savaşı tarihinde yeni bir aşamaya ulaştı. Şimdiye kadar böyle bir savaş olmadı. Dönemin teknolojisine ve yasaklı kimyasal silahlara karşı Zap, Avaşîn ve Metîna’da Kürdistan özgürlük gerillasının direnişi iki yıldır gerilla savaşında yeni bir sayfa açıyor. Özellikle 2021 tecrübesi ile son iki ayda verilen direniş, başarının işaretidir. Umutları daha da büyütüyor bu direniş.
Gerillalar özgür alanları her türlü saldırıya karşı savunmanın yol ve yöntemini daha da netleştirdi. Elbette bu sonuç iki yılda ortaya çıktı. Şimdi de son iki ayda Zap, Avaşîn ve Metîna’daki savaşta ortaya çıkan önemli sonuçlar var. Hegemonik devletlere karşı direnmek, topraklarını ve onurunu korumak isteyen tüm devrimci güçler için yeni bir yoldur bu.
İmralı’da saldırı, tecrit ve psikolojik işkence yoğunlaştı
Bilindiği gibi Türk devleti Rêber Apo’ya, halkımıza ve Kürdistan özgürlük gerillasına karşı bir savaş yürütüyor. Amaçları Kürt halkının tüm kazanımlarını yok etmek. Ama şu ana kadar hiçbir sonuç alamadılar. Türkiye ekonomisinin tüm kaynaklarını ve imkanlarını harcadı ama yine de amacına ulaşamadılar. Şimdi AKP-MHP rejimi, işbirlikçi Kürtlerin ve bazı hegemonik güçlerin desteği ile bu yıl sonuç almak istiyor. Çünkü bu rejim, varlığını Kürt halkının soykırımı üzerine inşa etmek istiyor.
Bu amaçla, 14 Nisan 2022’de havadan ve karadan saldırı başlattı. Ancak buna karşı Zap’ta tarihi bir direniş gelişti. Zap’ı almak ve ardından diğer bölgeleri birer birer işgal etmek istediler. Fakat Zap direnişi karşısında Türk ordusu tıkandı. En modern teknolojiye sahip silahlar ve kimyasal gazlarla da sonuç alamadılar. Şüphesiz bu sıradan bir şey değil ve çok önemli bir konu. Türk ordusu Zap’ta ilk kez bu kadar sıkıştı ve sonuç alamıyor. Onun için planlarında bazı değişiklikler yaptı. Nedir o planları?
Bir; Zap ve Avaşîn’e yapılan saldırıyı genişlettiler. Zap’ın batısı, Girê Cûdî, Girê FM ve Girê Hakkari’yi de saldırı altına aldı. İlk önce böyle bir çözüm buldular.
İki; Zap’ta sıkışan Türk devleti Ukrayna’daki savaştan faydalanmak istiyor. Faşist rejim Ukrayna’daki savaştan faydalanarak bu durumu Kürt halkına karşı kullanmak istedi. Bu temelde Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik saldırı planı ortaya atıldı.
Üçüncü; İmralı’da saldırı, tecrit ve psikolojik işkence yoğunlaştı. Siyasi alanı daha fazla hedef yaptı. Kürt basınının tamamını hedef aldı. Zap’ta sıkışan Türk devleti saldırılarını bu şekilde daha da arttırdı. Neden? Çünkü Kürdistan’da soykırımcı siyasetle sonuç almak istiyor. Bunun için tüm imkanları kullanıyor.
Emeklerinden ve direnişlerinden dolayı Cudi’deki tüm gerillaları selamlıyorum
Türk devleti şu anda Rojava genelinde Kürt, Arap ve Süryani-Asurî halklarına yönelik saldırılarda bulunuyor. Evlere saldırıyor, sivilleri katlediyorlar. Kerkük’ten Efrîn’e kadar her yerde suikastler yapıyorlar. Ancak bu saldırılarla da sonuç alamayacaklar. Kuzeydoğu Suriye ve Rojava’daki halkımız özgürlük gerillalarının iki yıllık tecrübesini esas alırlarsa ve buna göre hazırlanırlarsa, Türk devleti orada da başarısız olacaktır.
