HABER MERKEZİ – İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Besta Bölgesi’nde 10 Nisan’da yapılan operasyonda önce yaşamını yitirdiği, daha sonra ise Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yaşadığı açıklanan HPG gerillası Fırat Şişman’ın durumuna ilişkin açıklama yaptı. Online yapılan toplantıya İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Fırat Şişman’ın ailesi ve avukatları katıldı.
Gülseren Yoleri, Fırat Şişman hakkında aile ve avukatlara bilgi verilmediğini söyleyerek, bunun kaygıları arttırdığını dile getirdi. Hem aile ve avukatlara bilgi verilmemesinin hem de yaşadığı bilinmesine rağmen yaşamını yitirmesi yönünde açıklama yapılmasının işkence yasağının ihlal edildiği anlamına geldiğini belirten Gülseren Yoleri, yetkililerin bir an önce bu hukuki hakların kullanılmasının önünü açması gerektiğini söyledi.
“Bir ayı aşkın zamandır hiçbir şekilde haber alınamadı”
Fırat Şişman’ın kardeşi Leyla Kılıç, bir ayı aşkın zamandır kardeşinden hiçbir şekilde haber alamadıklarını ifade ederek, hukuksuzluğa dikkat çekti. Kardeşinin yaşamını yitirdiği haberinin üzerine Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunduklarını ifade eden Leyla Kılıç, başvurunun ardından Şırnak Devlet Hastanesi’ne gittiklerini ancak bir teşhis gerçekleştiremediklerini, bunu üzerine DNA testi için kan örneği verdiklerini anlattı. DNA sonucuna ilişkin şu ana kadar kendilerine bir dönüş olmadığını kaydeden Leyla, kısa bir zaman sonra kardeşinin yaşadığı yönünde bilgi paylaşıldığını hatırlattı. Aradan bir ayı aşkın zaman geçmesine rağmen halen gözaltı sürecinin başlatılmadığı bilgisini paylaşan Kılıç, ne kendilerine ne de avukatlarına hiçbir şekilde bilgi verilmediğini belirtti. Leyla Kılıç, hem kardeşi hakkında bilgi verilmemesi hem de resmi gözaltı sürecinin başlatılmamış olmasının hukuk dışı olduğuna işaret ederek, kaygılarını her geçen gün arttığını ifade etti.
Aile avukatı Nevroz Uysal da Fırat Şişman’ın bir ayı aşkın zamandır yakalanmasına rağmen ne kendilerinin ne de ailenin hiçbir şekilde bilgi verilmediğinin altını çizerek, hayatta olduğunun bilinmesine rağmen aileye neden bilgi verilmediğini ve yaşamını yitirdiğin açıklandığını sordu. Halen nerede ve ne durumda olduğuna dair bilgi sahibi olmadıklarını söyleyen Newroz Uysal, “Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşmemizde hukuki süreç hakkında bilgi talep ettik. Dosyada kısıtlılık kararı olduğunu, hakkında yakalama ve gözaltı kararı olmadığı için de bilgi veremeyeceğini söyledi. Bu elbette ki hukuka aykırıdır. Bir kişi yakalandığı andan itibaren hakkında işlem yapılır. Önce yaşamını yitirdiği açıklandı, sonra sorguda olduğu, yoğun bakımda olduğu gibi açıklamalar yapıldı. Ailenin refakatçi kalma ve sağlık bilgilerine ulaşma talepleri de reddedildi. Gözaltı kararı olmadığı gerekçesiyle bu kararlar verildi” diye konuştu.
“Başvurularımız çelişkili ifadelerle reddediliyor”
Newroz Uysal, başvuruda bulundukları Şırnak Sulh Ceza Hakimliği’nin ise Şişman’ın 9 Nisan’da yakalandığını, avukat ve aile ile görüşmek istemediğine dair tutanak imzaladığını bu nedenle görüşme gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ifade ettiğini aktararak, “Ama yoğun bakımdaki kişi bunu nasıl yapabilir. Biz bu tarz uygulamaların işkence dönemlerinde yoğun yaşandığını biliyoruz. İlk görüşmemizden sonra Savcılık görüşme taleplerimizi kabul etmiyor ve yazılı başvurularımızı da çelişkili ifadelerle reddediyor. Tamamıyla hukuk aykırı bir süreç işliyor” dedi.
Konuşmaların ardından Şişman Ailesi ve avukatları adına açıklama yayımlandı. Açıklamada, 10 Nisan 2021’de bir çok haber kanalında Fırat Şişman’ın 08 Nisan 2021 tarihinde yapılan operasyon sırasında hayatını kaybettiğine dair bilgi paylaşıldığının hatırlatıldığı açıklamada, “Bu haberler üzerine cenazeyi teslim almak için Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na 13 Nisan 2021 tarihinde kardeş Mesut Şişman tarafından başvuru yapılmış, Şırnak Devlet Hastanesi Morgu’nda cenazeler teşhis amacıyla kendisine gösterilmiş, yakınlarının, cenazeler arasında olmaması nedeniyle kan örneği için anne Caziye Şişman, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı olarak başvurmuş, aile hukuksal sürecin işletilmesini beklemiştir. Ayrıca Mesut Şişman, iki defa Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na süreç hakkında akıbet sormak için başvurmuş, savcılıkça kendisine beklemesi gerektiği söylenmiştir” denildi.
Ailenin cenazenin teslimi için kendilerine geri dönüş yapılmasını beklerken, 28 Nisan 2021 tarihinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir TV programında yaralı yakalandığı ve sorgulandığı yönündeki açıklamalarına dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti: “30 Nisan 2021 tarihi itibariyle aile, bu yeni durum sonrasında Fırat Şişman’ın öncelikle sağlığa erişim hakkının engellenip engellenmediğini, yakınlarının nerede tutulduğunu, tutulma koşullarını, hukuki süreç hakkında bilgilenme ve özel müdafi olarak avukatların kendisi görüşme taleplerini Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletmiştir. Ayrıca aileye yakınlarının öldüğü bilgisinin verilmesi, aradan bir ayı aşkın zaman geçmesine rağmen hakikatin gizlenmesi, İçişleri Bakanının açıklamaları, soruşturmanın gizliliği vb. gerekçelerle suç duyurusunda bulunulmuştur.”
Avukatların tüm çabalarına herhangi bir bilgi alamadığı kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Aile avukatlarımız, Fırat Şişman hakkında yürüyen soruşturma dosyasının ilgili Savcı, Şırnak Sulh Ceza Hakimliği, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü ve Şırnak İl Jandarma Komutanlığı ile görüşmeye çalışmış, bilgi alınmak istemiş, hukuki itirazlar iletmiştir. Her bir makamın verdiği bilgiler birbiriyle açıkça çelişmiş, sağlığı hakkında gerçek bilgiye bu tarih itibariyle dahi erişilememiştir. Soruşturma dosyasında gizlilik olduğu gerekçesiyle dosyada kanunen erişilebilir evraklar dahi inceletilmemiştir. Avukatların görüşme talepleri ise yine çelişkili şekilde; önce kişinin yoğun bakımda olması, ardından ise yoğun bakımda olduğu söylenilen tarihlerde kişinin imzaladığı söylenilen bir tutanak gerekçesi ile çelişkili şekilde reddedilmiştir. Savcılık kişi hakkında gözaltı kararı ya da yakalama kararı bulunmadığı, CMK hükümlerine göre hareket edilmek zorunluluğu doğmadığı şeklinde açıklamalar ile her türlü bilgiyi sakınmaktadır. Avukatlarımızın yazılı talepleri ise sözlü olarak reddedilmekte, süreç uzatılmaya çalışılmaktadır.”
Açıklamada devamla ailenin 4 Mayıs 2021 tarihi itibariyle ise Şırnak İl Jandarma Komutanlığı görevlileri olarak kendini tanıtan farklı GSM numaraları ile farklı kişiler tarafından arandığı kaydedilerek, “Arayan kişiler, aile bireylerinden söyledikleri isimleri Şırnak il merkezine çağırmışlardır. Bu arama ve ailenin çağrılmasının hukuki olmadığı, avukatların Şırnak’ta olup görüşme yapmak istedikleri kendilerine bildirilmiştir. Yukarıda özetlenen olaylarda ilgili makamlar açıkça kanuna ve hukuka aykırı iş ve işlemler yapmaktadır. Başta yaşam hakkı, sağlığa erişim hakkı, işkence yasağı vb. konusunda ailenin ciddi endişeleri bulunmaktadır. Bu konuda gerekli hukuksal süreçler işletilmiş, işletilmeye devam edilecektir. Buna rağmen 31 gündür Fırat Şişman’ın ‘Nerede, ne şekilde, hangi statüye dayanılarak tutulduğu; sağlığının nasıl olduğu, hastanede ise hangi hastanede, hangi tedavileri aldığı’ gibi temel ve insani bilgiden yoksun bırakılmışlardır. Ailesi olarak Fırat Şişman’ın can güvenliğinden ve sağlığından kaygılıyız. Bu kaygıyı giderecek hukuki ve sorumlu makamlardan ciddi bir açıklama beklemekteyiz.”
Açıklamada şunlar da ifade edildi:
“Bu nedenler Fırat Şişman hakkında başta ailesi olmak üzere avukatlarına bilgi verilmesini, sağlığı hakkında gerekli her türlü tedaviye erişiminin sağlanmasını, ulusal ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı yürütülen bu Fili Gözaltı veyahut Zorla Tutma halinin sonlanmasını, hukuka uygun davranılmasını talep ediyoruz. Kamuoyunu bu uygulamanın son bulması için sesimizi duyurmaya ve duyarlılığa çağırıyoruz.”