İSTANBUL- İstanbul’da Üniversiteli gençler gerçekleştirdikleri bir basın açıklaması ile İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi’nin kuruluşunu ilan etti.
Gençler Basın açıklamasında, gençliğin tarih boyunca toplumun ideolojik ve bilimsel alanda şekillenmesinde öncü rol aldığına değinerek, kapitalist sistemin özgürlüğü ve hakikati yok etmek istediklerini söyledi.
Açıklamada, liberal ideoloji ile birlikte ahlaki politik toplumu parçalamakta olan kapitalist sistemin, toplum değerlerine karşı duyarsız bir gençlik yaratılmak istenildiği vurgulanarak, öğrenci gençliğin toplumun özünden kopartılarak hegemon güçlerin etkisi altına alınmak istenildiği belirtildi.
Özgür olmayan üniversitelerin birer zihniyet asimilasyonu olduğu belirtilen açıkalamada, baskıcı politikalar ile gençliği hakikatten ve bilimden uzak tutulduğu, toplumun geleceğinin hedef alındığı vurgulandı.
Bu temelde faşist, tekçi, erkek egemen zihniyete karşı mücadele içerisinde olacaklarını belirten İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi üyeleri, üniversiteleri YÖK ve iktidarcı devlet zihniyetinden özgürleştirerek, anadilde, parasız ve bilimsel eğitimin olduğu, özerk demokratik üniversitelerin temel hedefleri olduklarını belirtti.
Türkçe ve Kürtçe olmak üzere iki farklı dilde okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
ÖZGÜR OLMAYAN ÜNİVERSİTELER BİLİMİ VE HAKİKATİ TEMSİL EDEMEZ
Bir toplumun gençliği aynı zamanda o toplumun geleceğini temsil etmektedir. Toplumun geleceğine üretkenliği ve dinamizmi ile yön veren gençlik, tarih boyunca toplumun ideolojik ve bilimsel anlamda şekillenmesinde rolünü oynamış ve aynı zamanda özgürlüğü ve hakikati esas almayan olgulara karşı toplumun öncüsü konumunda durmuştur. Günümüzde özgürlüğü ve hakikati hapsetmek isteyen egemenler, kapitalist modernite ve liberal ideolojiler ile ahlaki politik bir yaşam hakikatini ters-yüz etmek için her şeyi yapmaktadır. Liberalizm etkisiyle başta var olan ahlaki toplumsal örgüyü parçalamakta, bireyleri toplumsal değer yargılara karşı duyarsızlaştırmakta ve sonuna kadar bireycileştirilmiş, güdülere indirgenmiş bir yaşamı hâkim kılmaya çalışmaktadır. Toplumu özünden ve gerçekliğinden kopararak hegemon güçlerin etkisi altında bırakmak istemektedir. Zihniyet asimilasyonu ve baskıcı politikalarıyla itaatkâr bireyler yaratmayı benimsemekte ve gençliği bilimden ve hakikatten kopararak toplumun geleceğini hedef almaktadır Gençleri sistemde bulunduğu her alanda, özelde üniversite ve lise alanlarında özgür olmayan, hakikati ve bilimi temsil etmeyen, dönemin ziguratları denilebilen kurumlarda öncü misyonundan düşürmekte ve kapitalist modernitenin kölesi kılmayı benimsemektedir. Bizler hakikati ve bilimi temsil etmenin özgür üniversiteler ve liselerden geçtiğinin bilinciyle devraldığımız misyonumuzla var olacak, bizi bize yabancılaştırmaya çalışan faşist, tekçi, erkek egemen zihniyete karşı üniversiteleri, liseleri, kampüsleri örgütleyecek ve özgürleştirene dek mücadele edeceğiz.
ASİMİLASYON ÜNİVERSİTELERİ
Hakikatin ve bilimin mahkûm edildiği bir zeminde üniversite gençliği; kaba ve bireyci bir modernizmin kılıfı altında özel savaş politikalarıyla geleceksizliğe, kırım politikalarına, fuhuşa ve uyuşturucuya teslim edilmekte, en temel insani hak olan anadilde eğitim hakkından mahrum bırakılıp tek dilli eğitim sistem dayatılmaktadır. Bir toplumun tarihini, kültürünü taşıyan değer o toplumun anadilidir. Bir toplumun gelişimi o toplum değerlerine bağlı olduğu ölçüsüyle ilerler dil de toplumun en güçlü değeri konumundadır. Özelde eğitim alanlarında gençleri en temel hakkı olan anadilden mahrum bırakmak, asimile etmeyi ve var ettiği tekçi bireyci sisteme göre yaşatmayı meşru kılmaktadır. Özgürlüğün hakikatin temel yasası olduğunu savunan bizler, bin bir renkli bahçelerden oluşan çok dilli demokratik ulus ve demokratik toplumun demokratik üniversitelerinde özgürlüğü tekçiliğe ve bireysel yaşama karşı büyütecek, yeni yaşamı örmeyi temel amaç edineceğiz.
