Siirt’in güneyinde kalan Botan Vadisi ve çevresinde bulunan 12 bin yıllık tarih ve Hasankeyf birkaç ay içinde; orada yaşayanların evleri, anıları ve gelecekle ilgili hayalleri; bitki ve hayvan türleri ile birlikte Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak.
HABER MERKEZİ – Uygarlığın boy verdiği Mezopotamya’da, Fırat ve Dicle nehirlerinin evsahipliği yaptığı antik şehirler art arda işgalci Türk devletinin barajlar nedeniyle Kürdistan’ın tarih ve doğası bir bir yok oluyor.
Samsat, Eğil, Savaşan köy, Rumkale derken, şimdi Botan Vadisi ve Hasankeyf sular altında kalacak. 1970’li yıllarda Keban Baraj gölü inşasının ardından yüzlerce arkeolojik yerleşim alanı tarihe karışmıştı.
Tarihçiler, Kürdistan’da durumun Hasankeyf’le sınırlı olmadığını ifade ediyor.
Tarihçiler, barajların enerji için değil, politik nedenler ve güvenlik gerekçesiyle yapıldığını belirtiyor.
Bu durumun “Mezopotamya uygarlığına ihanet” olarak değerlendiriliyor.
Sular altında kalan ve kalması muhtemel olan antik şehirler şunlar:
LİDAR HÖYÜĞÜ – URFA
Höyükte, Kalkolitik Çağ olan M.Ö. 5500 – 3200 yıllarında yerleşimin başladığı düşünülüyor. Höyük, Aşağı Fırat Havzası Yüzey Araştırması Projesi dahilinde sürdürülen çalışmalar esnasında 1979’da keşfedilmiş. Lidar Höyüğü 1987 yılında yapılan Atatürk Baraj Gölü altında kalmıştır.
SAMSAT – ADIYAMAN
Adıyaman bölgesinde Neolitik, Kalkolitik ve Eski Tunç Dönemi’ne işaret eden yerleşim yerlerinden biri de, Samsat Antik Kenti – Samosata Höyüğü. Samsat Kommagene Krallığı’na başkentlik de yapmış antik bir şehir. 1988’de Atatürk Barajı’nın suları altında kaldı.
TİLLE HÖYÜK – ADIYAMAN
Tille Höyük kurtarma kazıları 1979 yılında başlamış. Tille Höyük’te Roma dönemi eserleri arasında kaya mezarları da bulunmakta. Adıyaman Kahta ilçesi Eskitoz köyünün doğusundaki Fırat Nehri vadisinin yamaçları boyunca kalker kayalara oyulmuş pek çok mezar da bulunmuş. Bu kaya mezarları da artık Atatürk Barajı’nın suları altında kalmış durumda.
ZEUGMA ANTİK KENTİ / BELKIS – ANTEP
Zeugma Antik Kenti, Roma döneminden kalan mozaikleri ile dünyaca ünlü bir yer. Ortalama 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olan antik kent Fırat’ın geçilebilir en sığ yerinde bulunuyor. Antik kentteki kazı çalışmalarında A, B ve C olarak üç bölümde incelenen kentin, villalarının ve çarşılarının bulunduğu A ve B bölümleri bugün Birecik Baraj Gölü’nün suları altında.
HORUM HÖYÜK YA DA URİMA ANTİK KENTİ – ANTEP
Birecik Barajı ve Karkamış Baraj suları altında kalacak olan tarihi yerleşimler hakkında bölgede araştırma yapan ekip tarafından 1989 yılında bulunmuş. Höyük 6,4 hektarlık bir alanı kapsıyor. Höyüğün Birecik Baraj Gölü suları altında kalacağının anlaşılması ile yaklaşık 4 yıl boyunca yani 1999 yılına kadar kurtarma kazıları yapılmış.
RUMKALE – URFA / HALFETİ
Rumkale, Birecik Baraj Gölü ile bir yarımada halini alan tepedeki kale için antik çağlardan günümüze kadar pek çok farklı isim kullanılmış ve en son Rumkale olarak kalmış. Fırat’ın suları altında kalan Saklı Cennet veya Kayıp Kent adıyla da anılan bölge, Rum Kale’nin ve Savaşan köyünün olduğu Halfeti bölgesidir.
SAVAŞAN KÖYÜ – URFA
Savaşan Köyü Birecik Barajı’nın suları altında kalan bir yer. Sular altında kalmadan önce Fırat Nehri’nin karşısında kurulmuş olan bu köyün, taş işlemeli evleri, Arnavut kaldırımlı dar sokakları uzaktan bile görenler üzerinde hayranlık uyandıracak cinsten. Savaşan köyünün en etkileyici manzarası da, ana binası sular altında kalmış olan caminin minaresidir.
EĞİL ANTİK KENTİ – DİYARBAKIR
Asurlular medeniyetine ait batık şehir, Diyarbakır’nın Eğil ilçesinde bulunmaktadır. Dicle Barajı suları altında kalan mağara evleri, hamam, kral mezarları ve yaşam alanları bulunuyor.
HASANKEYF – BATMAN
Hasankeyf, MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilmiştir. Bu tarihten sonra; Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ye Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır. Hasankeyf en parlak dönemini Artuklular döneminde yaşamıştır. Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur. Hasankeyf, Batman’a bağlı olup Dicle Nehri’nin ikiye böldüğü tarihi ilçedir. Dicle üzerinde yer alan Ilısu Barajı ile sular altında kalma ve bütün kültürel hazinesini yitirme tehlikesi yaşıyor.
BOTAN VADİSİ – SİİRT
Tarihte “Onbinlerin Yürüyüşü” olarak adlandırılan MÖ 500 yıllarında Yunan ordularının Anadolu’ya yaptıkları seferde kullanılan Botan Vadisi doğu-batı ekseninde uzanır. Botan Vadisi de Ilısu Barajı’nın suları altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya.