HABER MERKEZİ – Kemal Kurkut, 21 Mart 2017 yılında Amed Newrozu’nda polis kurşunuyla katledilen üniversite öğrencisi. Aslen Adıyamanlı dört çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olan Kemal Kurkut’u abisi Ercan Kurkut, “Bizim sesimizdi, soluğumuzdu, çığlığımızdı.” sözleri ile anlatıyor.
“Kemal öldürüldükten sonra, bizim dünyamız başımıza yıkıldı. Bizim sesimizi, bizim soluğumuzu, bizim neşemizi, bizim yaşam sevincimizi öldürdüler” diyen Ercan Kurkut, kardeşinin katledilemesi ile “Ben Kürdüm” diyen herkese açık bir soykırım mesajı verildiğine dikkat çekti.
Ercan Kurkut, kardeşi Kemal Kurkut’u, katledilmesini ve sonrasında yaşananları şu sözlerle ajansımıza anlattı:
“DEVLETİN ZULMÜ İLE İLK KEZ GEZİ DİRENİŞİ’NDE TANIŞTI”
İsmim Ercan Kurkut. 2017 Amed Newrozu’nda katledilen Kemal Kurkut’un abisiyim. Türkiye’de yürüttüğüm siyasi faaliyetlerden kaynaklı bir ceza aldım ve yaklaşık altı yıldır Avrupa’da yaşıyorum. Kemal bizim ailemizin en küçüğüydü. Biz babamızı çok erken yaşta kaybettik, babamızı tabi kaybettikten sonra, doğal olarak bütün yük biraz daha annem üzerine yüklendi. Annem gündelik işlere giderek, toprakta çalışarak, tarlalara giderek bizi büyütmenin gayreti içerisindeydi, çabası içerisindeydi. Tabi bu telaşın içerisinde, bu zor sürecin içerisinde, Kemal’de 4-5 yaşlarında küçük bir çocuktu. Kürdistan’da bir söz vardır: ”Piçûkê malê,delalê malê ye“derler. Yani bizim evimizin neşesiydi, bizim evimizin heyecanıydı.
Kemal ilkokulu ve ortaokulu Malatya’da okudu, ardından liseye gitti, fakat lise iki de okulu bıraktı. Çalışmak istediğini söyledi ve benden küçük olan kardeşimin yanında işe başladı. Kardeşimle beraber iki yıl çalıştıktan sonra, ben o dönem İstanbul’da yaşıyordum, İstanbul’a gelmek istedi. İstanbul’a,yanıma geldi. Orada çalışmaya başladı. Geldiği dönemde Gezi Direnişi yeni başlamıştı. Belki de Kemal, devletin şiddetiyle, devletin zulmüyle ilk defa orada tanıştı. Ve bu Kemal’i yeni bir arayışa itti. Devleti tanıdıktan sonra bana Malatya’ya dönmek istediğini söyledi. Malatya’ya dönüp okulumu bitirmek istiyorum dedi. Malatya’ya döndü. Bizde bu konuda kendisini destekledik.
“BİZİM SESİMİZ, SOLUĞUMUZDU”
Malatya’ya döndü liseyi dışardan bitirdi. Ardından İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji bölümünü kazandı. Kemal yaşam da normal şartlarda aslında çok sessizdi, çok sakindi. Fakat Müzikoloji bölümünü kazandıktan sonra, biraz daha müzikle ilgili olduktan sonra artık Kemal’in odasından ya gitarın sesi gelirdi, ya piyano sesi gelirdi ya da en çok sevdiği kemanın sesi gelirdi. Üniversiteye gittikten sonra artık sessiz, sakin Kemal gitmişti, yerine çok sesli bir genç gelmişti. Artık bizim sesimizdi, soluğumuzdu, bizim çığlığımızdı. Tabi bu arada devletin şiddetiyle bir yerde daha karşılaştı. Kemal Ankara Gar Katliamı’nda saniyelerle kurtuldu.
