HABER MERKEZİ – KCK Halklar ve İnançlar Komitesi muharrem ayı vesilesiyle Şii Müslümanların ve Alevilerin tuttuğu matem orucuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Aleviliğin ve Şii Müslüman halkların Hüseyin ve yoldaşlarını anmanın, aynı zamanda Muharrem ayında Kerbela’da yaşanan zalimliği unutmamak anlamını taşıdığı belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Şii Müslümanlar ve Aleviler bir Muharrem orucu ayına daha girmiş bulundular. Muharrem orucuna Hz. Hüseyin’in zalime karşı hak ve adalet için verdiği mücadeleyi anarak başladılar. Hareket olarak öncelikle bu tür toplumsal ve inançsal trajedilerin bir daha yaşanmamasını, günümüzde de yaşanan haksızlıkların ve zulümlerin son bulmasını diliyor, haktan ve hakikaten yana olan herkesi bugünün Yezitlerine karşı çağdaş Hüseyini duruş almaya, mücadeleye çağırıyoruz.
Kerbela direnişi Alevileri Hüseyini olmaya çağırmaktadır
Kerbela oruç ve matem günleri Aleviliğin ve Şii Müslüman halkların Hüseyin ve yoldaşlarını anmak, aynı zamanda Muharrem ayında Kerbela’da yaşanan zalimliği unutmamak anlamını taşımaktadır. Kerbela direnişi ve Hz. Hüseyin’in duruşu en fazla da günümüzde Alevileri Hüseyini olmaya çağırmaktadır. Çünkü inanç ve toplum olarak Aleviler, Türk devletini yöneten Yezitlerce tehdit edilmekte, baskı ve şiddete maruz bırakılmaktadır. Aleviler, tarih boyunca Yezit geleneğini temsil eden Türk devleti tarafından defalarca katledilmiştir. Alevilere dönük kültürel soykırım ve asimilasyon saldırıları her zamandan daha fazla ve şiddetli biçimde devreye girmiş durumdadır. Günümüzde de Aleviler çok büyük katliam tehlikesi altındadır ve daha tehlikeli durumların da yaşanabileceğini ön görebilmelidirler. Bu anlamıyla içine girdiğimiz Muharrem ayı, Aleviler için her zamandan daha tehlikeli bir ortamda başlamıştır. Tüm bu tehlikeler, Türkiye’nin Yezit zihniyeti tarafından yönetilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tehlikeleri gören Alevilerin, Muharrem anmalarını, ibadet ve hizmetlerini birlik ve dirliği çok daha güçlendirmeye, demokrasi mücadelesi içerisine safları daha güçlendirmelerine vesile edeceklerine inanıyoruz.
Zalimin zulmüne karşı mazlumun Hüseyinleri daima varolacaktır
Aleviler inançları, kültürleri, dilleri, varlıkları, özgürlükleri üzerindeki tehlikeyi ancak İmam Hüseyin’in cesaret ve fedakarlık dolu mücadele çizgisinde durarak bertaraf edebilirler. Bu vesile ile Hüseyini duruşu, Ortadoğu topraklarında yürütülen özgürlük ve demokrasi mücadelesi, ruhu inancı ve bilinci olarak gören, inanan bütün Alevileri, zalime karşı Hüseyini çizgide tutum almaya davet ediyoruz. İmam Hüseyin’i rehber edinenleri, zalimin zulmü varsa mazlumun da her daim Hüseyinleri olacaktır demeye çağırıyoruz. Bu anlamda hareket olarak halklar ve inanç gruplarına düşman Türk devletine karşı mücadelenin, Kerbela geleneğini sürdürmek olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle günümüz Yezitliğinin başı olan AKP-MHP faşizmine karşı, demokrasi mücadelesi vermenin Hüseyini gerçekliği güncellemek olduğunu ifade etmek istiyoruz.
Aleviliğin özü direniştir
Yezitlerin olduğu her yerde Alevilerin inançları gereği demokratik mücadeleye daha güçlü katılması gerektirmektedir. Alevilerin bu yılki Muharrem’de Kerbela direnişini çok daha fazla bu bilinç ve inançla anacaklarına inanıyoruz. Hareket olarak Kerbela direnişini kutsayarak anan, hatırlatmak için ibadet eden bir toplumdan beklenen mücadelenin bu olduğuna inanıyoruz. Alevi yolunun, özünün bu olduğunu vurgulamak istiyoruz. Kerbela direniş geleneğini sürdürdüğüne inananların safı her zaman özgürlük ve demokrasi mücadelesi olmuştur. Kerbela direnişini hak ve hakikat bilen herkesin çağın Yezitlerine karşı direnişlerinin en kutsal hizmet olduğuna inanıyoruz.
Bu anlamıyla başlamış bulunan Muharrem ayındaki ibadetler, anma ve yaslar vesilesiyle bir kez daha İmam Hüseyin’i yüreklerinde hissedenlerin tutacakları oruçlarının ve hizmetlerinin hak defterine yazılmasını niyaz ediyoruz. Tüm Hüseyin sevdalılarını, Hz. Hüseyin’i ve şehit düşen tüm canları, zulme karşı mücadele içinde yaşatmaya çağırıyoruz. Gün vesilesiyle çağdaş Hüseyini hareket olan Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde anılarının yaşatıldığını belirtiyor, herkesi demokrasi ve özgürlük mücadelesi saflarında yer almaya, halkları, kültürleri, inançları, kadınları, demokratik ve sol çevreleri soykırıma uğratmaya çalışan Yezitliğe karşı direnmeye davet ediyoruz.”