BEHDİNAN –Komalên Jinên Ciwan Üyesi Zilan Dersim Ajansımıza 25 Kasım ve PKK’nin 44. kuruluş yıldönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dersim; “Önder Apo “Partimiz bir kadın partisidir. Kadının yürütmesi için kadına teslim ettiğim bir partidir.” diyor. İnsan bugün bunu gerçekten görüyor. Bugünde şehit arkadaşların şahsında her yerde öncülük yapılıyor. Bu öncülük bugün özellikle savaş tünellerinde yapılıyor. ” dedi.
Dersim Kürdistan gençliğinin bu süreçte Önder Apo ve şehitlere sahip çıkması gerektiğini ve bununda ancak özgürlük savaşına katılmakla mümkün olabileceğini ifade etti.
Öncelikle Önder APO’nun, Heval Sara’nın şahsında, Heval Zilan, Heval Kemal, Heval Xeyrî, Heval Mazlum, Heval Haki ve tüm devrim şehitlerinin şahsında partimizin 44. yılını kutluyorum. Bugünü Heval Helbest ve Heval Baz’ın şahsında, tüm özgürlük savaşçılarını, savaş tünellerinde ve savaş meydanlarında savaşan yoldaşlarımıza kutluyorum.
Önder Apo ve PKK’nin fikirleri
Bilindiği üzere Kasım ayı, PKK’nin kuruluş tarihi olması nedeniyle Kürt halkı ve dünya halkları için çok anlamlı ve kutsal bir aydır. 1 Kasım Kobanê’nin yıldönümü, uluslararası Kobanê günü, Kobanê saldırıları öncesi dünyanın Kobanê’ye destek için ayağa kalktığı gündür. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü, yani PKK hareketinin, PAJK kadın hareketinin, ataerkil zihniyetin mevcut zihniyetine karşı her gün manevi olarak mücadele edişimiz için bir gündür. Kadın üzerinde hem ruhi hem fiziki her anlamda saldırılar var ve bu buna karşı mücadele günüdür ve biz kadının en çok kendini yarattığı, yaşam devriminin kadın öncülüğünde geliştiğini görüyoruz. Bu da Önder Apo ve PKK’nin fikirleridir.
Fedaice savaşıyorlar ve direniyorlar
Önder Apo “Partimiz bir kadın partisidir. Kadının yürütmesi için kadına teslim ettiğim bir partidir.” diyor. İnsan bugün bunu gerçekten görüyor. Bugünde şehit arkadaşların şahsında her yerde öncülük yapılıyor. Bu öncülük bugün özellikle savaş tünellerinde yapılıyor. Xakurkê, Zap, Avaşîn ve Metina’da savaş tünellerindeki arkadaşlarımız bütün saldırılara karşı direniyor. Yorulmak bilmeden, düşmanın saldırılarına karşı korkusuzca, fedaice savaşıyorlar ve direniyorlar. Çünkü özgürlük gerillası iddia ve hedef sahibidir. Bu yüzden önlerinde herhangi bir engeli tanımıyorlar. Biz direnişin hangi düzeyde, hangi fedakarlıklarla yapıldığını kimyasal gazla şehit edilen 17 arkadaşımız şahsında gördük.
Gerilla Önder APO’nun direnişi ve düşünceleri ile güçleniyor
Türk devletinin gerillanın iradesini kırabilmek için en büyük engelle karşılaştığını halk görebilmektedir. Kürt halkının kimliğini tüm vahşi saldırılara batırmak için gerillaya saldıran sadece Türk devleti değil, Türk devleti bir araç olarak kullanılıyor. 24 yıldır İmralı zindanında tutsak edilen Önder APO’nun görüşüyle bugün sadece Kürt halkı için değil, dünya halkları için özgür bir düşünceyle direnmekte ve mücadele etmektedir. Tüm mazlum halk, gerilla Önder APO’nun direnişi ve düşünceleri ile güçleniyor ve Türk devletine karşı mücadele ediyor. Türk devletinin çok zorlandığını görüyoruz. Bu zorlanmadan kaynaklı gerillanın iradesini kırmak için Kürt halkının kimliğini toprağın altına gömmek için bütün vahşi saldırıları gerillaya karşı gerçekleştiriyor.
