Suruç’a gitmek isterken polislerce engellenen Diyarbakır Barosu ve diğer STÖ’lerin çağrılarına yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, STÖ temsilcilerini tutuklamakla tehdit etti.
HABER MERKEZİ – PKK’yi bitirme ile ilgili sürekli tarih vererek kendini boşa çıkaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Urfa’nın Suruç ilçesinde Akp Milletvekili Halil İbrahim Yıldız’ın silahlı çeteleri tarafından 4 kişinin yaşamını yitirdiği olayları yerinde incelemek amacıyla Diyarbakır’dan kente gitmek isteyen 22 sivil toplum örgütünün hedef göstermeye devam ediyor.
SOYLU YİNE HEDEF GÖSTERDİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam bir başka televizyonun programına katılarak, Diyarbakır Barosu ve diğer STÖ’leri tekrar hedef gösterdi. Diyarbakır Barosu’nu PKK’ye “müzahir” olmakla suçlayan Soylu, şu iddialarda bulundu: “Diyarbakır Barosu, orada 20’yi aşkın sivil toplum örgütleri, Ticaret Odası bir takım sözde sivil toplum örgütleri, 2 evvel biz İbrahim Halil Yıldız ve diğer aileyi barıştırmaya gidiyoruz. Bu size bir şey çağrıştırıyor mu? Bu sözde mahkemeler var biliyorsunuz, şimdi kendilerini o pozisyona sokuyorlar. Diyarbakır Barosunun PKK’ya müzahir olduğu, devletin yaptığı her şeye PKK diliyle cevap verdiğini herkes bilir. Ben takip ediyorum, biliyorum ve bilmek zorundayım.”
STÖ İÇİN ‘SÖZDE LEGAL KOLLAR’ DEDİ
Hakkâri merkeze bağlı Oğul köyü kırsalının Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile 31 Ağustos 2017’de bombalanması nedeniyle 1 sivilin yaşamını yitirdiği olaya değinen Soylu, “Hatırlarsanız Şırnak’ta (Hakkari) insansız hava aracıyla beraber teröristleri yok ettiğimizde, etkisiz hale getirdiğimizde, Sezgin Tanrıkulu ve Diyarbakır Barosu yok işte siviller öldürüldü, şöyle yapıldı, böyle yapıldı diye tezahürat ortaya koydular. Ne zamanki biz olayın ne olduğu biz ortaya koyunca geri adım attılar. Şimdi bunlar şimdi PKK’nın sözde legal kollarıdır. Terör örgütünün legal kollarıdır. İsminin baro olması, şu olması önemli değil” dedi.
TUTUKLAMA TEHDİDİ
Diyarbakır Barosunun, “iddialarınızın arkasındaysanız sizi gereğini yapmaya davet ediyoruz” açıklamasına değinen Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: “Ha bana çağrıda bulunmuşlar gereğini yapın. Gereğini yapacağız zaten. Nasıl milletvekillerinin terör örgütüne yardım ve yataklık yapması sebebiyle gereğini yapmışsak. Onların da gereğini yerine getireceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Burada dikkat ederseniz bütün enstrümanlarıyla beraber bu konuya (Suruç olayı) abanıyorlar. Ve bütün enstrümanlarıyla beraber bu konuyu işliyorlar. Ayrıca bir iletişim kanalıyla beraberde Türkiye’de esas itibariyle Doğu ve Güneydoğu’da bir baskı oluşturmaya çalışıyorlar. Baskı illa silahla olmaz. Bir mahalle baskısı oluşturup ve bu mahalle baskısıyla herkes hareket edilmeyecek konuma getirilmek isteniyor. Yani bir hala endişeliyiz diyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Böyle bir şey kabul etmem. Çıksalardı bakalım Diyarbakır’dan. Çıkamadılar. Çünkü yalan söylüyorlar, İbrahim Halil Yıldız’dan randevu almış değiller…”