Kuzey Kürdistan’da Botan’dan Serhat’a, Dersim’den Amed’e her ilde operasyonlar ve saldırılar var. Bu bir düşman saldırısı, bir savaş durumu. Ağaçları kesiyor, ormanları yakıyor. Kürdistan özgürlük gerillası buna sessiz kalmamıştır ve kalmayacaktır. Amed ve Botan’da gerilla yaptıkları eylemlerle düşmana gereken cevabı veriyor. Gerillanın bundan sonra da saldırılara daha güçlü cevap vermesi gerekiyor. Özellikle Egîdên Botanê hamlesinin ilan edilmesi çok önemli. Düşman bu saldırılarla Bakur’da gerilla karşısında sonuç alamaz. Düşman aylardır Cûdî’de, birçok bölgesini işgal etmiş. Askerleriyle ve uçakları ile saldırıyor. Fakat bu saldırılar Cûdî’de boşa çıkartıldı. Emeklerinden ve direnişlerinden dolayı Cudi’deki tüm gerillaları selamlıyorum.
Yine halk üzerinde büyük bir baskı ve faşizm var. Ancak tüm baskı ve engellere rağmen düşman Önder Apo üzerindeki tecride karşı yapılan yürüyüşü durduramadı. Gemlik yürüyüşü engellenmiş olabilir ama halkımız İstanbul’un göbeğinde, ‘Bijî Serok Apo’, ‘Bi can bi xwîn em bi te re ne ey Serok’ ve ‘Bijî berxwedana gerîla’ sloganları yükseldi. Halkımızın bu demokratik siyaset duruşu AKP-MHP faşizminin yenilgisini gözler önüne serdi. Önder Apo’ya yönelik eşi görülmemiş bir tecrit uygulanıyor ama Rêber Apo’nun sesi tüm dünyaya yayıldı. Artık bunu engelleyemezler.
Bugün dünya çapında Önderliğin özgürlüğü için önemli çabalar var. Önderliğin fiziki özgürlüğü için mücadele edenler devletin tüm baskı ve zulmüne karşı asla boyun eğmedi, geri adım atmadı. Her yerde direniş var. Yarın düşman Rojava’ya saldırırsa daha şiddetli tepkiler alacaktır. Türk devletinin saldırılarına karşı tarihi bir direniş olacağına ve başarı sağlanacağına inanıyoruz.
Dönem olağanüstü bir dönem
Değerli arkadaşlar;
Faşist-katil Türk devleti, Kürt halkına karşı NATO kartını kullanıyor. Türk devleti İsveç ve Finlandiya’nın üyelik veto olayını kimyasal silahlara itiraz edilmemesi için kullanıyor. Bir amaçları bu. İkinci amaçları; Türkiye’ye uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasını istiyor. Esas olarak bu taleplerin her ikisini elde etmeyi amaçlıyor. Bu nedenle Rojava’ya saldırmak istiyor. Yani kendini gündemleştiriyor ve saldırdığında karşısına kimse çıkmasın istiyor. Bu şekilde şantaj yapıyor ve tüm stratejilerini Kürt halkının varlığına ve kazanımlarına dayandırıyor. Kürt halkına ve kazanımlarına saldırmak istiyor. Açıkça ırkçılığı geliştiriyor ve soykırım yapıyor.
Bugün Kürdistan’ın üç parçasında da Kürt halkına yönelik büyük bir zulüm var. Evrensel hukuku ayaklar altına alıyor ve kimse buna tepki vermesin istiyor. Bu yüzden halkımızın ve Kürdistan özgürlük gerillasının direnişi çok önemli bir rol oynamaktadır. Yani tüm bölge halkının ve kamuoyunun bu faşist rejime karşı güçlü durması için bugün herkesin gözü Kürdistan özgürlük gerillasının direnişinde. Bu yüzden gerillanın Bakur’da ve Medya Savunma Alanlarında verdiği direniş çok anlamlı. Doğrudur en sıcak savaş şu an Zap, Avaşîn ve Metîna’da yürütülüyor ama tüm Medya Savunma Alanlarında savaş var. Hem Bakur’da hem de Medya Savunma Alanlarında direniş daha da geliştirilmeli. Bakur ve Medya Savunma Alanlarındaki tüm gerillalar savaş pozisyonundadır ve buna göre hareket etmeliler. Planlarınızı, işinizi, hareket tarzınızı buna göre örgütleyin. Bu tüm Kürt güçleri için gereklidir. Dönem olağanüstü bir dönem.
Zap, Metîna ve Avaşîn’de son iki aydır süren direniş, Kürdistan özgürlük gerillasının büyük sonuçlar elde edeceğini bir kez daha gösterdi. Bugüne kadar gösterilen direniş ruhu ve alınan tedbirler başarının işaretini verdi. Bu bağlamda gerilla direnişi artık çok önemli ve tarihi bir aşamaya geldi. Üç haftadır Girê Hakkari, Girê FM ve Girê Cûdî’de gösterilen direniş, fedakarlık ve kahramanlık, düşmanın planlarını boşa çıkardı.
Heval Özgür, Nalin ve Siyabend şahsında Girê Hakkari, Girê FM ve Girê Cûdî’de verilen direniş çok değerlidir. Bu direniş nedeniyle Türk devletinin planları ve hayalleri ters tepti. Bunun için özellikle Girê Hakkari, Girê FM ve Girê Cûdî’deki direnişte yer alan yoldaşları selamlıyorum. Bu direnişi yaratan tüm kahramanları saygı ve hürmetle anıyorum. Daha önce de arkadaşlarımızın başarılı eylemlerini kutlardık ama tekrar tüm yoldaşlarımızın kutsal direnişlerini kutluyor ve başarılar diliyorum.
Aktif savunma her zaman aktif olma ve saldırı üzerine kuruludur
Aynı direniş Zap ve Avaşîn’de de devam ediyor. Bu tarihi direnişi sürdüren tüm gerillalara selam olsun. Bu direniş Kürt halkının ve bölge halkının geleceğini aydınlatacaktır. Onun için çok önemli. Direnişin büyük bir fedakarlıkla yürütüldüğünü biliyoruz. Dışarıdaki insanlar belki çok fark edemiyor olmayabilir ama biz içindeyiz. Bu direnişin hangi fedakarlıkla, hangi zorlukla, hangi cesaretle yürütüldüğünü biliyoruz.
Bugün Metîna, Zap ve Avaşîn’de olanlar insan iradesinin ve becerisinin zirvesidir. Gerillalar insan iradesinin, fedakarlığının, insan yeteneğinin neler yapabileceğini ve ne ölçüde sonuçlara ulaşabileceğini gösteriyorlar. Dönemin teknolojisine karşı insan iradesinin başarısı, insanın yaratıcılığını ortaya koymaktadır. Doğrudur bu halkımız için önemli ama tüm bölge halkı ve insanlık için de çok önemlidir. 2 aylık savaş bilançosuna baktığımızda taktiksel düzeyde yöntem benimsenmiş görünüyor. Bu iki ayda 774 eylem gerçekleştirilmiştir. Hemen hemen her türlü eylem yapılmıştır. Ancak sabotaj ve suikast, tüm eylemlerin üçte birini oluşturuyor. Medya Savunma Alanları’nda sızma, darbeleme, koordineli eylemlere ek olarak sabotaj ve suikaste de son derece önem verilmelidir. Fakat özellikle Bakur alanı sabotaj ve suikaste daha fazla yoğunlaşmalıdır.
Genel olarak iki aylık bilanço kötü değil ama bu tempo düşürülmemeli ve direniş daha da yükseltilmeli. Özellikle hareketli timler ve tünellerdeki direniş timleri savaşta savunma yöntemlerini esas almalıdır. Aktif savunma her zaman aktif ve saldırı üzerine kuruludur. Savaşımız bu temelde gelişirse, kesinlikle büyük sonuçları olacaktır. Tüm arkadaşlar bu çerçevede hareket etmelidir. Yol ve yöntemlerinizi buna göre takip edin ve böylece Devrimci Halk Savaşı çizgisinde şehitlerin izinde başarıyı kalıcı kılın. Demokratik Modernite gerillası aynı zamanda savaşta profesyonel gerilla anlamına geliyor. Savaşta doğruyu, yanlışları ve eksiklikleri bulup bu temelde profesyonelce hareket edersek başarı mutlaka bizim olacaktır.
Yoldaşlarımız bu kadar sabırlı, ısrarlı, disiplinli, gizlice, akıllıca, yaratıcı taktiklerle savaşırlarsa mutlaka başarılı olacaklardır. Çünkü yoldaşlarımızda Apocu irade ve fedai ruh çok güçlüdür. Bu pratikte de kanıtlanmıştır. Bundan dolayı gerilla belirttiğimiz yol ve yöntemlerle hareket ederse kesinlikle başarılı olacaktır. Bu temelde, Merkez Karargah Komutanlığı olarak tüm yoldaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyor; bu tarihi ve kutsal savaşta hepsine canı gönülden başarılar diliyoruz.
Bijî Şerê Berxwedana Gerîla! Bijî Şerê Gel ê Şoreşgerî! Bijî Serok Apo!”