Sadece Türk devleti değil, bütün uluslararası devletler Türk devletine arka çıkıyor. Türk devleti bir araç olarak kullanılıyor. Türk devletine verdikleri silahlarla ve kimyasal gazlarla gerillanın iradesini kırmak istiyorlar. Ama özgürlük gerillaları, Kürt halkı ve dünya hakları 24 yıldır İmralı Zindanı’nda bulunan Önder Apo’nun fikirleriyle direniyor, mücadele ediyor. Gerilla Önder Apo’nun direnişinden güç alıyor ve Türk devletine karşı savaşıyor.
Onunla ilişkimiz düşünsel ve ideolojik bir ilişkidir
Türk devleti Önder Apo’ya disiplin cezası vererek Önder Apo’ya aramızdaki iletişimi kopartmak istiyor. Fakat herkes bu yöntemlerle bizi birbirimizden koparamayacağını biliyor. Çünkü onunla ilişkimiz düşünsel ve ideolojik bir ilişkidir. Önder Apo fiziki olarak bizden uzak olabilir, ama her anımızda Önder Apo’nun izinde var olan saldırılara karşı halkımıza, dünya halklarına sahip çıkmak istiyoruz. Arkadaşlarımızda bu fikirle bugün bu savaşı yürütüyorlar. Var olan bütün zorluklara karşı büyük bir iradeyle direniyorlar.
Önder Apo “En büyük engel insanın kendisidir” diyor. Arkadaşlarımızda engel tanımıyorlar ve kendi kişiliklerini bu noktada aşarak büyük bir fedakarlık gösteriyorlar. Bu yüzden gerillanın aldığı güç ve halkımızın bugün Rojhilatê Kurdistan’da Jina Emînî’nin katledilmesi sonucu “Jin Jiyan Azadi” sloganıyla başlattığı serhildanlar kaynağını Önder Apo’dan alıyor. PKK’nin kuruluşundan; 27 Kasım’dan ilham alıyorlar. Çünkü bunun öncesinde işgalci devletler bütün güçleriyle Kürt halkına saldırıyorlardı ve halkımız varlık ve yokluk arasındaydı.
21-22 kişiyle başladı ve bugün görüyoruz ki dünyada Kürt halkının sesi oldu
Bazıları Kürtler var bazıları yok diyordu. 1978 yılında 27 Kasım’da Önder Apo ve önder kadrolar öncülüğünde Amed’de gerçekleştirilen kongre ile Kürt halkı dirilişi yaşadı ve bugün Kürt halkı için yeniden doğuş günü oldu. Bu sadece bir partinin kuruluşu değildi. 21-22 kişiyle başladı ve bugün görüyoruz ki dünyada Kürt halkının sesi oldu. Ortaya çıktığı günden bu yana Kurdistan gençliği parti saflarına katılım yapıyor. Sadece Kurdistan gençliği değil dünya gençliği de kendi özgürlüğünü bu fikirde görüyor. Bu yüzden 27 Kasım bizler için büyük bir öneme sahiptir. Kurdistan’da yaşayan her insan her gerilla bu günü bir doğum günü olarak ele alıyor. Çünkü 27 Kasım büyük zorluklarla bugüne kadar geldi.
Bugün bunun korunması için her yerde büyük bir mücadele yürütüldüğünü görüyoruz. Her genci görevi de bugüne sahip çıkmaktır, Önder Apo’nun fikirlerine sahip çıkmaktır. Önder Apo yaşamın öncülüğünü gençlere verdi. Bugün savaş alanlarında savaşan gerillaların hepsi genç arkadaşlardır. Gençlik ruhuyla direniyorlar. Bu yüzden eğer kendimizi böyle tanımlıyorsak ve gençliği devrimin gücü, devrimin yaratıcı gücü diyorsak bu bizim görevimizdir.
