HABER MERKEZİ- KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, Alevi inancında önemli yer tutan Muharrem ayı vesilesiyle yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Muharrem günlerinde nefsi sorgulamalarını yapan Alevilerin kültürel, inançsal, yaşamsal varlıklarını nasıl daha güçlü sağlayabilecekleri üzerine düşünmeleri gerektiği belirtildi.
Mesajın tamamı şöyle:
“Alevi inancında önemli bir yeri olan Muharrem ayına girmiş bulunuyoruz. Muharremde oruç tutarak Kerbelayı yad eden Alevilerin ve Şii Müslümanların ibadetlerinin hak katında kabul olmasını diliyoruz. Başlamış olan Muharrem ayı vesilesiyle haktan ve hakikatten yana olan herkesi günümüz Yezitlerine karşı Kerbela direnişi çizgisinde Hüseyini duruş almaya çağırıyoruz.
YEZİTLİK KENDİNİ YAŞATMANIN YOLLARINI BULUYOR
Yezitlik, Ortadoğu coğrafyasında günümüzde de kendisini yaşatmanın yollarını buluyor. Baskıcı, faşist, soykırımcı, sömürgeci, Yezit soylu rejimler Kurdistan başta olmak üzere Ortadoğu’nun neredeyse her yerinde halklara, halklarımıza zulüm yapmaktalar. Kurdistan’da uygulanan işkence, tecrit, baskı, soykırım saldırıları bu gerçekliğin en çarpıcı ifadesi olmaktadır. Kurdistan ve Türkiye de Aleviler Yezit soyundan gelenler tarafından tehdit edilmekte, baskı ve şiddetin, soykırım ve inkarın her türlüsüne maruz kalmaktadırlar. Alevilerin katliamların en tehlikelisiyle karşı karşıya olduklarını bildiklerini düşünüyoruz. Bildiklerini düşündüğümüz bu gerçek karşısında mücadele duruşlarını her zamankinden daha fazla yükseltmelerini bekliyoruz. Devletin eğitim politikaları, Alevi İnancı politikaları, Cemevleri politikaları soykırımın en tehlikeli biçimi olmaktadır. Bu soykırım saldırıları karşısında Alevilerin Hüseyin’i direniş çizgisini esas alarak zalime, haksıza karşı Hz. Hüseyin’in safında olduklarını gösterecek mücadele içinde olmalarını bekliyoruz.
ZALİM KARŞISINDA BİRLİK
Değerli Alevi Canlar, bu Muharrem günlerinde nefsi sorgulamalarını yapan Alevi Canların kültürel, inançsal, yaşamsal varlıklarını nasıl daha güçlü sağlayabilecekleri üzerine düşünmeleri gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Gün vesilesiyle belirtmek isteriz ki Kerbela direnişini ananların zalim egemenlere karşı mücadelesinde de en büyük dayanakları birlik olmalarıdır. Muharrem günlerini oruç tutarak derin iç sorgulamalar ile geçiren Alevi Canların yaşadıkları her yerde saldırılara maruz kaldıklarını göz önünde bulundurarak günümüzde Yezitlere karşı “yol bir sürek bin bir” diyerek farklılığın bir arada daha zengin ve güçlü olduğunu söze döken felsefeyle demokrasi cephesinde yer almaya çağırıyoruz. Birliklerini devlet saldırılarını etkisiz kılacak inancıyla büyütmelerini, zalimin karşısında birlik içinde hareket etmelerini öneriyoruz.
HARACA TAMAH MI, ALEVİCE DURUŞ MU?
Bu Muharrem orucu günlerinde Alevi Pirleri, Analar, devletin olanak ve imkân diye sunduklarının Aleviler için haram sayıldığını ve haram mala tamah etmemelerini anlatmalarını istiyoruz. İnkarın, soykırımın ve sömürgenin yaratıcısı ve sürdürücüsü olan devletin Cemevleri kirası, elektrik ve su faturaları karşılama gibi tartışmalarının Aleviliği devlete bağlama çabalarından olduğunu bilince çıkararak devletin yürüttüğü tartışmaların önünü almalarını bekliyoruz. Alevi toplumu, devletin Alevileri devlete bağlamak adına imkân yarattığı algısıyla verdiği haraca tamah mı edecekler yoksa Alevice duruş sergileyerek kültürlerini, inançlarını, varlıklarını korumak için bu eğitim sistemiyle, bu yaratılmak istenen inanç modeliyle mücadele mi edecekler? Çünkü devletin bu politikaları Alevilerin Alevi olarak kendilerini ifade ettiği bütün inanç ve kültür değerlerini yok sayıyor, inkâr ediyor. Bu anlamıyla Alevileri örgütlü mücadelelerini daha güçlü ve sonuç alıcı sürdürmeye çağırıyoruz. Alevileri, bu gerçekliği çok daha derin görmeye, bilince çıkararak gereklerini daha fazla yerine getirmeye davet ediyoruz.
YEZİTLERE KARŞI ORTAK MÜCADELE
İnsanlık onurunu ayaklar altına almış Yezit soylulara karşı her yerde hak ve insanlık mücadelesi veren, insanlık onurunu temsil eden İmam Hüseyin’in safında olmak demek bugün de zalimlere, hak tanımayanlara, gaspçı ve talancılara karşı mücadele içinde olmak anlamını taşımaktadır. Muharrem orucu vesilesiyle bir kez daha Kerbela direnişinde yaşamlarını yitirenlerin acısını yüreklerinde hissedenlerin on iki imam oruçlarının ve hizmetlerinin hak defterine yazılmasını canı gönülden niyaz ediyoruz. Bu anlamıyla bütün demokrasi ve özgürlükten, hak ve adaletten yana olan Ortadoğu halklarını günümüz Yezitlerine karşı ortak mücadele cephesinde omuz omuza olmaya çağırıyoruz.”