HABER MERKEZİ –
Son 7 yıldır sürdürülen ağır tecrit sisteminden bu yana birçok kentle birlikte Cizre ve Sur’da gerçekleşen yıkımlar, beraberinde yapılan katliamlar ve sonrasında Efrin’in Türk sömürgeci güçleri ve çeteleri tarafından işgali, Serekaniye ve Gre Spi’de çocuk, yaşlı demeden kimyasallar ve teknikle saldırıya uğraması, Xakurk hattından Rojava sınırına kadar sürdürülen ve Türkiye’nin savaş hukukunu tanımayan suçları, yine zindanlarda ve toplumda artan baskı, katledilmeler ve daha birçok şey… Ne çok şey yaşandı ve neler getirildi Kürt insanı şahsında insanlığın başına. Soykırım kıskacı, yıllardır sürdüğü gibi özelde son yıllarda hem özel savaşla hem saldırılarla daha da tırmandırıldı ve sürüyor.
Soykırım kıskacını iyi anlayıp çözümlemekte, ondan kurtulma onu aşmayı bekliyor. Nitekim ‘hakikat gerçekleşmeyi bekler’ diyen Önder Apo, soykırım kıskacından çıkıp, özgür olmanın nüvelerini bu iddia ile atıyor 50 yıl evvel…
Bu uyanış Kürt halkının yok oluşunu durdurma ve yeniden var etmenin yanında, moloz yığınına dönmüş kişiliklerinde tekrar özüyle dönüşümünü-değişimini ifade ediyor. Önderlik Kürt halkının var oluş gerçekliğine bir hayvanın bile hukuki statüsü varken yani varlık olarak kabul edilirken, Kürt halkının herhangi bir hukuk statüsüne sahip olmadığı gerçeğine dikkat çekiyor. Varlık ve yokluk savaşı üzerine amaç edinilen bu yürüyüşün Ortadoğu ve Dünya’da tanıtılıyor olmasının ve yalnızca Kürtlerin değil, özelde kadınların ve herkesin kendini bulabileceği özgür insan felsefesinin yaratıcısı Önder Apo’dur. Bu yüzden ‘Dem Dema Azadiye ye’ derken Önder APO şahsında kadınlara ve bu felsefeyi benimseyen, onun bir parçası olmak isteyen herkesin özgürlüğü amaçlanıyor. Çünkü Önder Apo, soykırım gerçeğimizi ifade ediyor. Bundan dolayı da devreye koyulan yalnızca İmralı Tecrit sistemi değildir, savaşın tırmandırılışı ve çözümsüzlüğün ısrarıdır.
2014 MGK toplantısında imzalanan, devreye koyulan savaş konsepti, ardından git gide daha da ağırlaşan İmralı tecrit sistemi, yalnızca Önder Apo ve hareketimize değil, başta Türkiye ve Ortadoğu halklarına zarar vermiştir. Yaşanan ekonomik krizle birlikte, Türkiye’de kendine gelecek bulamayacağının kanaatine varan gençler ve bununla birlikte artan göçler… İnsan öldürmeye ve doğa katletmeye dayalı TC faşizmi, tırmandırdığı savaş sonucu yalnızca Kürt halkına değil, ülkesinde yaşayan bütün insanlarında yaşamıyla oynuyor, kendisi ve kendisine yakın çeteler hariç, hiçbir varlığa yaşam hakkı tanımıyor. Kimyasal silahlara, Siha-İha ve diğer savaş tekniğine dayalı araçları Kürdistan dağlarında ve Rojava’da kullanırken, bunun maliyetini de kendi saray değirmeninden değil, Türkiye’de yaşayan halkın boğazından eksiltip, çalışanın cebinden çıkarıyor. İşte AKP-MHP faşizmi böylelikle ayakta kalmanın, vatansever olmanın ölçüsünüde bu haliyle koymuş oluyor.
Savaş tezkereleri için nara atanların da, vatan millet deyip parsel parsel satıldığının, aç bırakıldığının farkına varmayanların da, Kürt halkı üzerinde gerçekleşen soykırımın ve tabiki İmralı tecrit sisteminin yalnızca bizlere değil en fazlada kendilerine zarar veriyor olduğunuı bilmeleri somut bir gerçeklik olarak önlerinde duruyor. Yani Önder Apo ile birlikte, PKK’ye ve halkımıza uygulanan zulmün ceremesini ‘ucu bana dokunmasın’ diyenlerde çekiyor.
Tüm bunları göz önünde bulundurup, şöyle bir süzgeçten geçirince yalnızca Kürt halkının değil, başta kadınların, kendi ülkesinde umut arayan gençlerin bu işkence sistemine dur demesi gerekiyor. İnsanlığın beşiğinde ortaya çıkan Kürt halkı, çıkış yolunu Önder Apo’ da görüyor. Doğalında Mezopotamya’da oluşan doğru ve özgür yaşam yıllarca kimliği ile oynanan kadını, yine Kapitalist Modernite ile özünden uzaklaşan insanı ilgilendirmektedir. Her şeyi bir araya getirdiğimizde şu tablo ortaya çıkıyor; Önder Apo’nun özgürlüğü insanlığın özgürlüğüdür. Tam da 50. Yılına girerken bu fırsatı kaçırmadan, 2022 Newroz’unun da şiarıyla haykırarak Önder Apo’ya fiziki özgürlük isteyelim. Demirci Kawa’nın ateşini yıllar sonra eline alarak ‘’Direnmek Yaşamaktır’’ diyen Mazlum Doğan yoldaşın bu perspektifini esas alıp, 50. Yılı İmralı kıskacından kurtararak zafer yılı yapalım!
Feride Omyanis