HABER MERKEZİ – Kimyasal silah kullanımı uluslararası sözleşmelere göre yasaklanmış olmasına rağmen işgalci ve sömürgeci Türk devleti bunu gerillaya karşı kullanarak savaş suçları işlemeye devam ediyor.
Kimyasal silah nedir ?
Kimyasal silah zehirli özeliklerle donatılmış ve kasıtlı öldürme amacıyla kullanılır. Kimyasal silah için kullanılan araç ve edevatların hepsi özel elementlerdir. Bundan kaynaklı herhangi bir canlıyla temas halinde vücutta öldürücü etkilerde bulunur. Her ne kadar uluslararası sözleşmelerde tüm dünyada kullanımı bazı devletlerin onayıyla yasaklanmış olsa da hala savaşlarda kullanılmış ve bir çok kişinin ölümüne sebep olmuştur. Tarihte yaşanmış saldırı ve savaşlarda kullanılmış kimyasal silahlar laboratuvarlarda kolay bir şekilde yüzlerce farklı şekilde yapılabilmiştir. Kimyasal silahlar konvansiyonel silahlardan daha ucuz ve kolay üretilebilmektedir. Fakat zehirleyici ve öldürücü etkisinin ne denli ağır olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
Peki neden kimyasal silah kullanımının önü alınmıyor ?
Bir çok uluslararası kuruluş sözde bu temelde çalışıyor olmasına rağmen kimyasal silah halen tam olarak yasaklanmamış ve önü alınmamıştır. 29 Nisan 1997 yılında 192 ülkenin katılımıyla kimyasal silahların yasaklanması antlaşması yapılmıştır. Lakin İsrail, Mısır, Kuzey Kore, Sudan gibi ülkeler antlaşmada yer almayı kabul etmediler. Bu antlaşmanın amacı kimyasal silah kullanımının ve üretiminin önünü almaktı. Bunun haricinde kimyasal silah deposu ve yeri olan ülkelerin kaldırılması kararı alınmıştı. Bu antlaşma (OPCW) örgütü tarafından yürütülmektedir. Anlaşmaya göre, en tehlikeli toksinlerin ve öncüllerinin kullanımı yasaktır. Buna Sovyet dönemi sarin sinir gazları, VX ve Novichok’un yanı sıra zehirli reçine ve kısa vadeli kiralar dahildir.
OPCW, herhangi bir kimyasal silahın yaşam üzerinde bir etkisi olabileceğini ve ayrıca ölüme neden olabileceğini, ölüme neden olmazsa kalıcı sakatlığa neden olacağını belirtmektedir. Buda zehirli özeliklerinden dolayıdır. Her ne kadar İnsan hakları örgütleri tarafından kınanıp eleştirilse de kullanımı henüz tamamen ortadan kaldırılmamış ve bu gibi tartışmalara yol açmamıştır.
Kimyasal silahın etkileri nelerdir ?
kimyasal silahın bir çok çeşidi vardır ve türüne göre zararı farklıdır. Ama bir çok türü sinir sistemine, damarlara, nefes alma ve kan sistemine etki etmektedir. Nefes sistemini ve nefes almayı zorlaştıran kimyasal silahlar insanın zehirlenmesi ve kalp krizi geçirmesine sebep olmaktadır.
Sinir sistemine direkt etki eden gazlar olarak bilinen Sarin ve Tabun gazları sinir sisteminin merkezini etkileyerek, şuur yitimi, körlük ve felce yol açar. Sarin gazı hızlı nefes alıp verme, fazla terleme, baş dönmesi ve kusma belirtilerini gösterir. Yine bu gaz 1938 yılında Alman kimyacı Gerhad Schrader tarafından keşfedilmiş ve Yahudi katliamında kullanılmıştır. Bu gaz kokusuz ve renksiz olduğu için ve kısa sürede geniş bir alanda etkili olabildiği için en yoğun olarak kullanılmıştır.
Kürdistan Özgürlük Gerillasına karşı kimyasal silah kullanımı
Kürt halkına karşı kimyasal silah kullanımı 1920’li yıllara dayanmaktadır. Daha ilk Kürt serhildanlarından günümüze kadar Kürt halkına dönük savaş suçları işlenmiştir. İşgalcilerin “Biz Kürtleri mağaralarda fare zehirleriyle boğduk” sözü bu durumun gerçekliğini ortaya koymaktadır. Buna verilecek en açık örnek ise Halepçe Katliamı’dır. Bu katliamda binlerce Kürt katledildi. Zamanında Halepçe’de Saddam tarafından kullanılan gazlar bugün ise Kürdistan dağlarında Kürt özgürlük gerillasına karşı kullanılıyor.
İşgalci ve sömürgeci Türk devleti 17 Nisan’dan bu yana 6 aydır Medya Savunma Alanları’nda Kürdistan Özgürlük Gerillası’na karşı imha saldırısı başlatmış bulunuyor. Şüphesiz gerilla şahsında tüm Kürt ve Kürdistan halkını hedef alıyor.
İşgalci ve sömürgeci TC devleti KDP işbirlikçiliği ve NATO desteğinden ve uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen sözde kimyasal silahlara karşı kuruluş örgütü olan OPCW’nin de sessizliğinden cesaret alarak saldırılarına meşrulaştırmaya çalışmakta.
İşgalci TC devletinin Kürdistan dağlarına kimyasallarla saldırması Apocu iradenin karşısında yenilgiye uğradığını göstermektedir. Gerilla, pusu, sabotaj, suikast, sızma, ve ağır silah yöntemleri ve koordineli eylem tarzı ve devrimci operasyonlarla işgalcilere en ağır darbeleri vurmaktadır. HPG’nin açıkladığı 6 aylık savaş bilançosunda 2346 işgalci asker cezalandırıldı. İşgalci Türk devleti kayıplarını gizlemek için en vahşi yöntemlere saldırmaktan geri durmadı.
Son olarak HPG Basın ve İrtibat Merkezi yazılı bir açıklamayla 6 aylık savaş bilançosunu kamuoyuyla paylaştı. Bu açıklamada HPG kimyasal silah ve yasaklı silah kullanımına dikkat çekerek şu ifadelere yer vermişti;
“14 Nisan 2022 gününden itibaren Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik olarak gelişen işgal saldırısı başladığından bu yana yüksek cesaret ve fedakarlıkla savaşan yoldaşlarımızın direnişi karşısında amacına ulaşmayan ve ağır darbeler alan işgalci Türk ordusu Direniş Alanları’na savaş uçakları, saldırı helikopterleri, obüs, havan, tank ve toplarla on binlerce kez saldırmıştır. Bu dönemde KDP’nin etkin desteğini alan, aynı zamanda Kuzey Kurdistan’dan ve Suriye’den devşirdiği korucu-çete kesimlerini de savaşta aktif kullanan Türk ordusu, elinde bulunan tüm savaş tekniği ile NATO’nun sunduğu savaş imkanlarını ve silahlarını seferber edip on binlerce kez saldırmasına rağmen, yoldaşlarımızın tarihi direnişi karşısında yine de istediği sonucu alamamıştır. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın direnişi karşısında büyük bir tıkanma yaşayan savaş suçlusu Türk devleti, tüm dünyanın gözleri önünde uluslararası düzeyde yasaklanmış bomba ve kimyasal silahlarla Direniş Alanları’na saldırmıştır. Güçlerimiz sıcak savaş ortamında ve en kıt imkanlarla, bu savaş suçlarını belgeleyip tüm kamuoyunun bilgisine sunmasına rağmen uluslararası kamuoyunda herhangi caydırıcı bir tepki gelişmediğini gören TC ordusu, bundan cesaret alarak savaş hukukuna ve insanlık ahlakına hiçbir şekilde sığmayan korkakça, alçakça ve namertçe saldırılarını gün geçtikçe arttırmıştır. İşgal saldırılarının başladığı günden bu yana geçen 6 aylık süreçte Direniş Alanları’nda savaş tünel ve mevziilerine karşı 2476 kez yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla saldırılarak savaş suçu işlenmiştir.”
Kimyasal silah saldırısı sonucu şehit düşen 17 gerillanın kimlik bilgileri ve kimyasal silaha maruz kalan 2 gerillanın son görüntüleri kamuoyuyla paylaşıldı. Şehit düşen 17 gerillaya ilişkin HSM Komutanlığı şu açıklamalarda bulunmuştu;
“Uluslararası kuruluşların sessiz kalan veya destekleyen bu tutumundan cesaret alan AKP-MHP hükümeti, 2022 yılında Başûrê Kurdistan’ı işgal saldırısında tamamen bu yasaklanmış bomba ve kimyasal silah kullanmaya dayanan yeni bir konsept geliştirmiştir. Türk ordusu geçmişte yasaklı bomba ve kimyasal silahları farklı yer ve tarihlerde münferit olarak kullanmışsa da, bu, 2021 ve özellikle 2022 yılında sistematik bir hal almıştır. 2022 yılının 14 Nisan–14 Ekim tarihleri arasındaki 6 aylık savaş sürecinde, 2467 kez yasaklı bomba ve kimyasal silah kullandığı tarafımızdan tespit edilmiştir. Bu saldırılarda şehadete ulaşan 27 yoldaşımızın kimlik bilgileri daha önce yapılan açıklamalarda kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. En son 17 komuta ve savaşçı arkadaşımız daha aynı silahlarla şehit edilmişlerdir.”