HABER MERKEZİ- Kemal Söbe’nin Kaleminden
“İnkârcı rejim ve çeteleri Tişrin Barajı’nda bataklığa saplanıyor. İşgalci, inkârcı rejim Önder Apo’nun yaratığı direniş ruhuna çarparak un ufak oluyor. Sözde kendi sınırlarını korumak için Rojava’ya saldırıyor, Kürt halkının ulusal varlıklarını yok etmek istiyor. Kendi sınırlarını korumak isteyen bir devletin kendisine ait olmayan bir toprakta ne işi olabilir? Kürt halkı başta olmak üzere birçok halktan insanlar ölümü göze alarak ölümden özgürlüğü yaratıyor. Tişrin Barajı’nda, Stalingrad, benzeri görülmemiş bir fedakârlık yapılıyor. Devrimin halkın eseri olduğu gerçeği Tişrin Barajı’ndaki pratikte ortaya çıkıyor. Önder Apo’nun ruhu kazandırıyor, düşmanı duman ediyor. TC’nin paralı çeteleri çil yavrusu gibi dağılıyorlar. Beyni Muaviye’nin İktidar diniyle dolmuş olan sahte müslümanların Ortadoğu’da sonu geliyor artık.
Kürt halkına düşmanlık yapanların geleceği olmaz. Kürt halkını kaybedenlerin özgür gelecekte bir yerleri olmayacak. Kürdistan’ın her yerine vahşice saldırmak inkârcı rejimin siyasi olarak da iflas ettiğinin kanıtı olmaktadır. Çünkü siyasi olarak bitmiş olanlar kirli özel savaşta ısrar ederler. Kürt halkı bedel veriyor ama özgürlüğünü de kazanıyor. Sadece kaba askeri güçle ayakta kalmaya çalışan bir inkârcı rejimin Kürtler karşısında kazanma şansı yüzde sıfıra inmiştir. İnkârcı rejim güçleri, bu gerçeği anlamış olmalılar ki taktik gereği de olsa Önder Apo’nun mecliste gelip konuşmasını istiyorlar. Önder Apo’nun yarattığı insan ölüme meydan okuyor. Ölümden korkmayan bir halk her zoru aşabilir ve başarının zirvesine koşar. Düşman özgür Kürt halkından müthiş korkuyor. Özgür Kürt halkı inkârcı rejimin korkulu rüyası oluyor. Önder Apo’nun ruhu her yerde inkârcı rejimin karşısına çıkıyor. Önder Apo’nun ruhuyla donanmış bir halkı artık durdurmanın imkanı yoktur. İnkârcı rejim içte de büyük bir çözülüş yaşıyor.
Kürt düşmanı sistemin hiçbir dayanağı ve kullanacağı bir argümanı kalmadı. Artık yalanları Türkiye halkı içinde de işe yaramıyor. Bu yalan dolan siyaseti Rojava’da ve Tişrin Barajı’nda çatır çatır kırılıyor. Böylece, inkârcı rejim artık inkâr rejimini daha fazla ayakta tutamayacak duruma gelmiştir. PKK ölü Kürt’ü diriltme hareketi olarak tarihteki yerini layıkıyla almıştır. PKK Kürt halkının düşünen beyni, gören gözleri, yürüyen ayakları ve yaşayan ruhu olmayı başarmış bulunuyor. Bombaların altında halaylar çeken, şarkılar söyleyen bir halk özgür yaşamı çoktan kazanmıştır. Kürt halkının direnişçi ruhu tabi ki bir zihniyet ve ideolojik devrimin gerçeği olarak şekilleniyor.
Kürt halkı ideolojik olarak başarı kazanmıştır. Kürt halkının savaştaki başarısı ideolojik başarı olarak ortaya çıkmaktadır. Kürt halkının ideolojik başarısı inkârcı rejimin silahlarını etkisiz hale getiriyor. Türkiye öyle bir karanlığa girmiş ki, ancak Önder Apo’nun yaktığı mücadele ışığı Türkiye’yi aydınlık bir atmosfere kavuşturabilir. Bundan dolayı Türkiye’nin yapması gereken Önder Apo’nun fikirlerini kendine ışık yapıp onlarca yıldır içine girdiği bu karanlıktan kurtulmaktır, demokratik olup Kürtlerle doğru bir temelde dostluk ve kardeşlik ilişkisini geliştirmektir. Bu, Türkiye için bir ihtiyaç ve zorunluluktur. Türkiye Kürt düşmanlığında ve inkârında ve soykırım operasyonlarında ısrar ederse büyük kaybeder. Kürtleri ulus olarak kabul etmesi de demokratik olmas ıda Türkiye’ye büyük kazandırır.