KCK, “İmralı ve Efrîn direnişleri uluslararası komployu boşa çıkardı” diyerek, tecrit ve işgale karşı eylemlere katılım çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ-KCK Genel Başkanlık Konseyi, Uluslararası 15 Şubat Komplosu’na ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
“İmralı ve Efrîn direnişleri uluslararası komployu boşa çıkardı” vurgusunun yapıldığı açıklamada, Halklar Önderi Abdullah Öcalan ve Efrîn direnişi selamlandı.
Açıklamada, 15 Şubat komplosunun kara bir leke olarak tarihe geçtiği ve hep öyle kalacağı belirtildi.
KCK, Öcalan’ın komploya yönelik şu değerlendirmelerine dikkat çekti: “Ben plan ve projelerinin önünde bir engel olarak görülüyordum. Bu yüzden beni bir tehlike olarak el alıyorlardı. O zamanlar Amerika Ortadoğu’da Büyük Ortadoğu Projesini uygulamak istiyordu ve projelerini kalıcılaştırmak istiyordu. Buna karşı PKK öncülüğünde Kürdistan’daki değişim ve gelişim önemli bir role sahipti. Bu sebeple sınırsız bir biçimde benim etkisiz kılınmam o duruma özgüydü, bu biçimde projelerini kalıcılaştırmak istediler. Bu biçimde şahsımda rakiplerini tuzağa düşürdüklerini ve yollarını açtıklarını düşünüyorlardı.”
‘Halklar Önder Apo’nun Tezlerine Yöneldi’
Açıklamada, komplocu güçlerin 20. yüzyılda da Ortadoğu halklarının iradelerini gözetmeden bölgeyi dizayn etmek istedikleri, bu amaçla da İmralı süreciyle Kürdistan Özgürlük Mücadelesi ve bölge halklarına darbe vurulmak istendiği kaydedildi.
Açıklamada, “Önder Apo hakikate ulaşma ve çözüme yönelik büyük bir çaba içine girdi. Sadece bu zamanın sorunlarına eğilmedi; komplo ekseninde yorumlama yaptı ve çözüm yollarını ortaya koydu, tüm insanlık düşüncesini yorumlayıp sınıfsal uygarlığın hastalıklarını belirleyerek, erkek egemenlikçi ve ulus devletçi iktidarı belirleyerek alternatif bir çözüm üretti. 2011’de bölgedeki gelişmeler, dünya halklarının ve bölgenin dikkatinin Önder Apo’nun tezlerine yönelmesi sonucunu doğurdu. Bu gerçeklik Rojava kantonu ve Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’yla somut bir gerçeklik kazandı” denildi.
Öcalan’ın, gerilla ile Kürt halkının ve dostlarının direnişinin komplonun başarıya ulaşmasını engellediğine değinilen açıklamada, şöyle devam edildi:
‘Önder Apo’yu Sahiplenelim’
“Bu sebeple şimdiye kadar İmralı Sistemi bir dünya sistemi olarak devam ettiriliyor ve tüm hukuk ve kanunların dışında bir pozisyondadır; Önder Apo’ya en temel insan haklarını vermeyecek kadar özel bir uygulama. 7 yıldır Önder Apo’un avukatlarının görüşme yapmasına, bir buçuk yıldır hiç kimse tarafından görüşülmesine izin verilmiyor. Avrupa insan hakları kurumları, kendini tutsakları temel savunucu olarak gören CPT bile Önder Apo’ya karşı üç maymunu oynamakta ve İmralı’ya karşı en ufak bir çaba içinde değil. Bunun dışında Almanya gibi bir ülke kitlesel eylemliliklerde Önder Apo’nun posterlerinin gösterilmesini yasaklıyor. Aynı biçimde Türkiye devleti Rojava halkı ve savaşçılarının Önder Apo’nun posterlerini taşımasını PKK’yle ilişkilendirerek ‘terörist’ tanımlamasında bulunuyor. Bunu da kendi ülkesinin güvenliğine yönelik bir tehdit olarak gösteriyor. Bunu ülkesinin güvenliğine yönelik bir tehlike olarak göstererek Efrîn ve Kuzey Suriye’ye işgal saldırıları gerekçesi olarak gösteriyor ve dünya sistemi bu saldırı ve işgale karşı bir sessizliğe bürünüyor. Bu da 20. yüzyıl ulus devlet sisteminin bir göstergesidir. Komplocu ve inkârcı yaklaşımla halkların iradesi, ortak yaşamı esas alan projeleri kabul görülmüyor.’’
