BEHDİNAN – ABD ordusunun 2. Dünya Savaşı’nın son aşamasında, 1945 yılının Ağustos’unda Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki’ye attığı atom bombaları 15 ve 20 kilotonluk (Değeri bin ton olan kütle birimi) etki yaratmıştı. Türk ordusunun Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın üslenme alanlarına saldırıda kullandığı taktik nükleer bombaların etkisi kameralara yansıdı.
Medya Savunma Alanları’nda bulunan Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük 14 Nisan 2022’den bu yana devam eden işgal saldırılarında taktik nükleer silahlar, Türk ordusunun vazgeçilmezi oldu. Dünya ve uluslararası kamuoyunun sessizliğini fırsat bilen Türk ordusu, kullanıldığı bölgede bütün canlıları yok etme gücüne sahip bu silahlara artık neredeyse her gün başvuruyor.
Taktik nükleer bombalar eş zamanlı olarak patlatılıyor
Taktik nükleer silahların patlama anı, son olarak Zap’taki Karker Direniş Alanı’nda kameralarla kaydedildi. HPG ve YJA Star gerillalarının üstün modern savaş yöntemleriyle sergilediği tarihi direniş karşısında çaresiz kalan işgalci ordunun, çareyi Girê Ortê savaş mevzilerine taktik nükleer bombalarla saldırıda bulunduğu görüntülere yansıdı.
Aylardır havadan ve karadan her türlü kimyasal gaz barındıran roket ve kazan bombalarıyla gerçekleştirdiği yoğun bombardımana rağmen ele geçiremediği söz konusu tünelin girişlerinde, daha önce döşenen taktik nükleer bombalar eş zamanlı olarak patlatılıyor. Binlerce tonluk TNT etkisi yaratan patlamanın şiddetiyle, tünel girişlerinin alev topuna dönüştüğü görülüyor.
Benzer bir görüntü, geçtiğimiz günlerde Girê Hakkarî Direniş Alanı’nda bulunan Girê Şehîd Zemanî savaş mevzilerine dönük işgalci Türk ordusunun taktik nükleer bombalarla gerçekleştirdiği saldırı sırasında kaydedilmişti. 24 Ağustos 2022’de ANF’de yayınlanan söz konusu görüntülerde, yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta çekilmesine rağmen bombanın yarattığı etkiyle kayıtta olan kameranın sallandığı görüntülere yansımıştı.
“Küçük Hiroşima” etkisi yaratan bombalar
Taktik nükleer bombalar, belli bir bölgede Hiroşima’ya atılan atom bombalarının etkisini yarattığı için “Küçük Hiroşima’yı yaratan bombalar” olarak biliniyor. Bu bombaların 1990’lı yıllardan bu yana Kürdistan’da kullanıldığı, bizzat Türk ordusundan emekli olan pilot Korgeneral Erdoğan Karakuş tarafından da itiraf edilmişti. Geçtiğimiz Mart katıldığı bir TV programında Türk ordusunun envanterinde taktik nükleer silahların bulunduğunu açıklayan Karakuş, “Japonya’ya atılan 20 kiloton, bunlar yarım kiloton” diye konuşmuştu.
Kimi uzmanlara göre ise taktik nükleer bombalar, küçük boyutlarından dolayı kullanılmaya elverişli oldukları için kimi zaman “stratejik nükleer silahlar” olarak adlandırılan yüksek veya kıtalar arası menzilde fırlatılabilen nükleer bombalardan daha tehlikeli olabiliyor. Bundan dolayı da her ne kadar adları “taktik” olsa da, bu nükleer bombalar Kürdistan’da olduğu gibi stratejik amaçlar için kullanılıyor. Türk devletinin bu bombalarla gayesi ise, Girê Şehîd Zemanî ile Karker Direniş Alanı’nda kameralara yansıdığı gibi, ele geçiremediği tünel, mağara ve geçiş noktalarını yerle bir etmek.