HABER MERKEZİ- Kemal Söbe’nin kaleminden: Direnen Kürt halkı ve gençliği olduğu sürece AKP MHP faşizmi yıkılacaktır
“31 Mart seçimlerinde ağır bir yenilgi alan AKP/MHP zulüm iktidarı, aldığı yenilgiyi hazmedememiş olmalı ki, seçimlerin hemen ertesinde Van’da irade gaspına girişti ama yüzüne yediği halk tokatıyla geri adım atmak zorunda kaldı. Aynı yenilgi siyaseti, şimdi de Gewer’de/Hakkari’de devreye konuluyor ve fırsat buldukça diğer belediyeler de gasp edilip halkın iradesi hiçe sayılıyor. Zulüm rejimi en küçük bir demokratik hakka bile tahammül edemiyor. Faşizm böyle zulüm icra ederek varlığını sürdürüyor. Gerillanın yürüttüğü büyük devrimci halk savaşı karşısında başarılı olamayan AKP/MHP faşizmi, yasal zemine daha çok saldırı yapmakla, Kürdistan’da ev baskınları yapmakla, Kürtlerin üstüne kurşun yağdırmakla iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Zulüm rejimi kan içmeden yaşayamaz. Bütün Kürdistan’a saldıran bir inkârcı rejim gerçekliği var. Kürtlerin demokratik ulus paradigmasıyla başarıya yürüdüğünü gören AKP/MHP faşizmi, sonunun geldiğini görmüş olmalı ki, son hızla çok yönlü bir saldırı dalgasına girmiştir. Kürdistan’da yenilen inkâr rejimi, Kürdistan’da özel savaş yürüterek kirli bir siyaset uyguluyor. Mesele Kürt soykırımını başarıya götürmekse mafya çete siyaseti ve her türlü kuralsızlık ve vahşet devreye konuyor. Kürt halkı, işte bu zulüm rejimine karşı isyan ediyor. Filistin için sokaklara çıkan ey sahte Müslümanlar, Kürtler için neden gıkınız çıkmıyor? Bırakın ses çıkarmayı, Kürt soykırımının başarılması için inkâr rejimine destek veriyorsunuz. Filistinli Araplara kucak açan ama Suriyeli Araplara çekin gidin diyen bir zihniyetin hasta adam zihniyeti ve akılsızlık zihniyeti olduğunu bilmekte fayda var. Filistinliler ve Suriyeliler her iki toplumda Arap ve Müslümanlar. Birisini ret eden ama birisini kabul eden zihniyeti Aziz Nesin, yıllar önce tarif etmişti koç ve koyun örneğini vererek. Koç dediğin zaman sevinen ama koyun dediğinde kızan insan tipi akılsız insan tipidir. Çünkü koç, koyunun erkeğidir, yani ikisi de aynı hayvandır ama bunu idrak edecek beyin varmı sessiz çoğunlukta?
Filistinlilere, sözde kol kanat geren ama Suriyelilere çekin gidin diyen bir zihniyet demokrasiyi inşa edemez ve halkların kardeşliğini kuramaz. Bir kardeşe git diyen, diğer kardeşe gel diyen bir akıl akılsızlığın en dibidir. Filistin halkına karşı, gerçekten dürüst olanlar, önce Kürtlere karşı dürüst olurlar. Kürtlerin ulusal varlığını ve iradesini kabul ederler ve İsrail’le de ticaret yapmazlar. İkiyüzlülüğün daniskası ve ahlaksızlığın kömür karası Türkiye’de siyaset sahnesinde ve yozlaşmış toplumda yaşanılıyor. Sahtelik, yalan, hile, akılsızlık ve zulüm bir kültüre dönüşmüş Türkiye’de. Kürtlerin demokratik ulus paradigmasıyla başarıya yürüdüğünü gören AKP/MHP faşizmi adeta çıldırıyor. Unutulmasın ki, bu zulüm ve baskı Kürtlerin faşizme olan kinini daha çok biliyor, direniş ateşini daha çok büyütüyor. Bu zulüm rejiminin birkaç yıllık ömrü kaldı. Kürtler kesin olarak kazanıyorlar. DEM partili milletvekillerinin, sadece mecliste, kayyum siyasetini alışılagelmiş bir şekilde protesto etmesi bu koşullarda yetmez ve faşizme geri adım artırmaz. Zafer sokaklarda kazanılır. AKP/MHP zulüm iktidarı ancak devrimci halk savaşıyla etkisiz hale getirilir. Bu rejimin, halkın, özellikle de gençliğin direnci karşısında geri adım attığı görülmüştür. İnkâr rejiminin demokratik siyaset dilinden anlayamayacağı bilinmelidir. Çünkü dünyada, demokrasiye en çok yabancı olan zihniyet Kürt düşmanı olan inkâr zihniyetidir. Biraz demokrasi zihniyeti ve ahlaki olsaydı halkın iradesine saygıları olurdu. Yozlaşmış inkâr siyasetinde ne demokrasi zihniyeti ve ne de ahlak olur. Çünkü içinde, kaybetme hıncı vardır.
İnkâr rejimi Kürdistan’da siyasi olarak iflas etti. Kayyum atamakla bu iflası gidermeye çalışıyor. Yani siz, benim inkâr rejimimi kabul etmezseniz, Kürtlüğünüzü inkâr etmezseniz, ulus olarak hakkınızı ararsanız sizi hem öldürürüz hem de siyasi sahada iradenizi tanımayız diyorlar. Her alanda, Kürtlere yönelik saldırı yapılmasının nedeni budur. Kürtlere düşman olan bir rejim, demokrasiye ve her toplumsal hakka ve değere düşmanlık yapıyor. Kürt halkının ulusal varlığını kabul etseler, demokrasiye saygı da gelişir. Ama Kürtlerin ulusal varlığına tahammül etmeyen faşizan bir zulüm rejimi var. Kürtler dağa çıkıp mücadele ediyorlar. Kürtler devrimci halk savaşını, ulusal mücadeleyi yürütmek zorunda kaldılar. Biraz vicdanı olanlar, önce Kürtlerin sesini duyarlar ve Kürtlerin yanında yer alırlar. Asgari düzeyde insan olmak bunu gerektiriyor. İyi insan olmadan demokrat olunmaz. PKK’nin mücadelesi iyi insan olmayı hedefliyor. İyi insan olan, zaten demokrasiyi doğal olarak hayat içinde yaşar ve insanlık değerlerine sahip çıkar. Çünkü Kürtler insanlık değerlerini yaşama ve yaşatma mücadelesi veriyorlar. Direnen Kürt halkı ve gençliği olduğu sürece AKP MHP faşizmi yıkılacaktır. Siyaseten iflas eden bir rejim kayyum siyasetiyle ve zulümle ayakta kalmaya çalışır. Tabi bununda bir sonu vardır. Yüz yıllık inkâr rejimi son yıllarını yaşıyor. Ne olacaksa birkaç yıl içinde olacak. Örgütlü ve bilinçli Kürt halkını kimse görmemezlikten gelemez. Yeni bir demokratik sistemin inşa sürecine girilmiştir.”