HABER MERKEZİ- KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a yönelik artan saldırıları sonucu birçok sivil, yurtsever ve halktan insanlar şehit düşmüş ve birçoğu da yaralanmıştır. Bu saldırılarda şehit düşenleri saygıyla anıyor, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Halkımız, yurtseverler ve demokratik kurumlar şehitlere ve yaralananlara sahip çıkmalı ve destek olmalıdır. Bu yurtseverliğin en temel görevidir, bunun eksiksiz yerine getirilmesi gerekir” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunlar belirtildi:
“Türk devletinin bu alçakça saldırılarını bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Yine Türk devletiyle girdiği ilişkiler ve yaptığı anlaşmalarla katliamlara zemin yaratan Irak hükümetini de kınıyoruz. Çok açıktır ki Türk devletinin artan saldırıları Irak devletiyle girilen ilişkiler ve yapılan kirli anlaşmaların sonucudur. Bunun ise daha fazla işgal ve katliam olduğu kanıtlanmıştır. Bundan sonra Başûrê Kurdistan ve Irak’taki bütün saldırı, işgal ve katliamlardan Türk devleti kadar Irak hükümetinin de sorumlu görüleceği bilinmelidir. Yine Irak hükümetinin arkasında duran, bu tarihi yanlışlığa ortak olan veya açıktan tutum koymayan güçler de bu vebalin altındadırlar. Biz bir kez daha başta Irak hükümeti olmak üzere ilgili güçleri uyarıyor, Türk devletiyle girilen yanlış ve tehlikeli ilişkilerden dönülmesi çağrısını yineliyoruz. Kürdistan’ın işgalini ve soykırımını amaçlayan ve Irak’ı da Türk devletinin hegemonyası altına koyacak bu kirli çıkar ilişkisi Ortadoğu halklarının demokratik özgür geleceğini tehlikeye atmaktadır. Yayılmacı, neo Osmanlıcı, faşist AKP-MHP iktidarının amacı halkları katlederek, birbirine düşürerek Misak-ı Milli’yi işgal etmek ve bölge üzerinde egemenlik kurmaktır. Bu politika ise en başta Irak’a ve Irak’ın birliğine tehdit oluşturmaktadır. Bu açıdan bu gerçeğin en çok Irak tarafından görülmesi gerekir. Irak hükümetinin girdiği bu ilişkiler sonucu Irak hızla yanlış ve tehlikeli bir yöne savrulurken bu gidişata karşı olduğunu belirten güçler daha güçlü tutumlar almalıdırlar. Kerhen ve zımnen değil, açıktan ve güçlü tutumlara ihtiyaç vardır. Dolayısıyla Irak’ın birliğinden ve egemenliğinden yana olan yurtsever ve demokratik Iraklı güçlerin ve Iraklı aydınların hükümeti bu gidişattan alıkoyacak açık ve güçlü tutum geliştirmeleri gerekir.
İŞBİRLİKÇİ VE İHANETÇİ ÇİZGİYE KARŞI GÜÇLÜ TEPKİ GÖSTERMELİ
Başûrê Kurdistan’a yönelik işgal ve katliamların asıl sorumlusu KDP ve Barzanilerdir. KDP ve Barzaniler rant ve çıkar uğruna bütünüyle Kürt soykırımına ortak olmuş ve Kürdistan için en büyük tehdit konumuna gelmiştir. Barzaniler işbirlikçi ve ihanetçi tutumlarını örtmek ve buna meşruiyet kazandırmak için Irak devletini de bu türden ilişkilere zorlamış ve koymuştur. Eğer yurtseverlikten bahsedilecekse, yurtseverlik adına bir şey yapılacaksa öncelikle bu tehlikenin görülmesi ve bu tehlikeye karşı güçlü tutumların geliştirilmesi gerekir. Kürt siyasetinin, yurtsever güçlerin ve Kürt aydınlarının bu sorumlulukla hareket etmesi ve buna öncülük yapması gerekir. Halkımız da bu saldırılara tepkisiz kalmamalı, katliamlara ve işbirlikçi ihanetçi çizgiye karşı tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koymalı, şehitler gerçeğine daha güçlü sahip çıkarak birliğini güçlendirmeli ve özgürlük mücadelesini yükseltmelidir.”