Her genç öncelikle Önder Apo’ya sahip çıkmalıdır. Çünkü Önder Apo bütün yaşamını bizlere adadı. Hiçbir ülkenin önderi halkı için, gençliği için bu kadar yıl direnmedi. İnsan bunu açık bir biçimde görüyor. Önder Apo 24 yıldır dört duvar arasında halkını korumak için, gençlik için direniyor ve bugüne kadar da bu düşüncesinden uzaklaşmadı. Bu yüzden kendimizde rahat yaşama hakkını bulmamalıyız. Eğer kendimiz için rahat bir yaşamı kabul edeceksek o zaman Önderliğimizi fiziki olarak özgürleştirmeliyiz ve onun emeklerine sahip çıkmalıyız.
Bunun dışında Kurdistan dağlarına, doğasına, arkadaşlarımıza, kadınlara çok yoğun saldırılar var. Bu yüzden gençler olarak kendimize rahat bir yaşamı kabul etmemeliyiz. Hiçbir şeyden korkmamalıyız. Yine Eğer sen kendi ülkende kendi dilinle konuşamıyorsan, kendi kimliğinle yaşayamıyorsan ve kendini ifade edemiyorsan okumanın hiçbir anlamı yoktur. Eğer bir öğretmen ben öğretmenliğimi yapıyorum diyorsa ama eğer bu ülkenin çocuklarına Kürtçe dilinde eğitim veremiyorsa özgürlüğü tarif edemez. Bir kadın eğer ben yaşamıma devam ediyorum diyorsa ve özellikle de kadına dönük saldırıların bu kadar yoğun olduğu bir zamanda bu yaşamı kabul etmemeli ve sorumluluklarını yerine getirmelidir.
Özgürlük devrimine en çok sahip çıkacak kesim genç kadınlardır
Tarihte birçok kahraman kadın çıktı. Bu yüzden kadınların sıradan bir yaşam yerine devrimci yaşamı tercih etmesi gerekir. Beritan arkadaşın, Zilan arkadaşın ve bugün şehit düşen arkadaşların silahlarının kaldırılması gerekir ve özgürlük savaşına katılması gerekir. Gün direniş ve mücadele günüdür. Önder Apo’ya, şehitlere ve özgür yaşama sahip çıkma günüdür. Bu yüzden gençler hiçbir şeyden korkmadan yönünü mücadele saflarına vererek şehadete ulaşan arkadaşların silahlarını kaldırmalıdır. Önder Apo “Devrimimiz vicdan devrimidir.” diyor. Eğer böyle bir devrimin tanımlamasını yapacaksak o zaman vicdan devrimine sahip çıkmamız gerekir. Bugün bütün iktidar devletler, güçler vicdan devrimimize karşı gözlerini, kulaklarını kapatmış durumda. Bu yüzden özgürlük devrimine en çok sahip çıkacak kesim genç kadınlardır. Arkadaşlarımız kimyasal gazlarla şehit düştü. Hepimiz bu görüntüleri gördük. Bu görüntüler bizi duygulandırdı fakat bu duygu klasik toplumdaki duygusallık değildir. Bu düşmana karşı kindir. Bu arkadaşlarımızın intikamını almalıyız.
PKK halklar için bir milattır
Partimizin öncülüğünde toplumumuzu, ülkemizi ve ezilen halkların özgürlüğünü gerçekleştirebiliriz. Çünkü omuzlarımıza düşen görev sadece Kürt toplumunu özgürleştirmek değildir. Bugün Rojhilatê Kurdistan’da başlayan direnişin Belucistan’a kadar Azerilere kadar uzadığını görüyoruz. Hepsi el ele vererek mücadele ediyor. Bunların hepsinin kaynağı Önder Apo’dur, PKK’nin kuruluşu ve 27 Kasım’dır. PKK halklar için bir milattır. Bu yüzden bütün gençler olarak bugüne sahip çıkmalıyız. Buna sahip çıkmanın yolu ise şehit düşen arkadaşlarımızın silahını kaldırmak ve özgürlük savaşına katılmaktır.
NC//Zerya Bagok