Kemal’in katledildiği gün ben haberleri takip ediyordum ve bir alt yazıda Diyarbakır Valiliği’nin yapmış olduğu bir açıklama vardı. Alt yazı geçiyordu, ”alana girmek isteyen, newroz alanına girmek isteyen bir canlı bomba etkisiz hale getirildi.” diye. Tabi bu haber biz devleti öncesinden tanıdığımız için çok bizi tatmin etmedi. Çünkü devletin pratiklerine baktığımız zaman, bugüne kadar; Ankara’da, Suruç’ta, İstanbul’da belki birçok yerde, alanlarda insanları katleden canlı bombalara müdahale etmeyen devlet nasıl müdahale etmişti? Bu büyük bir çelişkiydi bizim için. Ben bir sonraki gün duydum Kemal olduğunu. Hatta o gün Diyarbakır’da bulunan birkaç arkadaşımı da aradım, olay nedir, aslı nedir diye. Bilgilerinin olmadığını söylediler ama bir gencin vurulduğunu söylediler.
“ASIL MESAJ KEMAL KATLEDİLDİKTEN SONRA VERİLDİ”
Kemal öldürüldükten sonra bizim dünyamız başımıza yıkıldı, bizim sesimizi, bizim soluğumuzu, bizim neşemizi, bizim yaşam sevincimizi öldürdüler. Gerçekten o günden sonraki yaşamımız da hergün acıyla geçti, sosyal medyada Kemal’i gördüğümüz her an bizim için gerçekten yine ölüyor Kemal. Devlet bununla ne mesaj verdi?Devlet bugüne kadar zaten Kürdistan’da binlerce Kürdü katletti. Devletin mesajı, kendisine “ben Kürdüm” diyen herkese karşı bir soykırım, bir inkar politikasıdır. Devlet zaten bu mesajı öncesinde vermişti.
Aslında asıl mesaj Kemal katledildikten sonra gerçekleşti. Çünkü sözde halkın güvenliğinden sorumlu olan polisler, Kemal öldürüldükten sonra çevrede bulunan gazetecilerin kameramanlarının görüntülerine el koyması, ardından delillerin ortadan kaldırılması, Diyarbakır Valiliği’nin kamuoyunu yanıltması, belkide bize karşı, ailesine karşı linç bile gerçekleştirebilecek bir açıklama yapması, sonrasında Malatya Valiliği’nin cenazeye işkence yapması, bunlar o günkü mesajlardı. Tabi sonrasında mesajlar daha da çok artmaya başladı. Katil üç yıl süren bir dava sonrasında beraat etti. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde istinaf mahkemesinin verdiği bir karar vardı, biz bu beraate itiraz ettik. İstinaf mahkemesi bir karar verdi ve Kemal’in yasal çerçevede öldürüldüğünü söyledi.
Bu çok korkunç bir karar, gerçekten endişe verici bir karar. Kemal’in öldürülmesinde o kadar çok mesaj var ki saymakla bitmez. İstinaf mahkemesi ise şu mesajı verdi. Eli silah tutan devlet görevlilerine şunu söyledi: Nerede olursa olsun, kameralar önünde, kameralar arkasında, nerede isterseniz isteyin vurabilirsiniz. Biz sizi yargılamayacağız dediler. İstinaf mahkemesinin verdiği karar bu mesajı veriyor ve yeni cinayetlerin kapısını ardına kadar aralıyor.
UMARIZ BU NEWROZ KÜRTLERİN BİRLİĞİNE VESİLE OLUR
Elbette biz adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz, sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bizim bu yılki newroza dair mesajımız şudur: Artık bu katliamı gerçekleştiren, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlere zulmeden, Kürtlere karşı bir soykırım yapan, Kürdün iradesini tanımayan bu devletle artık bir barışın gerçekleşmesi gerçekten çok zor. Bu devletle olabilecek bir barışın koşulları tamamen ortadan kalkmıştır. Bizim mesajımız şudur: Bu newroz umarız ona vesile olur. Artık dört parçada, Kürdistan’ın dört parçasında Kürtlerin biraraya gelmesidir. Biz biraraya gelmediğimiz sürece bu katliamlar yaşanmaya devam edecek. Umarız bu newroz Kürt’lerin birliğine vesile olur. Bu anlamıyla biz Kürt halkının newroz bayramını kutluyoruz. Herkesi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.