İZMİR- Doğa ve insan düşmanı AKP iktidarı, Madra Dağı’nda zehir saçmaya devam ediyor. Kapitalist devletlerin doğaya zehir saçma eylemselliği gün geçtikçe hız kazanırken doğa yok olmaya devam ediyor. Doğa her yok olduğunda bir insan daha yok oluyor. Şimdi de İzmir Manisa sınırları içinde bulunan Madra dağı kapitalist modernite tarafından hedef seçilmiş durumda.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Nurol Holdinge bağlı TÜMAD Altın Madeninin Balıkesir, Manisa ve İzmir il sınırları içindeki Madra Dağı üzerinde bulunan maden sahasının ruhsatının iptal edilmesi için yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada maden alanının Edremit, İvrindi, Balıkesir, Burhaniye, Ayvalık ve Bergama’yı etkileme riski olduğuna dikkat çekilirken madenin kapatılması için hukuki ve toplumsal direnişlere devam edileceği belirtildi.
‘Açık ocaklarla yeraltı suları kirletilecek’
İvrindi’de, 6 bin 606 hektarlık ruhsat ve 856 hektarlık işletme alan ile Türkiye’nin en büyük altın madeni işletmesi olan TÜMAD Altın Madeninin ilk etapta 10 yıllık işletme ruhsatı olduğu ve ruhsatın süresinin, alan büyüklüğünün artabileceği belirtilen açıklamada ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporunda toplamda 75.3 milyon ton altın cevheri çıkarılacağı belirtildiğine yer verildi. Açıklamada “Maden şirketinin üretim sürecinde işletme alanında çapı 900 metreyi, derinliği 250 metreyi bulan dört adet ocak açacağı belirtilirken açık ocakların, yeraltı su seviyesine ulaşarak yeraltı sularının kirletecek. Alanda ilk açık ocak açılmış ve atık havuzu yapılmış durumdadır. Yöreden alınan görüntüler, daha şimdiden on binlerce ağacın kesildiğini gözler önüne sermektedir. Birçok mera da maden sahasının içinde kaldığından şimdiden kullanılamaz hale gelmiştir” denildi.
‘Siyanür yağmurlaması yapılacak’
Açıklamada “ÇED raporundan cevhere ulaşmak için 76 milyon tondan fazla pasa (cevher bulunmayan toprak) çıkarılacağı, işletmede yığın liçi yönteminin kullanılacağı, 100 hektarlık alana yayılan jeomembran adı verilen plastik örtü üzerine tonlarca cevherin yığılacağı, yığılan cevher üzerine yerleştirilen borularla siyanür yağmurlaması yapılacağı anlaşılmaktadır” diye ifade edildi.
‘Siyanür tüm canlı yaşamına zarar verecek’
Siyanürün yağmurlama sürecinde buharlaşarak havaya ve çevreye karışacağı belirtilen açıklamada, tüm canlıların zarar göreceği ve insanlarda da uzun erimde guatr, doğumsal anomaliler, psikiyatrik hastalıklara neden olacağı belirtildi. Açıklamada, “Pasa dağlarında gerçekleşecek asit-maden drenajıyla ve cevher yığınlarında uygulanan siyanür nedeniyle serbestleşen ağır metaller doğaya yayılacaktır. Ağır metallerin ise doğal döngülere karışarak insanlar üzerinde çeşitli kanserlere, farklı organlarda işlev bozukluklarına, solunum, dolaşım, sinir, bağışıklık, üreme sistemlerinin bozukluklarına yol açabileceği bilinmektedir” diye belirtildi.
‘Düdüklü Pınarını kullanan köyler zarar görecek’
Tarımsal üretimde kullanması gereken yeraltı sularının önemli bir bölümünün madende kullanılması ile çiftçilerin zorlanacağı belirtilirken, “Maden sahası Düdüklü Pınarı’nın tam üstünde yer aldığından Düdüklü Pınarı’nın kuruması veya kirlenmesidir. Bu pınarın suyu, çevredeki köy ve şehirlerin içme suyu ihtiyacı için de kullanılmakta, Burhaniye’deki pek çok sokakta da kaynağı Düdüklü Pınarı olan su çeşmeleri bulunmaktadır” sözlerine yer verildi.
Açıklamada son olarak TÜMAD altın madeni kapatılıncaya kadar hukuki ve toplumsal direnme hakkın kullanılacağı belirtildi.