KCK, İmralı Sitemi’nin, Erdoğan ve Bahçeli’nin öncülüğündeki Efrîn ve Rojava’ya yönelik saldırıların uluslararası planın bir aşaması olarak tanımlanabileceğini belirtip, bu saldırıların amacının Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nun önünü kesmek olduğunu vurguladı.
Açıklamada, komplo boşa çıkarıldığı gibi, Öcalan’ı sahiplenmenin de İmralı sistemini parçalayacağı, Efrîn’e saldırıları kıracağı ifade edildi.
‘Direnişçi İrade Kazanacak’
Açıklamada şunlara da işaret edildi:
“Başka bir deyişle bu komplo boşa çıkarılacaktır. Buna karşı toplumsal yönetim projeleri ve Kuzey Suriye Federasyonu kesinleştirilebilir ve tüm Suriye ve Ortadoğu için bir örnek model olarak gösterilebilir. Bu biçimde de bölgede demokratik bir sistemin önü açılabilir. Bu da tüm Kürdistan halklarına, kadınlara, özgürlükçü oluşumlara, bölge ve dünya güçlerine bir sorumluluk yükleyip, güçlerini seferber ederek İmralı ve Efrîn direnişini başarıya götürebilirler.
Kuşkusuz nasıl ki Kobanê direnişi DAİŞ’in sonunun başlangıcı olmuşsa, Efrîn direnişi de Erdoğan ve Bahçeli iktidarının sonunun başlangıcı olacaktır ve İmralı sistemini parçalayacaktır. Ülke topraklarını, suyunu bırakmak değil; bunlara bağlılık hak ve özgürlüklere bağlılığın göstergesidir. Aynı zamanda Şehit Avesta Xabûr şahsında tüm Efrîn direniş şehitleri önünde saygıyla eğiliyoruz. Şüphesiz Avesta Xabûr, Arîn Mîrkan ve Ezîz Ereb gibi evlatları olan bir halkın karşısında hiçbir işgalci güç başarıya ulaşmaz ve bu direnişçi irade kazanacaktır.’’
KCK, komploya karşı çıkarak 19 yıldır duruş sergileyen, Öcalan’a sahip çıkan kurumları, tüm Kürdistan ve yurt dışında direnen halkı selamlarken, 17 Şubat’taki eylemlere katılma ve Efrîn’e dönük işgal girişimine karşı eylemsellik çağrısında bulundu.
Eylemlere katılın çağrısı
KCK, açıklamasının sonunda da şu mesajları verdi:
“Önder Apo, ‘Özgür bir yaşam için bağlı olduğum toplumun özgür olması gerektiği düşüncesine ulaştım’ diyor. Biz de toplum ve Önder Apo’nun özgür biçimde yaşayabilmesi için ve dünya sisteminin Önder Apo ve halklara karşı siyasetlerine son vermesini sağlamak için, ‘İmralı sistemini parçalayalım ve Önder Apo’yu özgürleştirelim’ şiarıyla mücadeleyi yükseltip, İmralı sistemini parçalayarak, işgalci sisteme son verip, Önder Apo’yla özgür bir yaşamı yaşamamız gerekir.
En son olarak Kemal, Mazlum, Sara, Viyan, Delal ve Avestalar’ın direniş ve mücadele ruhuyla Önder Apo’ya olan bağlılığımızı belirterek; Önder Apo, şehitlere olan sözümüzü yineleyerek, direnişleri ve mücadeleleri davamızın ve amaçlarımızın başarısının teminatıdır, diyoruz.’’