HABER MERKEZİ – KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 10 Ekim Ankara Gar katliamının yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Yapılan Açıklama Şöyle:
“10 Ekim Ankara Garı katliamının 5. yılına giriyoruz. Tüm şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyor, onların özlemlerini Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan’la taçlandıracağımız sözünü bir daha yineliyoruz” diyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı şunları belirtti: “10 Ekim’de özgürlük ve demokrasi güçlerine yönelik AKP-DAİŞ ortaklığıyla bir katliam gerçekleştirilmiştir. AKP ve DAİŞ’in tüm Ortadoğu’da demokrasi ve özgürlük güçlerine karşı yürüttüğü saldırı Türkiye’ye taşırılmıştır. AKP, iktidarını kaybedeceğini görünce DAİŞ’i demokrasi güçlerine saldırtarak kendini ayakta tutmaya yönelmiştir. DAİŞ’in AKP’ye muhalif güçlere saldırması bu işbirliğinin açık göstergesi olmuştur. 10 Ekim katliamı; 5 Haziran Amed ve 20 Temmuz Suruç katliamının devamıdır ve aynı amaçlarla yapılmıştır.
10 Ekim’de on binler barış ve demokrasi isteğiyle Ankara Gar Meydanında toplanmışlardı. Savaştan ve kandan beslenenler barış ve demokraside kendi ölümlerini gördükleri için bu sesi boğmak istemişlerdir. Kürt halk Önderi 2015 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatıyla savaşın önünü alıp demokratikleşmenin önünü açmak istiyordu. Ancak saray gladyosu kurdukları kirli ittifakla savaş politikasına yöneldiklerinden demokrasi ve özgürlük güçlerine karşı savaş açtılar. 2014 yazında Kürt Özgürlük Hareketine yönelik Çöktürme Planı hazırlaması savaşın ne düzeyde yürütüleceğini gözler önüne sermiştir. Nitekim sonrasında yaşananlar tam da bu Çöktürme Planında öngördükleri çerçevede gerçekleştirilmiştir. Yüzlerce insan katledilmiş, şehirler yakılıp yıkılmış, yüzbinlerce insan yerinden yurdundan edilmiştir.
AKP-MHP FAŞİST İTTİFAKINA KARŞI EN GENİŞ YELPAZEDE DEMOKRASİ İTTİFAKI YARATILMALIDIR
Ankara Garı’nda katledilenler faşizmin kimleri hedef aldığını ortaya koymuştur. Nitekim bugünkü AKP-MHP faşist ittifakı bu katliamda öldürülenlerin düşüncelerine ve siyasi kimliklerine saldırmaktadır. Sosyalistler, sendikacılar, aydınlar, yazarlar, sosyal demokratlar, kadın ve gençlik hareketleri, ekolojistler, HDP’liler Ankara Gar’ında bir araya gelerek Türkiye’nin demokratikleşmesi temelinde Kürt sorunu başta olmak üzere siyasal ve toplumsal sorunların çözülmesini istiyorlardı. Bunun için faşizme karşı demokratik ittifakı bu meydanda kurmuşlardı. AKP-DAİŞ ittifakı kendisinin sonunu getirecek demokrasi ittifakını dağıtmak için bu katliamı gerçekleştirmiştir. Bugün de 10 Ekim ruhu oluşmasın diye demokrasiden yana olan herkese saldırmaktadırlar.10 Ekim katliamını yapan, yaptıran zihniyet bugün AKP-MHP ittifakı temelinde iktidarda bulunmaktadır.
10 Ekim şehitlerine verilecek en iyi karşılık AKP-MHP faşist ittifakına karşı en geniş yelpazede demokrasi ittifakını yaratmak olmalıdır. 23 Haziran’da İstanbul belediye seçiminde oluşan ittifak nasıl ki AKP-MHP ittifakını yenilgiye uğrattıysa Türkiye genelinde yapılacak bir demokrasi ittifakı da 10 Ekim katliamını yapan, yaptıran zihniyeti ve iktidarı yenilgiye uğratacaktır.
Türkiye’de faşist iktidarı yenilgiye uğratacak, toplumsal ve siyasal sorunları çözüp Türkiye’yi istikrara kavuşturacak tek seçenek demokrasi ittifakı ve bu temelde yürütülecek mücadeledir. Demokrasi ittifakını gerçekleştirmeden 10 Ekim katliamını yapan iktidarlardan kurtulmak mümkün değildir. Seçimleri bekleyerek mevcut iktidardan kurtulacağını sanmak faşizmi tanımamaktır. Faşist güçler seçimleri kullanır ama seçimle iktidardan girmezler. Seçimlerde faşizmi yenilgiye uğratmak da ancak demokrasi ittifakı temelinde mücadeleyi yükseltmekle olur. Bu nedenle demokrasi ittifakını geliştirmemek ve bugünden faşizme karşı mücadele etmeyerek seçimleri beklemek halkları kandırmak ve faşizme teslim olma vaazı vermekten başka bir anlama gelmez.
10 Ekim’de demokrasi güçleri faşizme karşı mücadelenin nasıl olması gerektiğini ortaya koymuştur. Faşizm 10 Ekim ruhundan korktuğu için bu katliamı gerçekleştirmişse o zaman faşizmin korktuğunu başına getirmek için 10 Ekim’de gerçekleşen toplumsal ve siyasal ittifakı bugün yaratıp faşizmin karşısına dikilmek gerekmektedir. Böyle bir ittifakla faşizme karşı mücadele edildiğinde bir daha katliamların olmayacağı demokratik Türkiye’yi gerçekleştirmek mümkün olacaktır. 10 Ekim şehitlerinin anılarına bağlı kalmak ve özlemlerini gerçekleştirmek de böyle sağlanacaktır.”