HABER MERKEZİ
En eski, en saldırgan faşizm, erkeğin kadın karşısındaki yaklaşımıdır. O yüzden söylüyorum, çünkü beni doğru algılamaları gerekiyor. Benim kadına yaklaşımım tamamen özgürlükçü temeldedir.
Bu halk için olduğu kadar, kadın için de böyledir hatta erkek için de böyledir. Kendini iyi tanımak ve tanımlamak gerekiyor. Özgürlüğün olmazsa olmaz olduğu tartışmasızdır ama özgürlük, beyin ve ruhsal bir durumdur. İnsanın duygularıyla kendini tanıması, kendi düşüncelerine hakim olması ve ne yaşamak istediğini tanımlaması gerekir. Özgürlük budur. Ben kızlara hep bunu söylüyordum. O yüzden eğer kadın özgürlüğü diyorlarsa bana bu temelde yaklaşsınlar, seveceklerse böyle sevsinler, yoksa boşuna kendilerini yormasınlar. Geleceklerse bu temelde gelsinler. Kadınlara ilişkin yaklaşımımdan dolayı bana çok saldırdılar. Şemdin alçağı, Şam’da kadınlarla şöyle böyle yaşadığımı söylüyordu. Ben kadınla özgürlük temelinde yaşadım, yaşayacağım. İşte Osman örneğini görüyorsunuz. Onlara “size para, karı vereceğiz” dediler. Ceplerine dolar koydular, paraya alıştırdılar. Geçenlerde gazetede okudum, Osman ikide bir “karı hele o çocukları getir de birlikte bir fotoğraf çektirelim” diyor. Bu, aslında bir ideolojik mesajdır. Bunu boşuna yapmıyorlar. İşte sana yaşayacak yer, falan diyorlar. Bu, aslında bir çizgidir. Gördüğünüz gibi onlar işbirlikçileri yanlarına almışlar, bize de bunları yaptılar. Ama ne olursa olsun Şam’da kızlara da söylüyordum. Sürekli özgürlük temelinde yaşayın, erkeğe bu temelde yaklaşın diyordum. Bu konuda beni eleştiriyorlar, ben de bir erkeğim, benden de kendinizi sakının. Kendinizi bu ilişkilerden, bu erkeklikten sakının. Gazetede okudum, doktor olan bir kadın asker eşinden boşanmak istediği için on iki kurşunla öldürülmüştü. İşte Kapital finans, kadına bunu söylüyor, ‘ya benim iktidarıma yüzde yüz tabi olursun, ya da yüzde yüz ölürsün’. Geçenlerde de tecavüz kültüründen bahsetmiştim. Günümüzde evliliklerin yüzde doksan beşi tecavüzdür. Kadınlar her gün tecavüze uğruyorlar. Böyle bir tecavüz kültürü içinde bir kadının ne ruhu, ne beyni sağlam kalır, ne güzellik anlayışı kalır, ne de sevgisi ve aşkı. Öyle salt sevgiyi önemli bulmuyorum, bu geliştirmez. Ben küçüklüğümden beri de bu sevgi tarzına karşıydım. Bu sevgi tarzını kabul etmedim. Salt sevgi, anlamaya dayanmayan sevgi içgüdüseldir. Anne sevgisi diyorlar, bu sevgi de içgüdüye dayalıdır. Anne sevgisini önemli buluyorum ama sevgi sadece içgüdüye dayanmamalı. Hayvanlar da içgüdüye dayalı olarak birbirini seviyorlar. Bir kuş bile annelik güdüsüne sahiptir, yavrularını içgüdüsel olarak sever. Sevgi anlamaya dayanmalıdır, anlamaya dayalı olursa anlamlıdır. Ben de anlamlı sevgi diyorum. Beni anlıyorsanız, benim fikirlerimi anlıyorsanız bu benim için önemlidir. Beni sevmek benim fikirlerimi anlamaktan geçer. Beni anlıyorsanız, anlamaya çalışıyorsanız, kavrıyorsunuz bu çok anlamlı olur. Sevgi, anlamaya dayalı olmalıdır, anlama nedir? Bu da felsefeye girer. Felsefe nasıl yapılır, nasıl öğrenilir, bunun için de sosyolojiyi çok okumak gerekir, her şeyin de tarihini bilmek gerekir. Sosyolojiyi tarihi perspektiften, felsefeyi tarihi bir perspektiften okumak gerekir, her şeyi tarih penceresinden bilmek gerekir. Bugünü anlamak tarihi çok iyi bilmekten geçer. Yol arkadaşlığına, anlamaya dayalı sevgi anlamlıdır. Kadınlar bunu başarabilirlerse o zaman kadın olarak da, tanrıça olarak da, aşk öğesi olarak da insan olarak da sevilebilir. Anadolu’da Kibele, Mezopotamya’da İnanna, İştar, Star mitolojide Tanrıça kadınları temsil ediyor. Aslında kadın sorunu bir iktidar sorunudur. Kapital finansla insanları kandırıyorlar. Tekeller böylece dünyayı yönetiyor. Bu işi de hiçbir üretim yapmadan trilyon ve katrilyon parayı ortaya sürerek yapıyorlar. Amerika karşılıksız, hiç bir karşılığı olmadan dünyaya kırk trilyonluk tahvil sattı. Şimdi bu büyük balon yer yer patlıyor. Ekonomik kriz dedikleri nokta budur. Dünyadaki hiçbir güç kendini tekellerden kurtaramıyor.
Toplumsal alandaki kapitalizmin oluşturma, yönetme tarzını birçok olguda, özellikle erkekte, ailede, işte, memuriyette, yine eğitim, sağlık, hukuk ve benzeri birçok alanda gözlemleyebiliriz. Aile için kısa bir tanımlama yaparsak, hiyerarşik ve devletçi toplumun temel kurumu olan bu ocak sistemin hücresi, en küçük molekülüdür. Tepedeki imparatorun ailedeki yansıması ‘küçük imparator’dur. Toplumdaki köleliğin yansıdığı esas tezgahtır. Ailedeki kölelik toplumsal köleliğin temel güvencesidir. Sistem adeta her gün, her saat ailede yeniden üretilmektedir. En ağır yükünü de aile çekmektedir. Aile hiyerarşik ve devletçi toplumun uysal eşeğidir. Sürekli binilebilir, kendini taşıtabilirsin. Genelde dağılan kapitalist sistemin en çarpıcı izdüşümünü ailede yansıtması aralarındaki bu sıkı bağlantıdan dolayıdır. Diğer örgütlerin, bu yenilmelerin, dağılmaların nedenleri, gündemlerindeki sorunları doğru çözmemeleridir. Biz tabii öyle baştan savma yapmak istemiyoruz. Gerçekçi olun. Herşey tamam, fakat ben neden yüreğimi satmadım? Hiç kimse bunu sormuyor. Unutmayın ki siz, gece gündüz birbirinizi kandırmaya çalışıyorsunuz. Kesin bütün Kürt erkekleri, hatta kadınları tutsak edilmiş, satılmıştır. Benim oradaki hikayem, tamamen, onlara ruhumu satmamamın hikayesidir. Birinci Dünya Savaşıyla dünyanın yarısına, İkinci Dünya Savaşıyla dünyanın tamamına hakim oldular. Kürtler, Ortadoğu’da önemlidir. Kürtlere bir anlamda ‘halk olmayan halk’ da denilebilir. Çünkü bu kadar kendi özsel değerlerinden kaçan ve kaçırtılan başka bir halka, ayrım kazanmış bir insan topluluğuna rastlamak mümkün değildir. Çok güçsüz ve savaş yeteneği olmayan bir halk denilemez. Stratejik coğrafyaları ve antropolojik karakterleriyle savaşı en çok verebilecek, kazanabilecek insan topluluğunu oluşturmaktadır. Kadın ve gençlerindeki cesaret potansiyeli çok yüksektir. Fakat gölgelerinden korkacak kadar ödlek de kılınmışlardır. ABD Kürtleri Ortadoğu’da yeni temel müttefik olarak seçme durumundadır. İsrail’in apayrı Kürt projesi vardır. ABD, Ortadoğu’da Kürtleri denetimine alarak, Farsları, Arapları ve Türkleri dizginlemek amacındadır. Kürtleri denetime almak, Ortadoğu’yu dizginlemek, Ortadoğu’yu denetime almak demektir. Ben bu oyunları gördüm, ABD’nin denetimine girmedim, kendimi ve PKK’yi kullandırtmadım.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan