HABER MERKEZİ – Jinen Tirejen Roje İnisiyatifi, çok sayıda kentte AKP-MHP’li faşistlere yönelik eylemler düzenledi.
İnisiyatif tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi sayesinde halkın kazanımlar elde ettiği belirtilerek, Türk devletinin işgalci ve soykırımcı saldırılarına dikkat çekildi.
Türk devletinin işkence, tehdit, şantajla halkı ve gençleri teslim almaya çalıştığının vurgulandığı açıklamada, “Düşmanın bu politikasının kurbanı olan veya toplumun ahlaki değer yargılarına bağlılığı zayıf bazı kişilikler düşmanın bu tuzağına düşebilmektedir. Kürt halkının toplumsal ahlakının böylesi kişileri kabul etmeyeceği iyi bilinmektedir” diye belirtildi.
Açıklamada şu mesajlar da verildi:
“Şu bilinmelidir ki her insan düştüğü bu tuzaktan hemen vazgeçebilir ve onurlu Kürt halkına ve onun mücadelesine olan ihanet pratiği içinden çıkabilir. Fakat sadece bu eksende kalmayıp halkına karşı gerçek bir ihanet yaşayan düşkün ve kişiliksiz unsurlar da Kürdistan tarihinde kara bir leke olarak kalacak ve hesap vermekten kaçamayacaktır. Düşman bilinci, mücadele gerçeği ve yurtseverlik bilinci gelişmemiş olan kişiler, düşmüş bir kişilik olmaktan kurtulamazlar.”
TECAVÜZCÜ FAŞİSTLER VE İŞBİRLİKÇİLERE CEZA
Eylemlere ilişkin şu bilgiler verildi:
“13 Kasım’da İstanbul-Gaziosmanpaşa’da AKP-MHP’li faşist ve tecavüzcü gençlere yönelik birimlerimizin eylem gerçekleştirmesi sonucu uyuşturucu deposu olarak kullanılan 1 ev içindeki uyuşturucu ile ateşe verildi. Ev kullanılamaz hale getirilip faşist gençlerin elebaşı olarak bilinen Mahmut Türkeş isimli tecavüzcü de eylem yerinde cezalandırılmıştır.
14 Kasım’da Tekirdağ-Saray’da AKP’li bir iş adamına ait 2 TIR içindeki tekstil malzemesiyle birlikte ateşe verilip kullanılamaz hale getirilmiştir.
15 Kasım’da İstanbul-Beykoz’da Ülkü Ocakları faşistlerinin işlettiği bir otoparka birimlerimiz eylem düzenleyip otoparkta bulunan 8 lüks aracı ateşe verdi.
16 Kasım’da İstanbul-Avcılar’da birimlerimizin tekniki bir çalışması sonucu uzun zamandır takip ettiği ve düşmanla iş birliği içinde olduğu tespit edilen MK isimli şahıs birimlerimizin tüm uyarılarına rağmen düşmana hizmet etmesi sonucu birimlerimiz tarafından cezalandırılmıştır.”
Açıklamanın sonunda, “Bugünden itibaren düşmanla iş birliği içinde olduğu tespit edilen herkes hedefimizdir. Her Kürt genci yurtseverlik çizgisinde hareket etmeli; kendi değerlerine sahip çıkmalıdır” denildi.
İnsiyatifin tüm açıklaması şöyle:
Bizler jinen tirijen roje isyatifi olarak
Önder APO öncülüğündeki Özgürlük Hareketi ve Kürdistan Halkının yürüttüğü 40 yılı aşkın mücadele; Kürt Halk gerçekliğini inkâr edilemez bir hakikat olarak var etmiş ve elde ettiği kazanımlarla Kürt özgürlüğünü kazanmanın eşiğine getirmiştir. TC devleti, bir asrı aşkın süredir Türk sömürgeciliğinin tunç kanunu olan Kürt Soykırımı politikasını işleyemez hale getiren özgürlük hareketinin amansız mücadelesini marjinalize ve tasfiye etme amacıyla hiç bir hukuk anlayışına, savaş yasasına ve insanlık ahlakına sığmayan yöntemlerle saldırmıştır. Fiziki jenositlerden kültürel soykırımlara kadar halkımıza karşı her türlü kirli politika uygulanmış ancak Kürt Halkı özgürlük davasından asla vazgeçmemiştir. Kürt özgürlük mücadelesi karşısında yenilgi üstüne yenilgi yaşayan düşman gerçekliği Kürdistan ve metropollerde Kürt Gençlerini Kadınlarını ve insanlarını ajanlaştırmak ve düşürmek için her türlü yöntemi denemektedir. Özel savaşın bir parçası olan ajanlık faaliyeti için hedefte olan kişi için her yöntem deneniyor.Bir halkın haklı davası karşısında asla kazanamayacağı gün gibi aşikâr olan TC devleti, bugün de AKP-MHP faşist kliği öncülüğünde Kürt Halkına ve onun her alandaki kazanımlarına pervasızca saldırmakta, yoğun tutuklama, gözaltı ve işkencelerle boyun eğdirmeye çalışmaktadır. Bu insanlık dışı faşizan uygulamalarla birlikte özel savaş ekseninde Kürt insanının yaşadığı maddi zorlukları, yaşamsal sıkıntıları ona karşı kullanarak zaaflı hale getirerek kendi halkına karşı kullanmayı amaçlamaktadır. Bunu gerçekleştirmek için de tehdit ve şantaj da dahil her türlü yöntemi kullanarak ajanlaştırmak istemektedir. Özellikle maddi anlamda zorlanan, sıkıntıda olan, düşman gerçeğinin farkında olmayan insanlarımızı hedeflemektedir.Yurtsever insanlarımızı ise, TC’nin soykırım kanunlarına aykırı hareket ederek suç işlediğini ve hapse atacağını söyleyerek, ancak ajanlığı kabul ederse serbest bırakılacağını belirtip ajanlığa zorlamaktadır. Düşmanın bu politikasının kurbanı olan veya toplumun ahlaki değer yargılarına bağlılığı zayıf bazı kişilikler düşmanın bu tuzağına düşebilmektedir. Düşman bu kişileri kısa bir süre gözaltında veya yanında tutarak ajanlık için eğitmektedir. Kürt Halkı ve Özgürlük Hareketi hakkında verilen her bir ihbar ve ajanlık faaliyeti için bu kişilere elden para vermekte, MİT ile günlük haberleşmeleri için her birine özel bir telefon tahsis etmektedir. Ajan kişiler tüm bunları yaparken kendi ailesinin dahi haberi olmamaktadır. Çünkü ihaneti en lanetli davranış olarak gören Kürt halkının toplumsal ahlakının böylesi kişileri kabul etmeyeceği iyi bilinmektedir.
Şu bilinmelidir ki her insan düştüğü bu tuzaktan hemen vazgeçebilir ve onurlu Kürt halkına ve onun mücadelesine olan ihanet pratiği içinden çıkabilir. Fakat sadece bu eksende kalmayıp halkına karşı gerçek bir ihanet yaşayan düşkün ve kişiliksiz unsurlarda Kürdistan tarihinde kara bir leke olarak kalacak ve hesap vermekten kaçamayacaktır. Düşman bilinci, mücadele gerçeği ve yurtseverlik bilinci gelişmemiş olan kişiler, düşmüş bir kişilik olmaktan kurtulamazlar.