HABER MERKEZİ
Faşist AKP-MHP rejiminin toplumu hangi noktaya getirdiğine dair, farklı çevrelerden yazılar yazıldı. Konuya ilişkin söyleşiler ve tartışma programları yapıldı. Fakat hiçbiri İstanbul ve Antalya örneklerinde olduğu kadar çarpıcı olamamıştır.
“EZİLEN HALK VE SARAY”
Çete başı Erdoğan’ın iktidara geldiği günden bugüne dek birçok şey alt üst oldu. Türkiye’de yaşayan halklar tarihin hiçbir döneminde bu kadar yoksullaşmamış, ezilmemiş ve ötekileştirilmemiştir. Faşist rejim, bir yandan Kürt halkına karşı topyekün soykırım politikasını günden günde yoğunlaştırırken diğer yandan Türkiye halkını sömürerek, yoksulluğa mahkûm etmiştir. Ezilen sınıf günden güne sömürülürken “Saray” çevresinde ki kan emiciler zevk-ü sefa içerisinde yaşamaktadır. Denetimine aldığı medya ile faşizm ve siyasal islamı enjekte eden faşist AKP-MHP rejimi, karşıt görüşteki muhalif kesimi ya tutukluyor ya da ülkeden çıkartma noktasına getiriyor.
AKP, 2015 yılından sonra Kürt düşmanı MHP ile masaya oturarak ittifak yaptı. Ardından Kürt halkını soykırımdan geçirmek için birlikte harekete geçtiler. AKP elinde olan sermayeyi bu uğurda harcamaya başladı. Gün geçtikçe bu politikadan sonuç alamayan AKP, ülkeyi adeta bataklığın içine soktu. Yürüttüğü iç ve dış politikalarının tamamında boşa savrulan faşist AKP-MHP rejiminin bugün dünyada sadece bir ittifakı bulunmaktadır. Dünyada istenmeyen şahıs haline gelen Çete başı Erdoğan’ın tek müttefiki ise, Ortadoğu’nun en karaktersiz devleti Katardır.
Faşist rejim, 9 Ekim tarihinde hem faşist güruhu diri tutmak hem de Kürt halkının yıllardır bin bir emekle kazanmış olduğu Devrimi yok etmek için işgal saldırısı başlattırdı. Ancak bu saldırı ile beraber resmen kendi sonunu getirmiş duruma geldi. Ekonomisi tükenmiş bir halde başlattığı işgal operasyonu çok çetin bir direniş ile karşılaşınca, Beyaz Saray ve Kremline yalvar yakar duruma gelmiştir.
“KURTULUŞ KÜRT HALKINA YÖNÜNÜ DÖNMEK”
Her gün yeni zamların yapıldığı Türkiye’de toplum “Devletin Bekası tehlikede” denilerek günden güne uyutulmak isteniliyor. Milyonlarca insanın işsiz olduğu, ekonomik krizlerden insanların intihar ettiği yeni Türkiye’yi çok daha karanlık günler beklemektedir. Sadece geçtiğimiz 4 gün içinde iki aile ekonomik krizden, faşist AKP-MHP rejiminden dolayı yaşamlarına son verdi. İstanbul’daki 4 kardeşin cinayetinden sonra dün sabah’ta Antalya’da 4 hanelik bir aile faşist AKP-MHP rejiminin politikalarından dolayı yaşamlarına son verdi. Çukur Medyasında her ne kadar ölüm sebepleri başka yerlere çekilse dahi toplum artık acı gerçekle yüzleşmiştir. Kuşkusuz bu ölümlerin bir faili aranıyorsa, o da Çete başı Erdoğan’dır. Çete başı Erdoğan bu gün nasıl ki Rojava’da katledilen yüzlerce sivilin, kadının, çocuğun katili ise aynı zamanda ekonomik krizden dolayı Antalya’da ölen 5 yaşında ki Ali’nin de katilidir.
Bu gün Türkiye toplumu gerçekten bu faşist rejimden kurtulup bir çıkış yaratmak istiyorsa yönünü Kürt halkına, ezilen halklara dönmelidir. Türkiye toplumu AKP-MHP faşizminin Kürt halkı üzerinde yürüttüğü katliamlara alkış tutuğu sürece bu tür ölümlerle daha çok karşılaşacaktır. Bu konuda ki verilerde bu savı destekler niteliktedir.
“AKP İLE BERABER İNTİHAR ORANLARINDA BÜYÜK ARTIŞ”
AKP rejiminin iktidar geldiği 2003’lü yıllarda intihar sonucu ölüm vakaları 2000’li rakamlarla ifade edilirken, 2012 yılından itibaren 3000’li rakamlara çıkmış durumda. Türkiye’deki intiharlarla ilgili en son yayımlanan istatistik 2018 yılını kapsıyor. Buna göre geçen yıl 3 bin 161 kişinin hayatını intihardan kaybetti ve bu, günde ortalama sekiz kişinin yaşamına son verdiği anlamına geliyor. Ülkede 2017’de 3 bin 168, 2016’da 3 bin 193, 2015’te 3 bin 246, 2014’te 3169 kişi intihar sonucu yaşamını yitirdi.
2001 ile 2018 arasına bakıldığında Türkiye’deki intihar oranlarının yüz binde 3.61 ile yüz binde 4.37 arasında değiştiği görülüyor.
NC/Arhat BA