BEHDINAN– KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, yazılı bir açıklama ile Maxmur kampının durumuna dikkat çekti. KCK, “Maxmur halkımızın daha fazla sıkıntı çekmemesi ve incinmemesi için biz de bu ablukanın kaldırılması talebini yineliyoruz. Kürt yönetiminin bu beklentileri karşılayacağına inanıyoruz” dedi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“25 yıldan fazladır Türk devletinin kirli savaşı ve köy yakıp yıkmaları sonucu Kürdistan’ın kalbi Botan’dan Başurê Kürdistan’a geçen halkımız Maxmur’da mülteci olarak yaşamaktadır. Şu anda 15 bin civarında nüfusuyla toplu olarak yaşayan tek mülteci Kürt topluluğu Maxmur’daki halkımızdır. Kimliğiyle, diliyle, kültürüyle bir yaşam kuran Maxmur Kürt halkı Kürt sorunu çözülene kadar Türkiye’ye dönmek istememektedir. Ancak Maxmur kampını dağıtmak isteyen Türk devleti uçak saldırıları dahil çok yönlü saldırılarını sürdürmektedir.
Şu anda Maxmur mülteci kampı BM güvencesinde Başurê Kürdistan federasyonu sınırları içindedir. Musul Hewler arası bir yerde bulunmaktadır. DAİŞ Hewler’e saldırdığında ilk karşı koyan Maxmur halkı olmuştur. Maxmur kampı, Maxmur halkı ile hiçbir alakası olmayan bir olaydan sonra Başurê Kürdistan federasyonu yönetimi tarafından abluka ve tecrit altına alınmıştır. Şu anda Maxmur’da hastalar, öğrenciler ve işçiler kamptan çıkamamaktadır. Halk Maxmur dışına çıkıp ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Maxmur halkı bu durumu federasyon yönetimine, Başurê Kürdistan’daki siyasi partilere, Irak devletine, Birleşmiş Milletlere ve birçok kuruma ilettiği gibi bizlere de iletmiştir. Bir Kürt yönetiminin Maxmur halkını uzun süre bir mahrumiyet içinde bırakmayacağını, bu ambargonun bir süre sonra kaldırılacağını düşünerek bir açıklama yapma ihtiyacı duymadık. Mektuplar ve çeşitli vesilelerle Kürt yönetiminden bu ambargonun kaldırılmasını talep ettik. Ancak bu ambargo ve tecridin aylardır sürmesi bizleri böyle bir açıklama yapmaya sevk etmiştir.
Biz Kürt yönetiminin her zaman bu kampa yardımcı olacağını düşündük. Nitekim zaman zaman sorunlar yaşanmış olsa da bazı konularda yardımcı olunmuştur. Ancak Türk devleti sürekli Irak, BM ve Kürt yönetimi üzerinde baskı kurup bu kampı dağıtmak istemiştir. Kürt yönetiminin zaman zaman çıkardığı sorunlar ve uygulanan ambargolar Türk devletinin bu kampı dağıtma politikasını cesaretlendirmektedir. Nitekim Türk devletinin keşif uçaklarının son zamanlarda Maxmur üzerinde fazlasıyla uçuş yaptığı bildirilmektedir. Halk yeni uçak saldırıları olacağı kaygısı içindedir. Maxmur halkı tüm Kürtlerin özgün bir parçasıdır; hem de ağır zulüm görmüş, köyleri yakılıp yıkılmış bir parçasıdır. Tüm Kürtlerin bu halka yardım etme duyarlılığı bulunmaktadır. Nitekim Başur, Bakur, Rojava ve Rojhilat Kürtlerinin Maxmur halkı konusunda hassasiyeti vardır. Tüm Kürtlerin beklentisi de Maxmur üzerindeki kuşatma ve tecridin bir an önce kalkması yönündedir.
Halkımızın ulusal birliği fazlasıyla istediği, her parçada ulusal birlik tartışmalarının yapıldığı bir süreçte Kürt yönetiminin kuşatmayı kaldırması tüm halkımızı memnun edecektir. Maxmur halkımızın daha fazla sıkıntı çekmemesi ve incinmemesi için biz de bu ablukanın kaldırılması talebini yineliyoruz. Kürt yönetiminin bu beklentileri karşılayacağına inanıyoruz.”