HABER MERKEZİ
Kadın yaşamın yaratıcısı, öznesi ve yürütücüsüdür. Bunun içindir ki eril zihniyettarafından kadın her yerde yok edilmeye çalışılır.
Kadın şahsında yok edilmek istenen aslında toplumsallığın özüdür. Bir toplumun özü yok edildiği zaman yaşam biter, kaosa sürüklenir ve kaosa sürüklenen toplumda kadın hedef alınır ve yok edilir.
Çünkü eril zihniyet iktidarını her zaman kadın köleliği üzerinden yürütmeye çalışır. Kadının öz gücü eril zihniyetin kurduğu düzen için en büyük tehlikedir. Bu nedenledir ki iktidarını sürdürmek için kadını her zaman kendi egemenliği altında tutarak kontrol etmeye çalışır. Eril zihniyet elindeki kontrolü kaybetmemek ve kadını güçsüzleştirmek için karalar, ezer, özgüvenini, özgürlüğünü ve itibarını hedef alır.
Kapitalist sistemin ilk hedefi her zaman kadın olmuştur. Türkiye’de AKP iktidarı eliyle islam adı altında yaratılan sömürgeci sistemle kadın bedeni üzerinde tahakküm kurularak kadın şekillendirilmeye çalışılmaktadır. Faşist iktidar kadını tehlikeli, yasak olan aynı zamanda gizemli ve cazibeli göstererek eril zihniyetin hedefine koymuştur. Şövenist AKP iktidarı kadını kontrol altında, geri planda tutarak, itaat ve hiyerarşik ilişkiler içinde sınırladırarak, toplumsallıktan koparma politikalarıyla kadını yok etmeyi hedefledi.
Son 7 ay içerisinde 245 kadın katledildi
Kadına dönük şiddet, taciz, tecavüz ve katliamlar gittikçe artmaktadır. Dikta rejimi olan AKP iktidara geldiği günden bu yana toplam 15 bin 34 kadının yaşam hakkı ihlal edilmiş ve katledilmiştir.
Son 7 ay içerisinde eril zihniyet tarafından katledilen kadın sayısı 245’e yükselmiştir. Bir ülkede 7 ayda 245 kadın katlediliyorsa o ülkede toplumsallık da, insanlık da, yaşama dair bütün değerler de katledilmiş demektir. Yine 2018 Türkiye’de Kadın Yaşam Hakkı İhlalleri” raporuna göre: 2002 yılında Türkiye’de öldürülen kadın sayısı 66 iken, cinayetler yüzde 392 oranında artarak 2018’de 440’a ulaşmıştı.
Tekçi AKP zihniyeti gücünü savaş, talan, gasptan alarak erkek egemen zihniyetin, militarist, cinsiyetçi ve milliyetçi yaklaşımlarını sistemli bir şekilde yürütmektedir. Bunun için televizyon, gazete, sosyal medya haberlerinde ilk karşımıza çıkan kadın katliamları oluyor.
Kadın katili iktidardır
Faşist iktidar ve eril zihniyetin hedefinde bu sefer Emine Bulut vardı. “Yaşamak istiyorum” diye hayrıkan Emine Bulut, Kırıkkale’de 4 yıl önce boşandığı eski eşi Fedai Baran tarafından 18 Ağustos günü bir kafede, küçük kızının önünde bıçaklanarak katledildi. “Yaşamak istiyorum” haykırışı toplumsal hafızalardan hiç bir zaman silinmeyecek bir haykırış oldu. Kadın yaşamak istediği için, kendi özüne değerlerine sahip çıkmak istediği için, eril zihniyete başkaldırdığı için, insanlık dışı uygulamalara karşı olduğu için eril zihniyetin ilk hedefi oldu.
Herkesin gözü önünde katledilen Emine Bulut’un ve binlerce kadının katili ve azmetiricisi iktidarın ta kendisidir.
İktidarın söylemleri katliamlara zemin hazırlıyor
Evet İktidarın ta kendisidir, çünkü ülkedeki genel politika ve kadınlara yönelik politikalar kadına yönelik şiddete zemin hazırlamakta ve bu doğrultuda sistem yürütülmektedır. Yürütülen bu sistem ilk olarak siyasetin erbaplarının söylemleri kadın katliamlarına zemin hazırlayarak kışkırtan boyutlara varmakta. Aynı şekilde kadına itaat etmesi gerektiğini salık veren, şövenist iktidarın siyasetçileri, kadın kahkaha atamaz, dışarı çıkamaz, çalışamaz ve boşanamaz gibi söylemleriyle kadını hedef haline getirmekte.
Bugün Emine Bulut’un katledilmesinin en büyük nedeni iktidar ve iktidarın kadına yönelik söylemleridir. Bu söylemlerden güç alan erkekler bıçağı, silahı ve sopayı aldığı gibi kadına koşuyor. Çünkü eşini, kızkardeşini, annesi, halasını, teyzesini de öldürse bile ceza almayacağını iyi biliyor. Çünkü iktidar onun arkasındadır. Onu koruyacağını çok iyi biliyor. Bir kravat takar mahkemeye çıkar ve iyi hal indiriminden dışarı çıkar. Ve başka bir kadını katleder. Bu sistemli bir şekilde devam eder..
Sara Gulan
KAYNAK: Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi