HABER MERKEZİ – Faşist AKP’nin kontrolündeki Türk parlamentosu, Ocak ayı içerisinde Libya tezkeresini oylayacak. Bu oylama, Trablus merkezli İslamcı hükümetin Türk birliklerini çağırması gerekçesine dayandırıldı.
Ankara rejimi, Kasım ayı sonunda sözkonusu hükümetle iki anlaşma imzaladı. Biri askeri işbirliğinin arttırılmasını, diğeri de Doğ Akdeniz’de deniz sınırlarının belirlenmesini öngörüyor.
Bölge ülkelerinin yoğun tepkisine rağmen, Türk devleti bir adım daha atarak, paralı askerlerini Libya’ya yöneltti.
Geçen hafta yaşanan diğer bir dikkat çekici gelişme Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tunus’a sürpriz ziyareti oldu. 25 Aralık’ta gerçekleşen görüşmede, Libya krizinin gündeme geldiği iddia edildi. Tunus Cumhurbaşkanlığı bu iddiayı reddederek, Libya’nın gündeme gelmediğini savundu. Ancak, bir çok kaynak, Türk rejiminin Tunus’u da kendi yanında Libya krizine dahil etmek istediğine dikkat çekiyor.
SİVİL UÇAKLARLA GÖNDERİLDİ
Opinion sitesine göre Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece, Türkiye’den Libya’da bir çok sivil uçuş gerçekleşti. Uçaklarla yüzlerce paralı askerin taşındığı belirtiliyor. Suriye’de Türk devletinin kullandığı DAİŞ ve El Kaide karması çete gruplarından oluşan paralı askerlerin, özellikle Türk devletinin paramiliter yapılanması Sadat tarafından organize edildiği kaydediliyor. Gönderilen çete gruplarının Arap ve Türkmen kökenli olduğu ifade ediliyor.
GÖZLEMEVİ: 300 KİŞİ GÖNDERİLDİ
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise Türk devletinin Libya’ya 300 “Suriyeli savaşçı” gönderdiğini belirtti. Sosyal ağlarda yayınlanan bir videoda, bu çete gruplarının Libya’nın doğusundaki Halife Haftar’a karşı Libya’ya gittiklerini söyledikleri görülüyor. Lübnanlı l’Orient-le Jour gazetesi, görüntülerdeki kişilerin aksanlarından yola çıkarak, bunların Halep bölgesinden geldikleri yorumunda bulundu.
LİBYA’YA ÇETE GÖNDERMEK İÇİN EFRÎN’DE MERKEZ KURDULAR
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türk devletinin Libya’ya göndermek için kurduğu eğitim kamplarında 900 ile 1000 arasında kişi bulunuyor. Bu amaçla Türk devletine bağlı çete gruplarının, işgal altındaki Efrîn’de açtığı merkezlerle Libya’ya gitmek isteyen kişileri kayıt altına aldıkları ifade ediliyor. Türk devletinin üç veya altı aylık sözleşmeler çerçevesinde 2 bin ile 2 bin 500 dolar arasında değişen ücretler önerdiği kaydediliyor.
‘TRABLUS’A TANINAN ULUSLARARASI MEŞRUİYET GERİ ÇEKİLSİN’
Bu arada Libya’nın doğusunun denetiminde bulunduran general Halife Haftar güçleri, uluslararası topluma çağrıda bulundu. Ülkenin doğusundaki parlamentonun başkanı Aguila Salih, uluslararası toplumdan Tarablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti’ne tanıdığı meşruiyeti çekmesini istedi.
Ülkede iki yönetim bulunuyor. Batıdaki Trablus’ta Türkiye ve Katar destekli İslamcı grupların hakimiyetinde bulunan ulusal birlik hükümeti, doğuda Mısır, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteğinde Halife Haftar’ın hakimiyetindeki hükümet bulunuyor. Muammer Kaddafi’nin 2011’de NATO tarafından kanlı bir şekilde devrilmesinden bu yana kaos içerisinde yer alıyor.
Türk devletinin Trablus ile anlaşması nedeniyle Kıbrıs’ı ziyaret eden Salih, Lefkoşa’da AFP’ye yaptığı açıklamada Trablus merkezli hükümetin “Libya’da Türk sömürgeciliğini geliştirdiğini” söyledi. Salih, “Önümüzdeki günlerde (doğudaki) Libya parlamentosu, (batıdaki) hükümete uluslararası tanınmanın geri çekilmesi için girişimlerde bulunacak” dedi. Salih, Avrupa Birliği’ne bu mesajın iletilmesini Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı’ndan istediğini sözlerine ekledi.
TÜRKİYE GİRERSE, BAŞKA ÜLKELER DE GİRECEK!
Salih Türk birliklerinin Trablus hükümetine birlikler göndermesi halinde kendilerinin de başka ülkelerden müdahale isteyebileceğini kaydetti. Salih, “Tüm ülkeler Türkiye’yi müdahale konusunda uyardı. Bölgesel bir çatışma istemiyorlar” dedi.
Tunuslu Kapitalis sitesine göre Türk müdahalesinin başta Tunus ve Cezayir olmak üzere bölgesel etkilerinin olacağını yazdı. Bu etkilerin göç biçiminde olabileceğini, bu göç sırasında tehlikeli silahlı kişilerin de karışabileceği ve bölgedeki Türk askeri varlığının yeni büyük tehlikelere yol açabileceği kaydedildi.