HAKİKAT IŞIĞINDA TOPLUMSAL YAŞAMIN İNŞAASINA
Kapitalist sistem gittikçe derinleşen ve Kurdistan’da düğümlenen krizi her yere yaymak ve dünyayı sonsuz karanlığa çekmek istemektedir. Doyumsuz erkek zihniyetinin yarattığı hastalıklı bireyler, topluluğu artık kendi kendini tüketme pozisyona getirirken yaratılan sanal dünya ile tutsak duruma getirilmektedir. Erkek egemen zihniyetin iktidarını besleyen bilimine karşılık kadın özgürlükçü bilimi ve üniversiteleri inşa etmek, kurmak yegane yoldur. Yine sistemin ve bizzat devletin genç kadınlara yönelik başlattığı özel savaşa karşı öz savunmamızı oluşturmak; baskı, taciz ve her türlü köleciliğe karşı alternatif bir yaşamı kadının öncülüğünde toplumla örebilmek temel mücadele esaslarımızdandır. Ne evlerde ne sokaklarda ne de kampüslerde kadınlar için güvenli tek bir alan bırakılmamıştır. Bizler; 21. Yy kadın özgürlük yüzyılı olacak perspektifinden hareketle sorunları apaçık görmenin sorunları derinden çözmeye götüreceğine inanıyor ve bunu ancak demokratik, kadın özgürlükçü, ekolojik paradigma ışığında, toplumun tüm sorunlarını en yakıcı haliyle görüp örgütlü zeminle cevap olacağımıza inanıyoruz. Artık özgürlük zamanı diyerek gençliği, özelde genç kadını bu sistemin pençesinden kurtaracağız, uyandıracağız ve yürüyüşümüzü zaferle taçlandıracağız.
ÖNCÜ VE DEVRİMCİ BİR CEVAP
Mahirler, İbolar ve Mazlumlar bu hakikat düşmanı rejimlere en güçlü ve devrimci cevabı verebilmiş, özgürleştikleri oranda zihinleri özgürleştirmiş ve toplumsallaştırmışlardır. Mücadelelerine bağlılıklarıyla, devrimci geleneğin öncüleri olmuş, mevcut Üniversite gençliği için hem öncü ve devrimci bir cevap hem de öncü ve devrimci bir yol olabilmişlerdir. Bizler de bu yolun mirasçıları olarak; ayaktaki ölüler haline gelmeyi, bu sistemin hizmetine girmeyi ve yaratmak istediği karakterde yani köle karakterini kabul etmeyip kapitalist modernitenin giydirmek istediği köle gömleğini parçalamak ve zihniyetinin kişilikleri bir ölüye dönüştürdüğünü görüp bunu reddederek, beş bin yıllık iktidarlaşan ve erkekleşen zihniyete karşı öncü ve devrimci cevap olabilme, zihinlerde oluşan kirli hakikat duvarını yıkıp yerine özgür zihinlerde özgür bir toplumu yaratmak ve özgürlük tutkusuyla devraldığımız mücadelelerini zafere ulaştırmak için kesintisiz mücadele edeceğiz.
ANADİLDE ÖZGÜR, ÖZERK VE DEMOKRATİK ÜNİVERSİTELER YARATACAĞIZ
Bizler yurtsever öğrenci gençliği olarak, tek tipleştirmiş ve yozlaşmış yaşama karşı yeni ve özgür yaşamı esas alarak bilginin egemenlerin tekelinden çıktığı, hakikatin şahıslara değil toplumun komünalliğine yani Kürtçe de “kom” olabilme ve özgürleşebilme ilkesinden gücümüzü alarak ve her geçen gün devletçi zihniyete karşı örgütlülüğümüzü büyüterek üniversiteleri YÖK ve kayyum denetiminden kurtarıp anadilde, parasız,Bilimsel eğitim; özgür özerk demokratik üniversiteler yaratma sözünü veriyor, yaratılan Ziguratları yıkmaya geliyoruz. Tüm mücadele arkadaşlarımızın anısına bağlılıkla direniş mirasını kendimize görev biliyor, gün bu ateşi daha da büyütüp, zafer ile taçlandırma günüdür diyerek İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi olarak kuruluşumuzu deklere ediyoruz.
Bijî Berxwedana Ciwanan
Bijî Zanîngehên Azad