BEHDINAN – Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Eğer KDP ve Parastın’ın desteği olmazsa MİT ne Başurê Kürdistan’a ayak basabilir ne de yurtseverleri şehirlerde uluorta yerde ve yüzlerce kameranın olduğu mekanlarda katledip ortadan rahatlıkla kaybolabilir” dedi.
KCK’nin açıklaması şöyle:
“Kamuoyundan Batmanlı bir yurtsever olarak bildiğimiz Hüseyin Türeli Duhok’ta uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Birçok yurtsever kurum gerçekleşen bu saldırıyı sert bir şekilde kınamış ve tepkilerini ortaya koymuşlardır. Bu bilgilerden de anlaşıldığı üzere Hüseyin Türeli birçok Bakurlu yurtsever gibi siyasi sebeplerden dolayı Başurê Kürdistan’a geçmiş ve uğradığı saldırı sonucu katledilmiştir.
Hüseyin Türeli daha önce de Duhok’ta saldırıya maruz kalmıştı. İkinci defa saldırıya uğraması ve saldırının gerçekleşme biçimi Hüseyin Türeli’nin katledilmesine yönelik Türk devletinin ve MİT’in kesin kararı olduğunu ve Parastın’ın desteğiyle bu saldırının gerçekleştiğini göstermektedir. MİT’in Başurê Kürdistan’da yaptığı tüm suikast ve katliamlarda Parastın’ın yaptığı işbirliği ve sunduğu destek açıkça görülmektedir. Hüseyin Türeli’nin Türk devletinin ve MİT’in hedefinde olduğu bilinmesine rağmen hiçbir tedbirin alınmaması ve ikinci defa hedeflenip katledilmesi bu gerçeği ortaya koymaktadır. Zaten KDP bu saldırılara karşı herhangi bir tepki göstermediği gibi Parastın örgütü siyasi sebeplerden dolayı Başurê Kürdistan’a geçen yurtseverleri gözaltına alıp tehdit etmekte, onlara ajanlık teklifleri yapmakta, yurtseverlikten vazgeçmeyip Türk devletiyle işbirliği yapmamaları durumunda yaşamalarını sürdüremeyeceklerini açıkça belirtmektedir. KDP Türk devletiyle girdiği işbirlikçi tutumundan dolayı AKP-MHP’nin zulmünden kaçıp Başurê Kürdistan’a yerleşen yurtseverlere böyle yaklaşmakta, MİT tarafından hedeflenmelerinde işbirlikçilik yapmakta, destek vermektedir. Eğer KDP ve Parastın’ın desteği olmazsa MİT ne Başurê Kürdistan’a ayak basabilir ne de yurtseverleri şehirlerde uluorta yerde ve yüzlerce kameranın olduğu mekanlarda katledip ortadan rahatlıkla kaybolabilir.
KDP sadece yurtseverlerin şehirlerde katledilmesinde değil, her yerde Türk devletinin Kürt soykırım politikalarıyla işbirliği içerisindedir. Başurê Kürdistan’ın işgalinde ve Medya Savunma Alanlarında gerillaya karşı yürütülen savaşta Türk devletinin yanında yer almakta, Şengal ve Mexmur’da gerçekleşen saldırılara destek olmakta, Efrin, Serêkani ve Gırê Sıpi’de çetelerin yanında yer almaktadır. İşgal edilen Efrin’de demografya değiştirilmiş, Kürtler Efrin’den sürülmüş, geriye kalan az bir kesim her gün işkence ve katliam tehdidi altında yaşarken ve her gün saldırılara maruz kalırken KDP hayır kurumu adıyla Efrin’de resmi yerler açmaktadır. Peki bu nasıl olmaktadır? Bu işgalcilerle ve Kürt soykırımcılarıyla ortaklık değil midir? Şüphesiz kamuoyu ve Kürt halkı KDP’nin nerede durduğunu ve ne yaptığını görmekte ve bilmektedir.
KDP Bakurê Kürdistan’da da AKP-MHP’nin soykırımcı sömürgeci Türk devletinin tetikçisi kontra kesimlerin seçimlerde kazanması için çalışmakta, Bakurê Kürdistan’dan bazı kişileri çağırıp görüşmekte, onlardan seçimlerde AKP-MHP’ye ve Kürt düşmanı faşist şef Tayyip Erdoğan’a destek vermelerini belirtmektedir. Medya ve basınıyla da bu desteğini açıkça ortaya koymakta, her gün binlerce Kürt yurtseverlerini katledenleri televizyonlara çıkarmaktadır. KDP’nin bu faaliyetleri de yurtsever Kürdistan halkı tarafından çok iyi bilinmekte ve izlenmektedir.
Biz Hüseyin Türeli’ye yapılan saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı daha önceki saldırılar gibi MİT tarafından ve Parastın desteğiyle gerçekleşmektedir. Bu saldırılarla yurtseverler sindirilmek istenmektedir. Yurtsever Kürdistan halkı ve demokratik yurtsever kurumlar Hüseyin Türeli’ye sahip çıkmalı ve saldırıyı gerçekleştirenlere ve işbirlikçilik yapanlara karşı tepkilerini daha güçlü bir şekilde ortaya koymalıdır.”