HABER MERKEZİ – KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı imzası taşıyan açıklama şöyle:
“24 Temmuz 2015’te devreye konulan tasfiye ve soykırım konsepti temelinde faşist AKP-MHP iktidarı o günden bugüne tarihte görülmemiş şiddet ve özel savaş yöntemleriyle Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye ederek Kürt halkının bütün kazanımlarını ortadan kaldırmaya ve Kürt soykırımını gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Faşist rejim gerilla direnişi karşısında zorlanınca kimyasal silahların, taktik nükleer silahların ve her türlü yasaklı silahların kullanımına başvurmuştur. Halkımız baskı, tutuklama, işkence ve özel savaş yöntemleriyle sindirilmeye çalışırken, Önder Apo üzerindeki mutlak işkence ve tecrit sistemi ağırlaştırılmıştır. Faşist AKP-MHP iktidarı Kürt halkına karşı savaşı sürdürmek ve Kürt soykırımını gerçekleştirmek için Türkiye halkı üzerinde de büyük bir baskı kurmuş, devleti tamamen bir çete ve mafya düzenine çevirmiş ve Türkiye’yi toplumsal, siyasi ve ekonomik bir krize ve çöküşe sürüklemiştir. Şimdi Kürt halkı kadar Türkiye halkları da artık faşist AKP-MHP iktidarından kurtulmak istemektedir.
AKP-MHP İKTİDARI DÜŞÜRÜLÜRSE DEMOKRATİK MÜCADELENİN ÖNÜ AÇILACAK
Hareket ve halk olarak yürüttüğümüz mücadele faşist AKP-MHP iktidarını yıkımın eşiğine getirmiştir. AKP-MHP iktidarı mücadelemiz karşısında yenilmiş ve yaşadığı bu yenilgi hali yıkımını her gün biraz daha derinleştirmektedir. AKP-MHP’nin yıkılmasıyla Kurdistan ve Türkiye’de yeni bir sürece girilecek, demokratik mücadelenin önündeki en büyük engel ortadan kalkacaktır. 14 Mayıs seçimleri böyle bir gelişmeyi yaratmak için çok önemli bir aşamayı ifade etmektedir. Eğer 14 Mayıs seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı iktidardan düşürülürse demokratik mücadelenin önü açılmış olacaktır. Bu da halkın 14 Mayıs seçimlerine iradesini güçlü bir şekilde yansıtmasına bağlıdır. Bu açıdan 14 Mayıs seçimleri Kürt düşmanı ırkçı, soykırımcı sömürgeci faşist iktidardan kurtulmak için çok önemli bir mücadele sürecini ifade etmektedir.
MUTLAKA SANDIĞA GİDİP OY KULLANILMALI
Türkiye ve Kurdistan’daki halkımız kadar yurt dışındaki halkımız da bu seçimi çok önemsemeli ve mutlaka sandığa gidip oyunu kullanmalıdır. Avrupa’da yaşayan halkımızın iradesi mutlaka sandığa yansımalıdır. Mücadele tarihimiz boyunca başta Avrupa olmak üzere yurtdışında bulunan halkımızın mücadeleye büyük bir desteği olmuş, kendisinden beklenen her türlü fedakarlığı yapmıştır. Şüphesiz yurtseverlik bunu gerektirmektedir. Yurtdışında bulunan halkımız her zaman ülkedeki mücadelenin bir parçası olmuş ve bunun onuruna layık olmuştur. Bununla birlikte çok iyi anlaşılmalıdır ki bu mücadelenin önemli bir boyutu da seçimlerdir. Türkiye’nin yaşadığı toplumsal, siyasi ve ekonomik koşullar seçimleri çok önemli kılmıştır. Hareket ve halk olarak başarısız kıldığımız ve yıkımın eşiğine getirdiğimiz faşist AKP-MHP iktidarını seçime güçlü bir katılım yaparak düşürmenin imkanı oluşmuş bulunmaktadır. Halkımızın yurtdışındaki oyları ise azımsanmayacak düzeydedir. Yurtdışı oylarının seçim sonuçlarına çok büyük etkisi olacaktır. Bu açıdan herkes mutlaka sandığa giderek AKP-MHP’nin düşürülmesi ve demokrasi güçlerinin kazanması için oyunu kullanmalıdır. Yurtdışındaki oylar ülkedeki mücadeleye, seçimlerde halkımızın kullanacağı oylara çok önemli bir destek olacaktır. Dolayısıyla yurtdışındaki halkımız oy kullanmayı bir yurtseverlik görevi olarak görmelidir. Herkes bu konuda duyarlı olmalı, birbirini teşvik etmelidir. Teşvik etmekle de yetinmemeli, birbirini uyarmalı ve duyarlı yaklaşmayanları eleştirmelidir. Herkes geçmişte oy kullanma hakkı bulunmasına rağmen oy kullanmadığı için kendini sorgulamalı, kendi kendine öz eleştiri vermeli ve bu seçimde mutlaka oy kullanacağına dair karar almalı ve yurtdışı alanları için belirlenen tarihlerde sandığa gidip oyunu kullanmalıdır.
TEK BİR FİRE DAHİ VERİLMEMELİ
Geçmişte yurtdışındaki halkımızın sandığa gitme ve oy kullanma oranı çok düşük olmuştur. Bu, halk olarak bizler açısından büyük bir yetersizlik ve eksiklik olmuştur. Nasıl olur da yurtsever bir Kürt oyunu kullanmaz ve bu şekilde ülkedeki özgürlük ve demokrasi mücadelesine verebileceği desteği vermez olur? Halkımız bunu asla kabul etmemelidir. Yurtdışındaki yurtsever Kurdistan halkı tek bir oy firesi bile vermeden bu seçime güçlü bir şekilde katılarak geçmişte yaşanan yetersizliği telafi etmelidir. Bu seçim geçmiş seçimlerden çok farklıdır. Hiç kimse benim tek bir oyum var, oy kullansam da kullanmasam da bir etkisi olmaz dememelidir. Tek bir oy bile çok önemlidir ve hiçbir oy boşa gitmemelidir. Biz hem Avrupa hem de diğer yurtdışı alanlarında yaşayan ve oy kullanma hakkı bulunan tüm yurtsever Kurdistanlıların sandığa gitmeleri ve oylarını kullanmaları çağrısında bulunuyoruz.”