İDLİB – Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre; uluslararası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesine bağlı çete grupları, Türkiyeli uzmanların gözetimi altında zehirli klor gazı içeren tüpleri Serakib ve Muarratunnuman kentlerine aktarıyor.
Zehirli gaz dolu tüpler, BM terör listesindeki çete grupları tarafından aktarılıyor
İşgalci Türk devleti’nin Suriye iç savaşının başladığı günden bu yana Birleşmiş Milletler terör listesinde bulunan El Nusra (Fetih El Şam) ve beraberindeki Ahrar-u Şam’a örtülü ödenekten askeri teçhizat, gıda, altyapı ve konut alanında desteği sürerken, Türk devleti’nin bu defa kimyasal zehirli gaz dolu tüpleri Çarşamba günü erken saatlerde Serakib, Muarratunnuman kentine aktarıldıkları belirtildi. Kaynakların aktardığı bigliye göre, yine kimyasal zehirli gaz dolu tüplerin yerini değiştirme operasyonuna Nusra Cephesinden üst düzey bir çete lideri katıldı.
İdlib kentinin büyük bir bölümü İşgalci Türk devleti destekli El Kaide kökenli Heyet Tahrir El Şam’ın (eski adı El Nusra) kontrolünde bulunuyor. İdlib’de bazı alanlarda Ahrar El Şam, Hurras El Din ve Doğu Türkistan İslam Partisi gibi El Kaide kökenli çete gruplarının denetiminde.
Lavrov’dan Türkiye uyarısı: İdlib terör yuvası
Öte yandan her defasında İdlib’de kendisine bağlı çete grupları hakkında söz verip bu sözleri yerine getirmeyen İşgalci Türk devleti’ne Rusya’nın tepkisi artıyor. Son haftalarda Suriye ile birlikte İdlib’e yönelik bombardımanları hızladıran Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İdlib ve çevresi için “terör yuvası” açıklaması yaptı.
Washington ziyaretinin ardından gazetecilere konuşan Lavrov, “İdlib terör yuvası haline geldi. Ne yazık ki bölgedeki Türk meslektaşlarımız henüz terör eylemlerine bulaşmamış silahlı muhalifleri El Nusralı teröristlerden (yeni adı Heyet Tahrir El Şam-HTŞ) ayırt etmeye yönelik sorumluluklarını yerine getirmedi” ifadelerini kullandı.
Çetelerin İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesini kontrolü altına aldığını kaydeden Lavrov, şunları söyledi: “Sadece kontrol altına almakla kalmayıp, buradan Suriye ordusu mevzilerine, sivil altyapılara ve Rusya’nın Hmeymim Hava Üssü’ne saldırı gerçekleştirdiler. Bu saldırıların her birine yanıt veriyoruz. Ancak elbette sonsuza dek bu durum böyle kalamaz, nihayetinde bölgenin teröristlerden tamamen temizlenmesi ve bölgenin tamamı üzerinde meşru hükümetin kontrolünün yeniden sağlanması gerekiyor.”dedi.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi