HABER MERKEZİ –
Halklar Önder Abdullah Öcalan’ın Gençliğe Dair İmralı Adasında Dile Getirdikleri
2 TEMMUZ 2003
(Gençliğin de bir hareket olarak önümüzdeki bir süreçte kongreye gideceği aktarıldı.)
Önemli bir kongre oluyor. Benim adıma mesaj sunabilirsiniz. Kongre ve konferanslara benim adıma mesajlar gönderebilirsiniz. Etkili olur. Bu konuda çekinmenize gerek yok. Ezilip büzülmenize gerek yok. Cesaretli olun. Temsilcim olarak savcıya da gidebilirsiniz. Sadece hukuki değil, siyasi görüşlerimi de onlarla tartışabilirsiniz. Barış için nasıl çalıştığımı söyleyebilirsiniz. Benim bundan sonra müdahalelerim daha sınırlı olabilir. Benim misyonum tamamlandı. Meşru savunma zemini sağlam tutulur.
13 AĞUSTOS 2003
(Gençlik hareketi sizin belirttiğiniz özgür yurttaş hareketi temelinde çalışma yürütüyor.)
Bunlar gelişebilir. Demokratik tarzda komiteleşme olabilir. Demokratik bir örgütlenmedir. Demokrasi ve insan hakları temelinde örgütlensinler.
(Sizi direkt halk önderi olarak sahiplenme temelinde çalışmaları var.)
Bunu hemen yapmasınlar. Şimdilik beklesinler. Haziran’a kadar beklesinler. Bu süreye kadar olumlu sinyal yoksa herkesi serbest bırakacağım.
5 MAYIS 2004
Savunmam üzerinde çok çok dursunlar; gençler, kadınlar savunmam üzerinde yoğunlaşsınlar.
19 MAYIS 2004
(Legal Parti Gençliğinin size bir bilgilendirmesi var. Mücadelenin zor bir süreçten geçtiğini, sizin üzerinizden iktidar mücadelesi yürütüldüğünü, bu dönemdeki en önemli sorunun da sizin tartışılmanız olduğunu belirtiyorlar.)
Demek ki tartışılıyorum. Nereden kaynaklanıyor bu?
(Gençlik mesajında, herkesin kendisini sizin hukuki ve siyasi temsilciniz olarak gördüğünü, ama aynı anlayışın aynı zamanda mücadeleyi tasfiye edici bozguncu yaklaşımlar sergilediğini, bunun böyle gelişmesinde gençliğin, genel hareketin ve bütün kurumların sorumluluğu olduğunu belirtiyorlar. Bununla birlikte bu konuda en önemli sorumlulardan birisinin de büro olduğu belirtiliyor. Büronun sizi temsil edebilecek iç netlikte, kapasitede ve nitelikte olmadığını, kendi içinde parçalı duruşlara sahip olduğunu, size objektif ve tam bilgi ulaştırmada yetersiz kaldığını belirtiyorlar. Bu nedenle de kurumlarda ve halk içerisinde büroya olan güvenin sarsıldığını belirtiyorlar.)
Dağdaki gençlere söylüyorum: Kendi savunmalarını iyi alsınlar, yeni Şemdincikler çıkmasın. İyi üslenecekler. Şehirlerde lojistik desteklerini iyi yapsınlar. Geçen haftalarda özgür yurttaşlık demiştim, derhal komiteleşirler. Barış, demokrasi, özgür yurttaşlık komiteleri olur. Bunlar bulundukları yerlerde devletle meşru savunma güçleri arasında arabuluculuk da yapabilirler. Meşru savunma güçlerine de giderek, “yanlış eylem yapmayın” derler.
