HABER MERKEZİ – Rojava’da kurulan ilk kadın tiyatro grubu Teatra Sarya Baran, 2018 yılında çalışmalarına başladı. Hîlala Zêrîn bünyesinde çalışmalarını yürüten Teatra Sarya Baran oyuncuları şimdilerde Jin Tv ile birlikte ortak bir projeye imza atarak “Hebû Tunebû (Bir varmış bir yokmuş)” isimli masal programına başladı.
2018 yılında çalışmalarına başlayan Teatra Sarya Baran grubu şu ana kadar ortaya çıkardığı farklı oyunlar ile tiyatroda oldukça başarılı çalışmalara imza attı.
Kuzey ve Doğu Suriye’de koronavirüs dolayısıyla 2020’nin Mart ayında uygulanan sokağa çıkma yasağı döneminde Teatra Sarya Baran, öğrencilerinin eğitimlerden geri kalmamaları için masal projesini hayata geçirdi. Grup, ortaya çıkardığı bu projeyi daha geniş kitlelere taşımak amacıyla Jin Tv ile birlikte ortaya çıkardıkları projeyi Tv ekranlarına taşıdılar.
“Kürdistan tarihini ve dilini de geliştirmeyi ihmal etmiyorlar”
Hîlala Zêrîn bünyesinde çalışmalarını yürüten Teatra Sarya Baran oyuncuları hazırladıkları masalları, farklı mekanlarda, kendi kurdukları stüdyolarda izleyiciye ulaştırmaya çalışıyor. Özellikle renkli yöresel kıyafetleri ve eski Kürt kadınını simgeleyen Kürtçe’de “Deq” olarak adlandırılan dövmeler yaparak izleyicinin dikkatini çeken bu grup aynı zamanda anlattıkları masallar ile Kürdistan tarihini ve dilini de geliştirmeyi ihmal etmiyorlar.
Tiyatro Sarya Baran’ın çalışmalarını, masal projesi olan “Hebû Tunebû” çalışmasını Şevîn Xelîl ve Bara’e Hesen ANHA’ya anlattı.
13 yaşındayken Hîlala Zêrîn Kültür Sanat Merkezindeki çalışmalara katılan Şevîn Xelîl, 2018 yılında Teatra Sarya Baran’ın kurulması ile birlikte çalışmalarını tiyatro alanında kalıcılaştırarak burada birçok oyunda oynamaya başlar.
“Çalışmalarımızı online olarak sürdürüyoruz”
Koronavirüsün Kuzey ve Doğu Suriye’ye de yayılması ile birlikte çalışmalarının da durduğunu söyleyen Şevîn Xelîl: “Koronavirüs’ün bölgeye yayılmasından sonra sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bizde çalışmalarımızı online olarak sürdürdük. Çalışmalardan öğrencilerin geri kalmaması için bulunduğumuz yerlerde masallar kaydettik. Daha sonra yaptığımız çalışmanın izleyiciyle buluşması için Jin Tv ile birlikte projeyi ortaklaştırdık ve çekimlerine başladık” dedi.
Anlattıkları her masalın gerçek bir öyküye dayandığını söyleyen Şevîn Xelîl, “Biz kendi kültürümüzü hikayelerimizi anlatarak yaşatıyoruz” diyerek sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Halkın kendi anadilini kültürünü ve geleneğini savunması açısından bu çalışmayı önemsiyoruz. Masalların halkların tarihinden süzüldüğünü biliyoruz. Kültürümüzü yok etmeye yönelik birçok saldırı yaşanıyor. Biz bu saldırılara da cevap olmak istiyoruz. Biz yürüttüğümüz “Hebû Tunebû” çalışması ile bu kültürü korumayı ve daha fazla kitlelere ulaştırmayı amaçlıyoruz.”
“Hebû Tunebû” projesinin bir yıl boyunca süreceğini söyleyen Teatra Sarya Baran oyuncusu Şevîn Xelîl, “Anlattığımız hikayeler halkın bildiği ve onların yaşamından süzülerek ortaya çıkan hikayeler. Annelerimizden, nenelerimizden öğrendiğimiz, duymaya alışık olduğumuz bu hikayeleri izleyiciyle buluşturuyoruz.”
“Gençler kültürlerine ve tarihlerine sahip çıkmalılar”
Her Kürt çocuğu gibi kendisinin de çocukluğunda annesinden duyduğu hikayeler ve masallarla büyüdüğünü söyleyen Şevin Xelil, “Fakat şu anda bunu görmek o kadar kolay değil. Son dönemlerde teknolojinin gelişmesi ile birlikte yerel kültürler sönümleniyor. Şu anda ben ve arkadaşlarımızın söylediği hikayeleri eskiden annem ve nenem bize anlatıyordu. O dönemde onların anlattığı tarz ile şu anda bizim söylediğimiz tarz arasında da farklılık çok belirgin” dedi.
Gençlere çağrıda bulunan Şevîn Xelîl, gençlerin kültürlerine ve tarihlerine sahip çıkmalarını istedi.
Teatra Sarya Baran oyuncusu Bara’e Hesen ise yürüttükleri çalışmaya ilişkin şunları söyledi: “3 yıldır Teatra Sarya Baran’da yerimi alıyorum. “Hebû Tunebû” projesinin asıl amacı Kürt kültürünü ve dilini kalıcılaştırmak. Kürt kültürünün ve dilinin yok edilmesine yönelik gerçekleştirilen asimilasyon saldırılarına karşı sanatçılar olarak cevap olmalıyız. Şu an yaşama geçirdiğimiz proje ile bunu yapıyoruz.”
“Anne annemiz, baba annemiz bize bu hikayelerle tarihi anlattılar”
Anlatılan hikayelerin bir çoğunun eski zamanlarda halkın başından geçen olaylar olduğunu söyleyen Bara’e Hesen, “Huriler, Medler ve diğer Kürt medeniyetlerinin hepsi hikayeler ile kendilerini bugünlere taşıdılar. Bizim anlatmaya çalıştığımız hikayelerin hepsi aslında o dönemi anlatıyor. Anne annemiz, baba annemiz bize bu hikayelerle tarihi ve Kürt halkının yaşadıklarını anlattılar. O hikayeler olmasaydı Kürt halkının tarihi yok ediliyordu.”
Hikaye anlatıcısı genç kadınlar hikayelerine başlamadan önce Kürtçe’de “Deq” olarak adlandırılan dövmelerini yaparak hikayelerini anlatıyorlar.
“Her hikayenin ayrı bir duygusu ve tınısı var”
Hikaye anlattıkları alanı kendilerinin belirlediğini ve kurguladıklarını ifade eden Bara’e Hesen, “Kendimizi o dönemde ki anlatıcının yerine koyuyoruz, yüzümüze Deq yapıyoruz. Kürt halkının kültürel kıyafetleri giyiyoruz. Eskiden kullanılan malzemeleri mumları, gaz lambasını kullanıyoruz. Bunu yaparken de aslında halka eskiden yaşanılanları anlatmaya çalışıyoruz. Modern çağda yok olma ile yüz yüze kalmış kültürlerimizi görsellik ve anlatım yoluyla yaşatmayı ve halkın zihninde diri tutmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
Her hikayenin ayrı bir duygusu ve tınısı olduğunu söyleyen Bara’e Hesen, Büyükler için çocuklar için ayrı ayrı hikayelerin tarihten bugüne kadar ola geldiğini söyleyerek şunları ifade etti: “Her hikaye aslında kendi içerisinde bir öğretici rol oynuyor. Hikaye ile büyüyen çocukların ufukları ve bakış açıları daha canlı ve dinamik oluyor.”
“Her Salı akşamı Jin TV ekranlarında izleyici ile buluşuyor”
Teatra Sarya Baran oyuncusu Bara’e Hesen, kendisinin de dinlemekten çok mutlu olduğu Şengê û Pengê’nin hikayesini röportaj esnasında bize de anlattı. Son olarak gençlere ve yetişkinlere seslenen Bara’e Hesen, halkımızın kendi kültürüne sahip çıkarak hikayeleri yaşatmalıdırlar dedi.
“Hebû Tunebû” her Salı akşamı saat 18:45’te Jin TV ekranlarında izleyici ile buluşuyor.