KCK Dış ilişkiler Komitesi açıklamasında şunlar belirtildi:
“Kurdistan özgürlük mücadelesinde önemli bir tarihsel süreçten geçmekteyiz. AKP-MHP faşizmi tüm imkân ve olanaklarıyla hareketimize, yurtsever güçlere ve halkımıza karşı başlattığı soykırım savaşında çözülmenin ve tasfiye olmanın eşiğine gelmiştir. Bu ağır yenilgiyi yaşamasında İmralı’da tarihsel bir direniş sergileyen Önder Apo’nun tutumu ve Kurdistan dağlarında her türlü yasaklı silaha karşı efsanevi direnen gerillanın fedailiği yol açmıştır. Faşizmin kurumsallaşması ve toplumu teslim alması sürecini tamamlamak isteyen faşist şef Erdoğan’ın hesabı Kürt kadınlarının ve gençlerinin direnişiyle Newroz da boşa çıkmış, hevesi kursağında kalmıştır. Adım adım çöküşe giden bu faşist rejime son darbeyi yine halkımız 14 Mayıs’ta vuracaktır.
Çöküş ve çaresizlik yaşayan Erdoğan rejiminin her türlü provokasyona başvurması muhtemeldir. Bunun dışında kitleleri etrafında toplama kabiliyeti kalmamıştır. Faşist Erdoğan’ın iktidarda kalmak için her türlü ulusal ve uluslararası suçu işlemeye hazır olduğunu bilen hareketimiz, deprem vesilesi ile ilan ettiği eylemsizlik kararını 14 Mayıs seçimlerine kadar uzatmıştır. Buna rağmen işgalci TC ordusu, Medya Savunma Alanları, Rojava, Başur, Şengal ve tüm Kurdistan’a dönük saldırılarını arttırarak sürdürmüştür.
KDP, İŞGALCİ TC’NİN SÜLEYMANİYE HAVAALANI’NI HEDEF ALMASINA SPONSOR OLUYOR
Hareketimizin eylemsizlik kararı karşısında zorlanan ve planları darbe yiyen işgalci TC bu sefer işbirlikçi KDP ile Başur Kürdistan’ı terörist amaçları için kullanmakta, Başur’daki halkımızın kullandığı alanları hedef alıp saldırmaktadır. TC devleti Kürt düşmanı politikalarının yanı sıra, uluslararası çete ve terör organizasyonu halini almışken, her geçen gün bölge istikrarı için daha fazla tehdit olmaktadır. TC bu terörist saldırganlığına kılıf olması için sürekli işbirlikçi güçler devşirmektedir. Bu güçler Êfrîn’de Ehrar u Şam, Kobanê’de DAİŞ, Girê Sipî ve Serêkaniyê’de ÖSO, Şengal ve Başur Kurdistan’da KDP olmaktadır. Gelinen aşamada KDP, Güney hükümeti adına, TC’nin dört parça Kurdistan’da ki terörist saldırganlığının temel aparatı olmuş durumdadır. Kurdistan kamuoyunda ve Güney hükümetinde yalnızlaşan KDP’nin TC’nin terörizm suçlarına sponsor olması ve TC’yi aklamaya dönük olağanüstü çaba göstermesini salt işbirlikçilikle açıklamak zor olmaktadır. Biz hareket olarak TC devletinin Başûrê Kurdistan’a gelmesi, askeri üsler kurması, Kurdistan Özgürlük Gerillasını kimyasal silahlarla şehit etmesi sürecinde KDP’nin verdiği desteği birçok defa delilleriyle birlikte açıkladık. Kürt halkına karşı içine girdiği ihanet durumunu devam ettiren KDP, bu sefer de işgalci TC devletinin Süleymaniye Havaalanı’nı hedef alması ve sivil halkı tehdit eder hale gelmesine sponsor oluyor. Tüm Kürtler bu saldırıları Başur Kurdistan’ın statüsüne dönük bir işgal planı olarak değerlendiriyorken KDP, TC devletini haklı görüp yeni saldırılar için de cesaretlendiriyor.
KDP TC’YE TESLİM OLMAYAN HER KÜRDÜ HEDEF HALİNE GETİRİYOR
Açıktır ki, KDP TC’nin çıkarlarına hizmet etmekte sınır tanımamaktadır. TC’nin Kürt düşmanlığının ortağı olmuş ve Kürtlerin yararına olan her şeyi işgalci TC devletine ihbar ediyor. KDP kontrolünde bulunan alanlardaki yolsuzluk ve işgalcilerle işbirliği suçları her gün yeni örneklerle teşhir olmakta. KDP, denetimde tuttuğu bu bölgelerde Kürt halkına hizmet edebilecek tek bir işe izin vermezken, TC ordusunu her yerde gezdiriyor, lojistik sağlıyor, onlara yol yapıyor ve Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın mevzilerine kadar taşıyor. Bunun Kürtlükle ve Kürt değerleriyle bir ilgisi olmadığı açıktır. Düne kadar KDP TC ile içine girdiği bu kirli ilişkiyi Partimizin özgürlük direnişini gerekçe göstererek izah ediyordu. Ama Süleymaniye Havaalanı’nı hedef alan saldırı sonrasında Kurdistan Bölgesel Hükümeti adına konuşan “sözde sözcü”nün açıklamasından anlaşılacağı üzere KDP, TC’ye teslim olmayan her Kürdü hedef haline getiriyor ve TC’yi teşvik ediyor.
FAŞİST TC’NİN SALDIRISINA BAŞÛRÊ KURDISTAN HALKI GEREKLİ TEPKİYİ VERECEKTİR
Biz, 7 Nisan tarihinde Süleymaniye Havaalanı’na yönelik faşist TC devletinin gerçekleştirdiği saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıları teşvik eden ve TC’nin suçlarını gizlemeye çalışan KDP’yi de bu vesile ile bir kez daha kınıyoruz. Başûrê Kurdistan’ın statüsünü TC’ye peşkeş çeken bu işbirlikçi siyaset karşısında halkımızın özgürlük ve güvenlik koşullarının sağlanması için başta Irak olmak üzere tüm Kürtlerin gereken tutumu zaman kaybetmeden almasının elzem olduğunu düşünüyoruz. Genelde tüm Kürtlerin özelde ise Süleymaniye halkı ve yönetiminin bu sınır tanımaz uluslararası terörizm karşısındaki yurtseverce tutumunu selamlıyoruz. İşgalci sömürgeci güçlere ve onların işbirlikçisi ihanet şebekelerine tüm Başûrê Kurdistan halkımızın gerekli tepkiyi vereceğine ve ulusal birlik çizgisine her koşulda sahip çıkacağına inanıyoruz.
Koalisyon başta olmak üzere, uluslararası güçlerin, TC’nin uluslararası hukuku tanımayan ve Kürtleri hedef alan soykırım saldırılarına karşı tutum almaya çağırıyoruz. ”