26 MAYIS 2004
Şimdi toplumcu demokratik harekete geleceğim. HEP, DEP ve HADEP’ten gelenlerin ve DEHAPlıların demokratlıkla ilişkileri varsa, politik iddiaları varsa bu çalışmaya katılırlar, katkı sunarlar. Eğer bunları yapmayacaksa gençlere çağrı yapacağım, onlara bu görevi vereceğim. Savunmamda ideolojik zemin güçlü verildi. Buna paradigma dedik; köklü düşünce sistemidir. Düşünce gücü olmayanların eylem gücü olmaz. Bu savunma hem Türk milliyetçiliğini hem de Kürt milliyetçiliğini engelleyecek. Sanırım Türk aydınları da okuyor. Tartışma var mı? Anlayabiliyorlar mı? Bu CHP’yi de etkileyecek. Bütün gençlik okuduğunda yeni bir düşünce gücü ortaya çıkacak.
(Ezilen ulus milliyetçiliğini güncel politik alana uyarlama sorunumuz var. Alanda demokratik mücadelenin boşluğu da bunu besliyor.)
Savunmamla ulusal mesele gerçekçi bir boyuta taşınıyor. Bu savunmanın halkları karşılıklı kamplaşmadan kurtaracağına inanıyorum. Karşılıklı milliyetçilik aşılacak. Bilimselliği öne çıkardık. Dine dayalı dogmaların aşılmasını sağlıyoruz.
(Gençlik çalışmaları TECAK şahsında merkezileşmiş. Dört parçada, Avrupa, Kafkasya ve eğitim birimleri var. Geleneksel gençlik çalışmaları dışında gençliği bir kimlik olarak örgütlemeye çalışıyorlar. Çalışmalarıyla sizin gündeminize girmeyi amaçlıyorlar. Başından beri Özgür Yurttaş Hareketiyle ilgililer.)
Kongre inisiyatifinde olmalılar. Kongre inisiyatifinden ayrı olmamaları gerekiyor; onu fazla anlamlı bulmam. Birbirlerinden ayrılmak fazla şey gelmiyor.
(Gençlik çalışmalarını Kongre adına yürütüyorlar zaten. Özgür Yurttaş Hareketi sizin özgürlüğünüzü merkez alan bir çalışma yürüttü.)
Mülkiyetleştirme olmamalı, bütün Kongre birimleri benim özgürlük alanımdır.
(Bu çalışma size karşı yapılan saldırılara bir refleks olarak gelişti. Ayrıca sizin de gençliğe çağrınız vardı.)
Sembol etmesinler demiyorum. Her şeyi şahsımda ne boğmak ne bağlamak gerekir. Fetişleştirmemek gerekir. Herkesin özgürlüğü neyse benimki de öyledir. Ben özgür olduğum oranda halkım özgürdür. Bu hem Türkiye’nin de özgürlüğüdür. Ortadoğu’nun özgürlüğüyle de ilgilidir. Bu diyalektik bağ kurulmuş durumda. Aşırı bireyselleştirme olmamalı, dengeli götürülmeli. Benim burada tutukluluğum halkın tutukluluğudur. Gençliğin böyle anlaması gerekiyor. Bir an önce barışa, halkların birlikteliğine kavuşmak gerekir. Benim özgürlük meselem şahsımla ilgili değildir. Aksi halde ABD ve Avrupa kullanır, çatışma gelişir, Kürtlerin ve Türkiye’nin aleyhine olur.
Benim sağlığım halkın sağlığıyla ilgili olduğu için tartışıyorum. Komplo var derken, bunu söylüyorum. Öyle bir şey kurulmuş ki, benim ölmem gerekiyordu. Ölmemle birlikte, Türk-Kürt savaşı gelişir. Ben bunu hemen uçakta anladım ve ölmemem gerekir dedim. Ya çıkmazı derinleştirme, ya da Barzani ve Talabani’ye gitme. ABD beni buraya tıkıyor, Osman’ı da öne çıkarıyor, beyliğe hazırlıyor.
28 TEMMUZ 2004
Reel sosyalist tarzda zaten coşku olmaz. Kurumlarımıza bu dediklerimi hızla taşırın. Gençleri bu çerçevede göreve çağırıyorum. Demokratik Toplumcu Hareket iyi gelişmeli. Sıkıntılar bununla aşılır. Savunmalarım temelinde demokratik bir partileşmeye gidilir. Tıkanma vardı, aşılacak.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan