BEHDİNAN – Rojava devriminin yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Kürt Özgürlük Hareketi olarak Önder Apo’nun kadın özgürlükçü demokratik ekolojik toplum paradigmasıyla gerçekleşen bu devrime her zaman sahipleneceğiz ve yanlarında olacağız. Kürdistan’ın tüm parçalarındaki halkımız da bu devrime sahip çıkarak Kürt halkının yüz yıldır verdiği ağır bedelleri ve çekilen acıları özgür ve demokratik yaşam coşkusu haline getirmelidir” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunlar belirtildi: “Tüm Ortadoğu halkları açısından demokratikleşme süreci başlatan Rojava Devriminin 8. yılına giriyoruz. Bu devrimi gerçekleştiren Rojava Kürdistan halkını kutluyor, bu devrimi gerçekleştirip savunmada esas rolü oynayan şehitleri minnet ve saygıyla anıyor, gazilere de bundan sonraki mücadelelerinde başarılar diliyoruz.
Kürt halkı Rojava’da gerçekleştirdiği 19 Temmuz 2012 devrimiyle Ortadoğu’nun öncü devrimci demokratik halkı olduğunu göstermiştir. Araplar ve Süryaniler başta olmak üzere tüm Suriye halkları ile devrimin Suriye ve Ortadoğu devrimi haline getirilmesi tüm halklar için umut yaratmıştır. Halkların ve farklı inançların birbirlerine düşman hale getirildiği Ortadoğu’da halkların ve inançların kardeşliğini sağlamak bir zihniyet devrimi olmuştur. Böylece Önder Apo’nun sadece Kürt halkının değil, tüm Ortadoğu halklarının devrimci önderi olduğu kanıtlanmıştır.
Bugün Kuzeydoğu Suriye’de halkların demokratik toplum örgütlenmesiyle gerçekleşen demokratik özerk sistem Ortadoğu’nun demokratikleşmesi açısından bir model haline gelmiştir. Araplar, Kürtler, Süryaniler, Ermeniler, Durziler, Çeçenler ve Türkmenler demokratik ulus olarak AKP-MHP faşist iktidarının desteklediği IŞİD ve El Nusra’yı yenilgiye uğratmışlardır. DAİŞ’in demokratik ulus ve demokratik toplum gücüyle yenilgiye uğratılması halklara Ortadoğu’da özgür ve demokratik yaşamın nasıl bir toplumsal ve siyasal sistemle kazanılacağını da göstermiştir. Böylece halklar Ortadoğu’da yaşatılan çıkmazların ve çekilen acıların nasıl aşılacağını da görmüşlerdir.
DEVRİM YENİLMEZ BİR RUHA SAHİP
Kuzeydoğu Suriye halkları DAİŞ’i yenilgiye uğratarak sadece Ortadoğu’da despot bir gücü yenilgiye uğratmamışlar; aynı zamanda tüm insanlığa düşmanlık yapan bir taşeron örgütü de etkisizleştirmişlerdir. Kuzey Suriye halklarının 7 yılda birçok demokrasi ve özgürlük düşmanı güçlerin saldırısında 10 binden fazla şehitleri, 20 binden fazla gazileri olmuştur. Dünyanın dört bir köşesinden gelen başta sosyalistler olmak üzere yüzlerce enternasyonal demokratik devrimcinin şehit düşmesi bu devrimin karakterini oluşturmuştur. Kuzey Suriye halklarının demokratik devrimi aynı zamanda tüm dünya halklarının demokratik devrimi olmuştur. Bu gerçeklik bu devrimin yenilmez bir ruha sahip olduğunu göstermektedir.
Kuzey Suriye halklarının demokratik devriminin başarısı başta Kürtler olmak üzere Ortadoğu halklarının onlarca yıldır yürüttüğü demokratik devrimin yarattığı birikimin başarısıdır. Kalıcılığı da tüm Kürt halkının ve Ortadoğu halklarının demokratik devrim gücüyle sağlanacaktır. Kuşkusuz Kuzey Suriye’deki demokratik devrim özgürlüğün halkların devlet kurma hedefiyle mücadele etmesiyle değil, halkların kardeşliği temelinde demokratik konfederal yapılanmayla gerçekleşeceğini de gözler önüne sermiştir. Devlet kurma ve merkeziyetçi devletçi anlayışın halklar için özgürlük ve demokrasi getirmeyeceğinin anlaşılması da Ortadoğu halkları için büyük bir kazanım olmuştur. Kuzeydoğu Suriye halklarının oluşturduğu özerk sistemin gücü de her türlü saldırıya karşı koyması da bu zihniyet ve yapılanmadan kaynaklanmaktadır. Bu açıdan Kuzey Suriye’de örgütlü demokratik topluma dayalı olarak demokratik devrimin derinleştirilmesi yaşamsal önemdedir.
Kuzeydoğu Suriye halklarının yarattığı demokratik özerk sistem tüm Ortadoğu halkları için özgürlük ve demokrasi vahası, barış ve kardeşlik soluğudur. Bu açıdan Arap, Türk, Fars, Azeri, Ermeni, Süryani tüm halklar ve farklı inançlar bu özgürlük vahasına sahip çıkmalıdır. Bu demokrasi ve özgürlük vahasına saldırı tüm halkların özgürlük ve demokrasi özlemine saldırıdır.
Bu devrime sadece Ortadoğu halkları ve demokrasi güçleri değil, tüm insanlık ve dünyanın her köşesindeki demokrasi güçleri de sahiplenmeli ve her türlü saldırıya karşı bu devrimle dayanışma içinde olmalıdır.
Kürt Özgürlük Hareketi olarak Önder Apo’nun kadın özgürlükçü demokratik ekolojik toplum paradigmasıyla gerçekleşen bu devrime her zaman sahipleneceğiz ve yanlarında olacağız. Kürdistan’ın tüm parçalarındaki halkımız da bu devrime sahip çıkarak Kürt halkının yüz yıldır verdiği ağır bedelleri ve çekilen acıları özgür ve demokratik yaşam coşkusu haline getirmelidir.
Rojava Devrimi ve Kuzey Suriye halklarının şehitleri Ortadoğu demokratik devriminin mayası olacak, Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşam mücadelesi mutlaka başarıya ulaşacaktır.”